Navarin´de Osmanlı Donanması yakılınca yeni donanma kurulması için Amerika´dan yardım istenir… 1830´da Amerika gemilerine Karadeniz´e çıkma hakkı tanınır. 5 Ekim 1831´de imzalanan Osmanlı Amerikan ticaret anlaşmasıyla ikili ilişkiler gelişmeye başlar.
Amerika´nın Karadeniz´e ilgilerinin sebebi: Ekonomik beklentilerle birlikte bölgedeki etnik ve dini yapılar üstünde çalışmalar yapıp Osmanlıyı parçalamak, Ortodoksluğun hamisi Rusya karşısında Protestanlığı yaygınlaştırarak bölgede taraftar toplayarak söz sahibi olmak, vb. stratejik planlardır.
31 Ocak 1896 yılında ABD´leri Temsilciler Meclisinde Türkiye´yi eyaletlere bölme kararı alınır; Osmanlı topraklarında misyonerlik faaliyetleri başlatılır. Kazım Karabekir : “Misyoner teşkilatının içyüzünü bilmeyen müstemleke halkının esaretten kurtulması şöyle dursun, bu teşkilata karşı kayıtsız kalan müstakil milletlerin bile geleceği tehdit altındadır” der.
Misyonerlik çalışmalarının en önemli ayaklarından biri yabancıların açtığı okullardır. Bu okulların sayısı zamanla yerli okulların sayısından fazla olmuş, Osmanlı bu okullarla kendi ipini kendi çekmiştir.
Karadeniz de misyonerliğin üssü olarak Samsun, Trabzon, merkez üssü olarak da Merzifon Amerikan koleji açılmış, bölgedeki Ermeni ve Pontus olayları buradan organize edilmiştir.
Temsilciler Meclisinin aldığı “Türkiye Birleşik Devletleri” karar özetinde şunlar belirtilir: “Osmanlı İmparatorluğu adındaki kabul edilemez devletin şeytani hareketleri düzene sokulacaktır… Kurulacak komite uygun bulunan yerde, en kısa sürede organizasyon çalışmalarına başlayacak, Osmanlı İmparatorluğu sınırlarla eyaletlere bölünecektir…
Geçici olarak kurulacak “Türkiye Birleşik Devletleri” sınırı içinde etnik özelliklerine uygun şekilde oluşacak “Ermeni Devleti” müttefikimiz kabul edilip, Hıristiyan devletlerin askeri desteği istenecek ve Uluslar arası Hıristiyan Komisyon tarafından tanınması istenecektir.” Her zaman önümüze konulan Ermeni projesinin arka planı budur!
Abdülhamit Merzifon Amerika Kolejinin Kuzey Anadolu´daki “PONTUS” ve “ERMENİ” faaliyetlerinden haberdar ve rahatsızdır… Bugün İncirlikten haberdar ve rahatsız olduğumuz gibi! Rahatsızlığını da: “Ülkemizin kuzeyinde bulunan şer ocağı” diye belirtir
İngiliz Hükümeti, Fransa ve Rusya´yı Ermeni meselesinin çözümü için Türkiye´ye karşı işbirliğine davet eder, Babıâli´ye muhtıra verir. Abdülhamit, Ermeni davasının “Ermenilerin davası” olmadığını bildiği için bunu reddeder. Bugün 40 yıldır uğraştığımız “PKK” davasının Kürtlerin davası olmadığını bilip inandığımız gibi!
Huzura kabul edilen İngiliz elçisi Abdülhamit´e “daha ne kadar Ermeni öldüreceksiniz? ” diyerek küstahça soru sorunca Abdülhamit şu tarihi cevabı verir ve Der ki: “ Karadeniz limanlarına yaklaşan İngiliz gemilerinin Ermeni komitecilere Türkleri katletmek için teslim ettiği, Türk başına ne kadar silah bulunuyorsa, tam o kadar Ermeni öldüreceğiz sefir cenapları…”
Mustafa Kemal de Nutuk ta: Müstakil bir “Pontus Hükümeti” teşkil etmek emeline sahip Rumların ve Merzifon Amerikan müesseseleri tarafından manen yetiştirilen gençlerin yabancı hükümetlerin silahlarıyla donatıldıklarına, Etnik-i Eterya Cemiyetiyle irtibatlarına TBMM´nin dikkatini çeker.
1919 VE 1920 yıllarına gelindiğinde yabancı hükümetler ve Amerika´dan gelen silahlar, para yardımları ve Ermenilerle Rumları örgütleyen misyoner ve askeri elemanlar Karadeniz yolu kullanılarak bölgeye sokulur veya Ermenistan´a sevk olunurlar.
1919 yılında Ermeni´lere verilmek üzere Amerika´dan Batum´a bir milyon Paund para geldiği tespit edilir; bu olay gazete manşetlerine yansır ve bu durumu Kazım Karabekir Paşa Ankara´ya rapor eder.
Gelecek yazımızda Merzifon Amerika koleji ve faaliyetleri!
VAMPİRLER NESLİ AMERİKALI KARADENİZ VE SAMSUNDA
Paylaş