Rusya’dan S-400 alımına karşı sert bir mücadele veren kültürel ve/veya sosyal kitlenin bu gücü nereden aldığını anlamakta yarar var.
Başlık bazı okurlarıma garip gelmiş olabilir. Lakin işbirlikçi ve Amerikancı diye tanımladığımız kişilerin, ülkemizde, nasıl Amerikancı bir kimlik kazandığını da belirtmemiz gerekir.
Gelin birlikte bir “varlık envanteri” çıkaralım.
Önce Amerika’nın ülkemizdeki fiziki varlığından başlayalım.
-NATO içindeki Türk varlığı ve Türkiye içindeki Amerikalı varlığı. NATO içindeki Türk varlığının da belli bir süreden sonra, Amerikan varlığına dönüştüğünü düşünürsek, Tümünü birden ABD varlığı envanterine koyabiliriz.
-Geri kalmış yarı sömürge ülkeler hariç, hiçbir gelişmiş ülkede Amerikanca/İngilizce eğitim yapılmaz. İngilizceyi öğretir lakin İngilizce eğitim yaptırmaz. Çünkü dil kimliği belirleyen ana unsurdur. Dil ve düşünce arasındaki bağ tektir. Amerikanca dilinde düşünen kişi artık Amerikan kimliğine çok yakındır.
-Dilde olduğu gibi fiziki varlıkla manevi varlık iç içedir.
-Hakim ve Savcıların dahi bilgi ve görgülerini artırmak için belirli sürelerde(bir yıl) Amerika ve Avrupa’da staj şeklinde bulunmaları, aralarından yargı alanında devşirilecek kişilerin seçimine kolaylık sağladığı kesindir.
–Piyasa ekonomisi, Amerikan varlığının diğer temel unsurudur. En fazla işbirlikçi devşirme bu alanda cereyan eder. İşbirlikçilik bir kimliktir. Liberal kimlikle başlar Amerikan kimliğine doğru yol alır.
-İncirlik Üssü, Kürecik Radar Üssü, NATO’nun İzmir’deki Kara Kuvvetleri Karargâhı gibi Amerikan fiziki varlığı mevcuttur.
-İkili İstihbarat ve İkili Amerikan Türk antlaşmaları Türkiye’deki diğer Amerikan varlığıdır.
-Dünya Bankası ve onun kredi belirlemedeki kriterleri, tamamen, Amerikan varlığını, ülkemiz içinde çoğaltmaya yöneliktir. OECD ve Gümrük birliği Avrupa ile imzalanmışsa da liberal ekonominin gerekleri olması bakımından Batının Türkiye içindeki varlığıdır. Onları da ABD envanterine dahil etmemizin bir mahsuru yoktur.
-Finans sistemi ve borca dayalı kaydi para yaratma mekanizması ABD’nin bizim gibi ülkeleri kendine bağımlı kıldığı ABD varlığıdır.
-Türkiye içindeki dolar varlığı ve dolarizasyonu, ABD varlığı olarak alabiliriz.
-Kullandığımız tüm askeri araç ve gereçlerin Amerikan menşeili olması ülkemizdeki ABD varlığını artıran bir mekanizmadır. Amerikan savaş uçağından başka uçağa binmem diyen Hava Kuvvetleri Komutanlarına sahip olmuş olmamız ABD varlığının ne derece etkili olduğunu bize anlatır.
-FETO ve PKK’yı bilmem söylemeye gerek var mıdır? FETO ve PKK uzantılarının da ABD varlığı içinde sayılması gerekir.
Türkiye içinde bu kadar çok maddi ve manevi ABD varlığı varsa, S-400 alımına karşı duracak çok sayıda devşirilmiş aydın ve gazeteci vardır.
Bir gazeteci şöyle diyor. Erdoğan S-400’ü Rusya’dan alacak ve onları Türk savaş uçaklarına karşı kullanacak”
Tıpkı bir zamanlar beden eğitimi derslerini İngilizce/Amerikanca yapalım teklifinde bulunan eğitimci gibi gazeteci de S-400’ler Türk uçaklarına karşı kullanılacak diyebiliyor.
İşimiz çok zor.