Yakın zamanlara kadar kardiyologların “besmelesi kolesterol”, “âmini” de “statinler” yani kolesterol hapları idi.
Avuçlarını “kolesterol” diye huşu içinde açarlar ve “statinler” diyerek ellerini yüzlerine sürerlerdi ama bunlara bir şeyler oldu.
Başta Türk Kardiyoloji Derneği olmak üzere kardiyologlar artık ne “kolesterol” ne “statin” kelimelerini ağızlarına bile almıyorlar.
Murat Tuzcu’ nun bildirdiğine göre Sağlık Bakanlığı’nın önderliğinde, Türk Kardiyoloji Derneği’ nin katkısıyla hazırlanan ‘Türkiye Kalp ve Damar Hastalıklarını Önleme ve Kontrol Programı Eylem Planı’ nda ana hedefler şunlar (1):
* Fiziksel aktivite alışkanlığının teşvik edilmesi * Sağlıklı beslenmenin yaygınlaştırılması * Maliyet-etkin sağlık uygulamalarının benimsenmesi * Tüm yurtta yeterli sağlık personeli sağlanması * Akıllı ilaç seçiminin benimsenmesi * Romatizmal kalp hastalıklarının yok edilmesi * Doğuştan kalp hastalarına daha kaliteli hizmet verilmesi * Kalp damar hastalıkları kılavuzlarının hazırlanması * Bize has kalp hastalığı risk skoru yaratılması * İlk yardım bilincinin yükseltilmesi * Ulusal veri tabanlarının geliştirilmesi * Medyada sağlık bilgi kirliliğinin önlenmesi
Bu hedefler arasında ilaçların adı sadece “akıllı ilaç seçiminin benimsenmesi” maddesinde geçiyor.
Hele de akıllı ilaç seçimi tabiri ile kast ettikleri “statinlerden uzak durmak” ise bu gerçekten büyük bir terakkî olur.
“Sağlıklı insanlara bile kolesterol hapı” tavsiye eden bir kuruluşun kısa bir sürede bu anlayışa gelmesini takdirle karşılıyorum.
Kalp krizi riskini azaltan beş uygulama
Derneğin üyelerinden kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan da “kalp krizi riskini azaltan” beş uygulamayı anlatıyor (2).
Bunlar Prof. Dr. Canan Karatay, Prof. Dr. Ahmet Aydın, rahmetli bilim adamı biyolog Uz. Dr. Mevlüt Durmuş ve benim senelerdir ısrarla anlatmaya çalıştığımız “sağlıklı hayat tarzı” tavsiyelerinden başka bir şey değil.
Beslenme öğütleri adeta Karatay Diyeti ve Taş Devri Diyeti kitaplarının özeti gibi.
Mâdem dernek de üyeleri de bu gerçeklerin farkındaydı neden bizlere karşı savaş açmışlardı, anlamak mümkün değil.
Kolesterol korkusundan panik atak oldum
Aşağıda sunduğum okuyucu mektubu halkımızın da kalp-hastalıkları meselesini gayet iyi kavradığını gösteriyor:
“Kolesterol hapının gereksizliği konusunda en çok yazanlardan biri olduğunuz için sizinle paylaşmak istedim. 25 yaşındayım şekerim, tansiyonum karaciğerim, böbreklerim her şey normal. Son bir yıldır fazla kiloluyum obez sınırında değilim.
Sadece 20’li yaşlarıma girdiğimden beri kolesterolüm yüksek. Diyet yaptım düşer gibi oldu sonra sınavlar iş stresi derken bıraktım.
Daha 22 yaşındayken bir devlet hastanesi doktoru 300’lü rakamlara varan üzeri olan total kolesterol, LDL değerim ve aile şecereme bakarak (Halam kalp hastası, babam yüksek tansiyondan kısmi felçli)
“sen 30 yaşına varmadan kalp krizi geçirirsin” dedi
Korktum başladım bu kolesterol haplarına… Sonra haplardan korktum bıraktım şimdi 25 yaşındayım hala yüksek kolesterolüm. Veeee panik atakla tanıştım.
Ancak yeni fark ediyorum ki bu doktorun bilinçaltıma ektiği tohumlar yüzünden ben uzun zamandır kalp krizi geçiriyorum sanarak acillere taşınıyorum.
Benim ne sigaram ne içkim var halam ve babamda ikisi de vardı.
Bu statinleri daha 20’li yaşlarda ölüm tehdidiyle dayadılar suratıma…
Sadece paylaşmak istedim. Bu konuda eleştiri yapan doktorlara yapılan baskıları duyuyoruz.
Lütfen siz çekinmeden konuşun ve yazın.”
Gelelim neticeye
BİR: Kardiyoloji âleminin hele de 29 Eylül Dünya Kalp Günü‘nde içinde “kolesterol” ve “statin” kelimeleri geçmeyen sağlık öğütleri vermelerini takdirle karşılıyorum.
İKİ: Okuyucumun endişesi olmasın, kimseden korkum yok; halkın yararına olan araştırmaları, bilgileri anlatmaya ve yazmaya devam edeceğim.
KAYNAKLAR
1. //ahmetrasimkucukusta.com/2014/09/29/etibba-diyor-ki/kalp-hastaliklari-icin-eylem-plani/
2. https://www.haberturk.com/saglik/haber/993813-kalp-krizini-5-adimda-nasil-onlersiniz#