Önce Hürriyet gazetesinin haberini okuyalım:
“18 yaşındaki Galatasaraylı genç futbolcu Berk Yıldız’ın kolundaki dövmeyi gören Başbakan, “Bu dövmeler ne ya? Niye böyle vücuduna zarar veriyorsun?” dedi.
Sözlerini, “Yabancılara aldanmayın. İleride, Allah muhafaza, cilt kanserine varıncaya kadar yapabilir” diye sürdüren Erdoğan, Fatih Terim’i de yanına çağırarak, aynı sözleri tekrarladı.
Genç futbolcunun dövmeleri silmek için Başbakan Erdoğan’a söz verdiği öğrenildi.”
Başbakanımız “yerden göğe kadar haklı“.
FDA da aynı şeyi söylüyor; siyah dövme mürekkebi içinde “cilt kanserini” tetikleyebilecek kurşun, nikel, titanyum gibi maddelerin yer aldığını bildiriyor.
Deriden emilen her türlü boyanın alerjilerden zehirlenmelere kadar çeşitli komplikasyonlara yol açabilmesi her zaman mümkün.
Steril şartlarda yapılmayan dövmelerin en büyük sakıncası B ve C tipi hepatit, AİDS, tetanos, tüberküloz, frengi gibi kan yoluyla bulaşan hastalıklara yol açması.
DÖVME YAPANLARI DÖVECEK DEĞİLİZ AMA…
Hakikaten, son yıllarda bir ‘dövme çılgınlığı’ yaşanıyor.
Özellikle de kadınların ta antik çağlardan beri bildikleri, uyguladıkları bu kendini süslenme sanatı, adeta salgın bir hastalık gibi tüm dünyada hızla yayılıyor.
Gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine giderek daha çok insan dövme yaptırıyor.
USA’ da dövmesi olanların oranı 2008’ de yüzde 14 iken, 2012’ de yüzde 21’ e çıktığı biliniyor.
Üstelik sadece kol, bacak, omuz, sırt gibi görünen yerleri de değil, vücutların ‘güneş görmeyen’ bölgeleri de nasibini alıyor dövmeden.
Kimininki küçücük bir şekil.
Kimininki ise, rengârenk, kocaman bir tablo sanki.
Ejderhalar, denizkızları, tek gözlü korsanlar, yılanlar, kartallar, böcekler, laleler, güller mi istersiniz; ay-yıldızlar, gamalı haçlar, kılıçlar, palalar, tabancalar, toplar, tüfekler mi?
Akla hayâle gelecek gelmeyecek şekiller, harfler, yazılar ve neler neler.
İyi güzel de, kiminin modaya uymak, kiminin gerçekten süslenmek ve güzel görünmek, kiminin ise ilgi çekici ve farklı olmak için yaptırdığı bu dövmelerin hepatitten AİDS’e, alerjik reaksiyonlardan zehirlenmelere ve tümör oluşumuna kadar sağlığımız için çok ciddi zararları olduğu biliniyor.
Asıl zararlı olan kalıcı dövmeler
Dövmelerin, geçici ve kalıcı olmak üzere iki türü var.
Asıl tehlikeli olan kalıcı dövmeler ama Hint kınası gibi birkaç hafta sonra silinen geçici dövmelerin bile problem yaratabileceği unutulmamalı.
Deriden emilen her türlü boyanın alerjilerden zehirlenmelere kadar çeşitli komplikasyonlara yol açabilmesi her zaman mümkün.
Tıp dilinde ‘tatuaj’ ismiyle bilinen kalıcı dövmeler ise, dövme makinesi aracılığı ile yapılıyor.
Deriyi bir dakikada 3 bin kez delebilen bu aletlerin iğneleri ile boyalar deri altına işleniyor.
İşlem sırasında hem kullanılan alet ve iğneden ve hem de zerk edilen boyadan kaynaklanan çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor.
