Rahman ve Rahim olan O Yüce Sevgilinin adı ile
Salat ve Selam Peygamberimiz ile tüm inanan güzidelere.
Müminler üzerinde Allaha verdiği sözde duran nice erler vardır. İşte onlardan kimi sözünü yerine getirip o yolda canını verdi, kimi de sözlerini eda için beklemekteler.
Onlar asla sözlerinden dönmezler… (Ahzab 23)
Allah, Allah yolunda ölenlerin canlarını cennet
mukabilinde satın almıştır. Bu alış verişten dolayı sevinin. Zira bu büyük kârdır… (Tevbe 111)
Allah yolunda can veren erler,
Gök kubbenin altında yatarlar, al kanlar içinde
Gufrana bürünmüş yalnız bir Fatiha bekler
Ey şehid oğlu şehid isteme benden makber
Sana avucunu açmış duruyor peygamber…
Bir can belki kesilenden eksilen
Kan değil al gül semalara yükselen
Cihattır cehaletin putlarını deviren
Şehadettir harap gönülleri mamur eden
Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatan ey Şehidim…
Haksızlık karşısında susmayan ey Allahın Aslanı.
Mazlumu ezen zalime karşı kınından çıkan ey Allahın kılıcı.
Sen ne bahtiyar insansın ki, yüce Allahın övgüsüne mazhar oldun ve onun en güzel isimlerinden birine malik oldun.
Sen izzetle ölmeyi zilletle yaşamaya tercih ettin.
Çünkü sen hiç kimsenin yanaşmayacağı bir fedakarlığı yaparak en değerli varlığını Allaha feda etmeyi bir şeref saydın, bu fedakarlığınla takdire şayan oldun.
Dert değil yaşımız genceçik diye
Büyürüz ilahi fıtrat var bizde
Canlarımız Hakka olsun hediye
Şehitler ölmez hayat var bizde
Uzak hedefimiz yollar yorucu
Taktir yaratanın niyet var bizde
Kalsakta yalnız ve en sonuncu
Dönmeyiz bu yoldan iman var bizde
Vazgeçmişiz yârdan anadan serden
Çile var gurbet var hasret var bizde
Ne dünya sevgisi ne can korkusu
Zaten yaşarken memat var bizde
Ne menfaat hırsı ne ben kaygısı
Müminler kardeştir senet var bizde
Dilemek yakışmaz namertten aman
İman var Ku’an var Sünnet var bizde
Biliriz kaza ve kader Allahtan
Sabırla yoğrulmuş çile var bizde
Bir dikili taşımız olmasa bile
Cennet vaad edilmiş makam var bizde
Şehadet bir çağrıdır nesillere, çağlara. Bu çağrıya icabet edip, al kanlar içinde yatan ey şehidim…
Sen islamın kutsi davasını omuzlayan her ferde ve her mükellefe en büyük idealinin ve en büyük gayesinin
ne olduğunu öğrettin.
Sen köhneleşmiş yüreklerimizi yumuşatan, sönmeye
yüz tutmuş imanlarımızı alevlendiren bir çerağ oldun.
Sen susmadın haykırdın ve neticede özlediğin şehadete kavuştun. İlahi bir düğünle visalden vuslatına erdin.
Sen şerefinle göçtün, lakin ölmedin, izzetinle yüreklere gömüldün.
Tebşiri Rahmanla muştulanan, İlahi tâltifle onurlanan
ey Şehid, âlemi islamın gönlü makber oldu sana.
Senki vatan için canını verdin.
Senki oluk oluk kanını verdin.
Senki 7 cihana şanını verdin.
Destanın Kaf Dağını aşar şehidim.
Adın gönüllerde yaşar şehidim.
Toprak şehitlerin cesedini yemez, şehitler çürümez …diyor alemlere rahmet Hz Muhammed. Ey arşı titreten şehidim.
Senin bu davan Hak namına bir sancak gibi ilelebet dalgalanır artık.
Sen kelimelerin iftihar övgülerine zinhar sığmazsın.
Vasfı lisan seninledir, vasfedemem ki ben seni.
