Dostlar;
Size açık-net bir soru;
Türkiye’de sesi, veriminden yüksek meşguliyet
Bence burjuva siyaset..
Sizce nedir, yanıt..
İster düzen içi, ister yarı düzen içi-yarı dışı olsun, siyasetin sesi ile verimi arasında zıtlık var efendim.
Haklı olan bağırmaz.
Doğru olan sesini aşırı yükseltmez.
İyi ve güzel “siyaset” güler yüzlü bir ciddiyetle, bilimsel temelde, ilkeli, programlı, değerli katkılarıyla toplumsal gelişmeye hizmet eder.
Siyaset aslında son çözümlemede ekonominin yoğunlaşmış ifadesidir.
Burjuva siyaseti toplumsal kalkınmanın önünde engeldir.
Sosyal ve ekonomik gelişme endeksleri bunu kanıtlamaktadır.
Siyasetin verimi ile ekonominin üretkenliği arasında doğru orantı vardır.
Anadolu’da bir söz var; “sap var dane yok”..
Siyasette ses var, gürültü var, verim yok, halkçı, toplumcu bir sonuç yok..
Sosyal ve ekonomik sonuçlar ortada. Deprem sonrası “durumlar” ortada.
Ülkelerarası sayısal kıyaslamalar(enflasyon, işsizlik, milli gelir, insani gelişme endeksi, üretkenlik) pek umut vermiyor.
Efendim bazan toplumun durumunu anlamak için edebiyat iyi bir ayna rolündedir.
Boşuna dememişler; “roman, sokakta gezdirilen aynadır” diye..
Bizim usta öykücümüz Sait Faik’in bir kitabı var;
“Lüzumsuz Adam”..
Yeni bir soru; ülkede en fazla “lüzumsuz insan” hangi alanda yoğunlaşmıştır?
Toplumu ve insanlarımızı daha üretken kılmak, umutlu geleceğin giriş kapısı olacaktır.