Altınova Gazetesi
2018-11-15 16:58:13

AFGANİSTAN’DA TÜRK ALGISI

Namık Kemal YILDIZ

15 Kasım 2018, 16:58

Kendimi şanslı bulurum hep…

Neden mi? Türkiye’yi ve Türk Millî Eğitim Bakanlığını yurtdışında yaklaşık 8 yıl temsil ettiğimden dolayı kendimi şanslı bulurum. Bu imkân, her memura ve her öğretmene nasip olmaz.

En son olarak 2011- 2014 yılları arasında üç buçuk yıl NATO kapsamında Afganistan’ın yeniden imarı için eğitim projeleri hazırlamak ve uygulamak üzere Afganistan’ın kuzey bölgesinde Cevizcan ilinde, Kabil Büyükelçiliği ile bağlantılı olarak Cevizcan Türk İl İmar Ekibi’ nde (PRT Jawzjan) eğitim danışmanı/ eğitim müşaviri olarak görev yaptım.

Cevizcan’daki Türk İl İmar Ekibi, Afgan Hükümeti’nin daveti ve Uluslararası Güvenlik ve Yardım Kuvveti (International Security Assistance Force – NATO/ISAF) ülkeleri ile yapılan müzakereler sonucunda, başta eğitim olmak üzere, sağlık, tarım, kırsal kalkınma, kentsel altyapı, kapasite geliştirme, iyi yönetişim, güvenlik, su ve insani yardım alanlarında projeler gerçekleştirmek üzere, 21 Temmuz 2010 tarihinde kurulmuş ve 2015 yılında diğer NATO ülkeleri ile birlikte misyonun tamamladığından kapatılmıştır.

Cevizcan Türk İl İmar Ekibi olarak, Türkiye’nin kararlı tutumu sonucunda Afganistan’da hiçbir asayiş ve narkotik operasyona katılmadık. Sadece insani yardımlarda bulunduk. Dolayısıyla hiçbir Afgan’a silah çekmedik.

Türkiye’nin yurtdışında yüz akı olan, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Mezar-ı Şerif Program Koordinatörlüğü ile Cevizcan İl İmar Ekibi işbirliğinde; Afganistan’ın idari olarak kendi kendine yetebilir hale gelebilmesi, dünyadaki diğer ülkeler ile rekabet edebilir hale yükselebilmesi için insan kaynaklarının kısa sürede keyfiyet ve kalitesinin yükseltilmesi amacıyla 3,5 yıl içinde 18 eğitim projeleri hazırladık, uyguladık.

İşte bu projelerin birinin hazırlık sürecinde, Afganistan Eğitim Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığına bağlı birimlerin yetkilileriyle çalışıyorduk. Çay molası verdik. Afgan arkadaşlar dışarı çıktılar. Sigara içmediğim için dışarı çıkmadım.

Birlikte çalıştığım Afgan arkadaşın cep telefonu çalmaya başladı. Odada tek ben kalmıştım. Telefon ısrarla çalmaya devam ediyordu. Bir ara, arkadaşın telefonunu alayım arayan kişiye cevap vereyim diye içimden geçirdim. Sonra vazgeçtim.

Afgan arkadaş odaya gelince, telefonun ısrarla çaldı, telefonuna bir bakıver dedim. Hatta o kadar ısrarlı çaldı ki neredeyse senin telefonu alıp, arayan kişiye cevap vermeyi bile düşündüm dedim. Arkadaşım telefonundaki kişiyi aradı. Meğer arayan eşi imiş. Çocuğu hastalanmış ve eve acilen gelmesini istemiş.

Konuşması bitince bana döndü

* “Müşavir sahip iyi ki sen telefona cevap vermemişsin.” Dedi.

* Niye diye sordum.

* “Arayan karımmış. Eğer siz telefona cevap verseydiniz, karımı boşardım.” Dedi.

* Neden diye sordum.

* “Telefonda bile olsa, bir yabancı bir erkekle konuştuğu için eşimi boşardım.” Dedi.

* Şaşırdım kaldım. İyi ki telefona bakmadım. İyi ki telefonda konuşup boşanmalarına sebep olmadım diye sevindim.

Afganistan’da kadının bir yabancı erkekle konuşması kocası için boşanma sebebi olduğu bir ortamda, bu olaydan iki sene sonra, Afganistan’ın Sarı Pul vilayetinde, Afgan Öğretmenlere Eğitim Formasyonu Kazandırılması Projesi kapsamında hanım ve erkek öğretmenlere 2 hafta süreyle hizmet içi eğitimi veriyorduk.

Zamanın Sar-ı Pul Valisiyle, eğitimin kapanış ve sertifika töreni konusunu görüştüm. Sağ olsun kapanış törenini valiliğin toplantı salonun yapabileceğimizi ve kendisinin de törene katılacağını ifade ettiler.

Eğitim verdiğimiz merkeze gittim. Kursiyer öğretmenlere, bu gün eğitimimiz sonra erdi. Yarın kapanış törenini vali beyin toplantı salonunda yapacağımızı ve sertifikaları orada vereceğimizi söyledim. Hepinizi yarın Vali beyin toplantı salonunda bekliyorum dedim.

