Söz bir kantar, gün gelir seni tartar. Doğru söylersen şerefin artar. Yalan söylersen ocağın batar Söz vardır savaş keser, söz vardır baş keser. Ağzımız var diye kelâmı marifet saydık. Gürültünün ve bağırarak konuşmanın hele hele boş konuşmanın
beyni tahrip ettiği bugün ilmen isbatlandı. Modern tıppın teşhisi budur.
Bunun tedavisi sukuttur. Söz gümüş ise sukut altındır. Anlaşılan bizim altına inciye ihtiyacımız yok, teneke bizim neyimize der gibi lakayd haller, yalak yalak sözler
benliğimizi istila etmiş durumda.
Boş boğazı cehenneme atmışlar odun yaş diye bağırmış. Taze bir yumurtanın yanında kuvvetli çalan bir siren, yumurtayı rafadan eder. Boş fıçı çok tangırdar. Gevezelik patavatsızlıktır. Hak yolda yürüyen insan içinden gelen İlahi sesi dinler, tefekkür eder ve fikreder. Fikreden insan iç alemindeki gizli sırrı zikreder. İnsan
ancak kendi içindeki konuşan esrarlı varlığın sesini dinlemek suretiyle hakikate
ulaşır. Damlayan suyun kayayı delmesi gibi Hak söze dağlar bile dayanamaz.
Duvara dayanma yıkılır, ağaca dayanma kurur. Kuru lakırdıya ne duvar dayanır
ne de ağaç. Çünkü boş laf en yıkıcı silahtır. Allahu Azimuşşan asi ve arsız kavimleri yüksek ses frekanslarıyla helak etmiştir (Hud 94). Sukutu çok olanın kârıda çok olur Çünkü sukut dilin iffeti, kalbin edebi ve aklın nişanesidir.
Şair Nâbi diyor ki : Bana horoz sesi, boş sözden daha hoş gelir, manasını bilmem
ama hiç olmazsa horoz ne zaman öteceğini bilir. Eğer bilmeyip vakitsiz öterse akıbeti malumdur. Söz söylemek dilin gönülle gönülün Hak ile olduğu
zaman makbuldur. İnsanı 2 huy helak eder. Biri fazla mal, diğeri fuzuli kelâm.
Allahu Azimuşşan 2 kulak, 1 ağız vermiştir ki adeta kulum 2 dinle 1 söyle der gibi bizi dizayn etmiş ve uzuvlarımızı bize musahhar kılmıştır. Kişinin sözü aklına delildir Akıllı kimse konuşur lakin az ve öz konuşur, yerinde ve zamanında konuşur.
Hz Alinin temennisine bakın ki ne diyor : keşke boynum deve boynu gibi uzun
olsaydı da söz ağızdan çıkana kadar düşünseydim...