Bunların en sık görüleni ve en hafifi dövme işlemiyle ilgili ağrı ve kanamalar ile deride meydana gelebilecek lokal enfeksiyonlar.
Kullanılan boyaya alerjik olanları ise sıkıntılı günler bekleyebilir ve sorun dövmenin deriden uzaklaştırılmasını gerektirecek kadar da ciddi olabilir.
En önemlileri hepatit ve AİDS
Steril şartlarda yapılmayan dövmelerin en büyük sakıncası B ve C tipi hepatit, AİDS, tetanos, tüberküloz, frengi gibi kan yoluyla bulaşan hastalıklara yol açması.
FDA, son 6 ay içinde dört eyalette dövme yaptıran en az 22 kişiye ‘M. Chelonae’ isimli mikrobun bulaştığını bildirdi.
Verem ve cüzzamla aynı aileden olan bu mikrop, başta akciğerler olmak üzere eklemler, gözler ve diğer organlara yerleşiyor ve teşhisi de tedavisi de güç enfeksiyonlara yol açıyor.
Hepatit C hastalığının yayılmasında dövmelerin çok büyük rolü olduğu biliniyor.
Hepatit B virüslerinin iğne ve diğer aletlerde 2 aydan fazla süre yaşayabilmesi bulaşma riskini artırıyor.
Dövmeyi yapan kişinin hepatit B taşıyıcısı olması da bulaşmada rol oynayabileceğinden, dövmecilerin mutlaka hepatit B aşısı olmuş olmaları gerekiyor.
Mutlaka bilinmesi gereken bir özellik de, dövme yaptıran kişilerin bir yıl geçmeden kan vermelerinin hepatit bakımından risk oluşturması.
Kansere ihtimali de var
Dövme yapılan yerlerde, sarkoid, keloid, sedef, ışığa duyarlılık gibi çeşitli deri hastalıkları ve hatta selim ve habis tümörler gelişebiliyor.
FDA, özellikle siyah dövme mürekkebi içinde “cilt kanserini” tetikleyebilecek kurşun, nikel, titanyum gibi maddelerin yer aldığını bildiriyor.
Avrupa Birliği’nin dövmeyle ilgili sağlık raporuna göre Avrupa’da kalıcı dövmelerde kullanılan organik boyaların yüzde 40’ının onayı yok ve bunların yüzde 20’sinin içerisinde kanseri artıran kimyasallar var.
Uzmanlar bazı dövmecilerin otomobil boyası hatta yazıcı mürekkebi kullandığına dikkat çekiyor.
Üreticiler boyaların içindeki maddelerin bitkisel esaslı ve zararsız olduğunu savunuyor ve ticari sır gerekçesiyle boyaların içindeki kimyasalları açıklamıyorlar.
Dövmesi olanların MR çektirmesi de sakıncalı
Son yıllarda tıpta çok kullanılan ve kısaca ‘MR’ diye bilinen manyetik rezonans isimli radyolojik inceleme yöntemi dövmesi olanlarda sakıncalı; çünkü, dövmede kullanılan boyada bulunan demir oksit gibi metal lifleri işlem sırasında şiddetli ağrılara yol açabildiklerinden, birçok kurum dövmesi olan hastalara MR çekmeyi reddediyor.
Ayrıca, dövme boyalarında bulunabilen nikel ve bakır gibi ağır metallerin toksik etkilere ve zehirlenmelere yol açabilmesi de ihtimal dâhilinde.
Gelelim neticeye
Dövme yaptıranlar bu işlemin risklerini de göze almalı.
Unutmayın ki, uygulayıcının eldiven giymesi, kullandığı araçları sterilize etmesi, iğneyi gözünüzün önünde açması ve gereçlerinin tek kullanımlık olması her zaman yeterli olmayabilir
Dövme yaptıranları dövecek hâlimiz yok.
Kaynak: //www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/26743573.asp