Nutku beyan seninledir, vasfedemem ki ben seni.
Firdevsi âlânın varisi Ey Şehidim…Toprak sana nasıl
kıysın ki mematın yaşamın kadar saf ve temiz olmuşken.
Toprak sana nasıl kıysın ki hayatını islama adamışken ve
canını Yüce Rabbe feda kılmışken.
Toprak sana nasıl kıysın ki Allahu Teala, yuce Kur’anda
ve hasüne ülaike refiga (onlar negüzel arkadaştır…Nisa 69)
İlahi kelamıyla zati alinizi övmüşken.
Toprak sana nasıl kıysın ki, sen inci tahtında Yüce Rabbe gülümserken. Değil vucudun elbisen bile eskimez, saçın bile bozulmaz senin, çünkü sen bu ikramları hak ettin.
Fani hayatını berrak yaşadın ve şehadeti yudumlayarak baki hayatına yine berrak olarak bulanmadan akdın.
En büyük maharet şu fani dünyada ardında hoş bir sedâ bırakmaktır. Sen hânümandan geçip giderken, ardında hoş bir sedâ bıraktın da gittin.
Canın gitti lakin nâmın kaldı. Canın gitti lakin şânın kaldı.
Yerden 7 kat arşa kanatlanıp uçarken ardında bırakdığın
nâmın kaldı. İzzetinle yüreklere gömüldün.
Destanın Kâf Dağını aşarken, adın da nâmın da
gönüllerde ebedi yaşar.
Ağrı Dağı misal olmuş ağrına
Kurşun yağmış iman dolu bağrına
Duyduk geldik ezel ebed çağrına
Duygular depreşir coşar şehidim
Damlalar deryalaşır coşar şehidim
Sen ki vatan için canını verdin
Sen ki oluk oluk kanını verdin
Sen ki dağa taşa şanını verdin
Adın gönüllerde yaşar şehidim
Destanın Kaf dağını aşar şehidim
Sen ki Mevla katında dirisin
Sen ki her iki cihanın pirisin
Ulvi insan peygamber yârisin
Bir değil bin can verir şehidim
Anadan yârdan geçer şehidim
Koynunda yırtık mektup buldular
Elden ele dilden dile saldılar
Uyuyanlar tefekküre daldılar
Pürüpak halde göçer şehidim
Namın gönüllerde yaşar şehidim
Eğer biz bugün onurumuzla yaşıyorsak siz şehitlerin
bir gül bahçesine girercesine, toprağın kara bağrına
girmeniz sebebiyledir.
Eğer biz bugün Müslüman olarak şerefimizle yaşıyorsak
sizlerin yerden 7 kat arşa kanatlanıp uçarcasına vuruşmanız sebebiyledir.
Eğer biz bugün hür irademizi özgür olarak kullanabiliyorsak sizlerin gül yüzlü ölüm, seni bin ken ölürüm… demeniz sebebiyledir.
Şuheda gövdesi bir baksana dağlar taşlar
O ruku olmazsa dünyada eğilmez başlar
Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor
Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer
Ey Şehadet aşıkları, Şehadet bir çağrıdır nesillere çağlara.
Ya kan dök sulansın vatan, Ya can ver titresin ârşı âzâm.
Ya şehid ol kavuş Yüce Canana, Ya gazi ol sahip çık vatana
Bir gün gelir hazan çiçekleri büyür Bir gün gelir meydanlara
güller dökülür O gün şühedanın Şebi Âruz düğünüdür.
Allah yolunda ölmek ne ğüzel hazdır. Bu hazzı tattır bize
ya Rabbi. Şehadet şerbetini ikram et cümlemize Ya Rabbi.
Biz sevgine açız, rahmetine muhtacız.
Nâmütenâhi nimetlerinle cümlemize himmet et.
Biz âsi mücrimleri nârı cahimden âzâd et.
İlahi, bakma şu müçrim halimize. Rahmet eyle cümlemize
Beratını sağ elimize, alanlardan eyle bizi
Mahşerde halk kala üryan. Çok yürekler ola püryan
Arşın gölgesinde seyran, edenlerden eyle bizi