Bir öğretmen hanım

* “Müşavir sahip ben yarın kapanış törenine katılamam” dedi.

* Neden katılamayacaksın Hoca Hanım dedim.

* “Kocam icazet/izin vermez” dedi.

* Ama Hocanım iki haftadır bizim eğitime katılıyorsun, beyiniz izin veriyor ki katılıyorsunuz dedim.

* Doğrudur, ancak “Kocam Türklerin yaptığı faaliyete göz kapalı icazet verir ama vali beyin toplantı salonu bile olsa bir Afgan’a güvenip toplantıya katılmama izin /icazet vermez dedi.

* Peki, Hoca Hanım, madem beyiniz yarın kapanış törenine katılmana izin vermeyecek o zaman ben senin sertifikanı şimdi vereyim dedim. Ve sertifikasını elden verdim.

* “Kocam Türklerin yaptığı faaliyete göz kapalı icazet verir ama vali beyin toplantı salonu bile olsa bir Afgan’a güvenip toplantıya katılmama izin /icazet vermez” sözü kulaklarımda defalarca çınladı.

İçimden kendi kendime,

* Ey Namık Kemal, Türkistan coğrafyasında, Afgan kardeşlerinin içinde 3,5 yıl hiçbir çalışma yapmamış olsan bile, Afgan halkında, Türk’e güven, Türk insanına güven konusunda bu algının oluşmasına bir nebzede olsa katkı verdiğin için öğün. Sen görevini yapmış sayılırsın. Hem de görevini tam yapmış sayılırsın dedim.

Görevini tam olarak yapmış olmanın haklı gururunu yaşadım.

Sar-ı Pul vilayetinde görev yapan o kursiyer öğretmen hanım, sana binlerce teşekkür ederim. Size sonsuz ihtiramlarımı/saygılarımı sunarım. Siz olmasaydınız Afgan halkının bu algısını öğrenemeyecektim.

Evet arkadaşlar.

* Afgan halkı güzünde Türk insanı güvenilir kişilerdir. Türkler güvenilir insanlardır. Türk insanı özü, sözü doğru, dürüst insanlardır. Türk insanına canını malını emanet edebilirsin algısı yerleşmiş.

Kabil’de 16 Mart 2012 tarihinde Türk helikopteri düştü. 12 şehit verdik. Bu elem olaydan sonra Afgan yöneticiler ve Afgan halkı günlerce bize taziyeye geldiler, “Acınız acımızdır” dediler. Peşine Soma’da maden kazasında yaşandığında “acınızı paylaşıyoruz” deyip madencilerimiz için, Afganistan da camilerde ve Cevizcan Üniversitesi Türkoloji Bölümünde öğrenciler Kur’an-ı Kerim ve mevut okudular, dua ettiler.

Bu vesileyle Cevizcan Üniversitesi Türkoloji bölümünden bu yıl mezun olan, birinci sınıfta yarım dönem derslerine girdiğim, geleceğin Türkologları olacak sevgili öğrencilerime selam olsun…

Görüldüğü gibi, Afganlar dosttan da öte kardeştir.

Afganlılar bizi, bizim onları gördüğümüz gibi kardeş görüyorlar.

Yaşasın Türk ve Afgan kardeşliği…

Yorumlar (6)

Sukeyman Gece Emekli edb.Öğr. 6 Yıl Önce

Kardesim cok guzel calisip Turkun sanina yakışırizlenimler birakmissin.Sen sana yakisani yapmışsin.Tebrik ediyorum slm.

Sukeyman Gece Emekli edb.Öğr. 6 Yıl Önce

Kardesim cok guzel calisip Turkun sanina yakışırizlenimler birakmissin.Sen sana yakisani yapmışsin.Tebrik ediyorum slm.

Ömer Fatih Özalp 6 Yıl Önce

Teşekkürler hocam tespitleriniz ve yorumlarınız her zaman ki gibi çok güzel ve değerli bilgiler ihtiva ediyor.

Turan GÜL 6 Yıl Önce

Namık Bey hocam o günleri hep beraber yaşadık, benide en çok sevindiren kadınlar açısından o kadar olumsuzluklara rağmen Afgan kadınların sosyal yaşamın içinde olmaları Afganistan'ın geleceği ile ilgili beni bayağı umutlandırmış ve sevindirmiştir. Örnek olarak öğretmenleri. yapmış olduğumuz kız lisesi Okul müdiresini, radyo-tv müdiresini ve Hocadukhu kaymakamını verebilirim. Yüreğine kalemine sağlık.

Hakkı KADAYIFÇI 6 Yıl Önce

Namık Bey'in Afganistan'daki müşavirliği döneminde, kendisinin yukarıda bahsettiği projelerden birinde görev alma fırsatı olan biri olarak Afgan Türk dostluğuna ben de yakından tanık oldum. Namık hocam, yazılarınızı merakla takip ediyorum.

Taner Yılmaz 6 Yıl Önce

Namık hocam, Görev yaptığın coğrafyada olumlu Türk algısının oluşumundan dolayi sizi Kutlarım. Sizin gibi şahsiyetlere ihtiyacimiz var. Kutluyorum.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.