Aşk ehlinin vasıfları, sevmektir en güzel huyları. Çünkü onlar, Yunuaun ifadesiyle artık bulmuştur ballar balını. Yoklukta, varlık yaşar aşk ehli. Yaratılanı yaratandan ötürü severek, sevgi balını yürek taşıyan herkese yağma eder.
Kemâlin zirvesi olan aşk makamına eren nefsini terk eder. Aşık Yunus terk edilen nefsini şöyle vasfeder :
O Ben ise ya Ben hani ? Seçemedim Ondan Beni Ben O oldum kardeş
Beni Bende demeyin Bende değilim Ben Bir Ben vardır Bende Benden içeru.
Bir siz de, sizde bulun Benim Bende bulduğumu Ballar balını buldum
Kovanım yağma olsun
Dünden özge sevinçlerle Ona dönmek, gölnü Ona yöneltmek en büyük arzumuz.
Bu yüzden O Yüce Sevgiliye sevdalandık ve dikenlerine rağmen gül yoluna girdik. Lakin nedense bir türlü yol alamıyoruz, önümüzde ki bin türlü badirelere takılmaktan kendimizi kurtaramıyoruz. Nefsin ve şehvetin esiri. İblisin Şamar Oğlanı olduk.
Yüce Allahın nazargahını çirkefle doldurduk.
Sahte sevdaları gönülden söküp atmadığımız müddetçe, gül yolunda revan olup gülistana varmamız mümkün değildir. Mansur gibi Enel Hak davası gütmek istersek, gönül şehrinin kapılarını fani lezzetlere kapamalıyız. Kapıyı aralayıp bakmak, asi ve adi nefse taviz vermektir. Bu taviz bizi Vuslattan mahrum eder.
Hallacı Mansur diyor ki: Onun varlığına bakarım, benim varlığım mahu olur.
O Yüce Sevgilinin sevda yağmuru gün boyu üzerimize yağar da, biz sırıl sıklam olmamak için kaçarız. Hakikat şu ki, Fatif gibi aşık olursan aşkına, İstanbul gibi mâşuk düşer bahtına. Mâneviyat Fukaraları bu hakikâti görmekten âmâdır
Eğer aşık isen Yâre Sakın aldanma ağyâre
Düş İbrahim gibi nâre Bu gülşende yanan olmaz
O yüce Sevgilinin lutfedip yağdırdığı sevda yağmurlarının isabet ettiği gönül pislikten arınıp püru pâk olur. Böylece gönül onun sevdalısı oluverir.
Cemâline müştâk sevdalılarının hasretini gidermek için Leyli Beyzalarda aşk oku ile gönülleri rıfk ile uyandırır. -7-