“Sorgun Büyüktaşlık Köyü sınırları içerisinde yer alan Uşaklıhöyük’de
yapılan son kazılarla Tiryns’deki Miken Kaldırımı’na ait dünyanın en eski mozaiği olma ünvanını elinden aldık,” diyor haber…
Vali Ziya Polat: Bakır Taş Çağı’nın sonlarından modern çağlara kadar uzanan 7 bin yıllık Uşaklıhöyük’te yapılan kazı çalışmalarını yerinde inceleyerek, Kazı Başkanı Anacleto D’agostino’dan çalışmalar hakkında bilgi alıyor. Uşaklıhöyük’te keşfedilen ve farklı büyüklük ve düzensiz şekillere sahip 3 bin 147 adet taştan oluşan, 3 metreye 7 metrelik bir alana döşenmiş olan geometrik desenli döşeme mozaik, 3 bin 300 yıllık tarihi ile dünyanın bilinen en eski mozaiği olduğunun belirlendiğini” ifade ediyor!
(Gazetemizin haberi bu!..)
Yozgat: Nevşehir, Alacahöyük, Hititlerin başkenti Hattuşaş ve Galatların başkenti Büyüknefes- Tavium, Kerkenez Dağı- Kayıp şehir Pteria (Medler ile Lidyalılar arasında o meşhur savaşın güneş tutulması ile sona erdiği mekan) olmak üzere tarihi bir alan içerisinde yer alıyor. Bölgeden çıkarılan tarihi eserler var. Bölük pörçük çeşitli yerlere dağılmış vaziyette… Bu zenginliğe bakarsanız Yozgat turizmin merkezinde ama turizmden payını alamıyor.
Öncelikle şunu ifade edelim Ören bölgelerindeki kazı çalışmalarımız yavaş gidiyor ve bizim kontrolümüzde değil! Henüz kazı çalışmaları başlatılmamış Ören yerlerimiz de var: Mercimek Tepe, Büyüknefes gibi…Bu kazı çalışmaları kesinlikle bizim yetiştirdiğimiz arkeologlar tarafından yürütülmeli yabancı tahakkümünden kurtarılmalıdır. Sonucunu biliyorsunuz tarihi eserlerin yurt dışına kaçırılması…
Yozgat bölgesinden yüzlerce tarihi eser çıkarıldı mı? Cevap evet! Nerde bunlar herbiri bir yerde. Malumunuz Etnografik bir müzemiz var. Ancak Arkeolojik bir müzemiz henüz yok. Yapılması için yer ayrılmış durumda ama henüz böyle bir çalışma başlatılmış değil. İhtiyaç var mı? Kesinlikle evet. Yozgat’a turistin uğraması için Arkeolojik müze yapılmalı ve tarihi eserler burada sergilenmelidir.
Şöyle oldu, böyle oldu tartışmasına girmeyeceğim. Yozgat yöresi tarihi mekanların tam orta yerinde yer alıyor. Alacahöyük, Hattuşaş, Nevşehir, Kapadokya bölgesi burnumuzun dibinde, aynı eksen içinde yer alıyoruz, buralar yerli yabancı turistle dolup taşıyor, ne hikmetse Yozgat bu konuda garip ve mahzun kalıyor?
Neymiş efendim: Altyapı çalışması yokmuş? Bunu söyleyen Yozgatlı dostumuz, bu mesajı da Nevşehir dağlarından veriyor: Arkadaş önce sen kendi şehrine sahip çık yahu!.. Turizm şirketleri ile görüşülüp bölgemiz turist kafilesi güzergahına dahil edilmesi gerekirken önce biz olmaz diyoruz, şu garipliğe bakın!..
Bürokraside adamlarımız var diyoruz, hem de deve dişi gibi siyasetçilerimiz var diyoruz ki: var!..
Bir de Yozgatlı sayılı iş adamlarımız, zenginlerimiz var. Yozgat adına kurduğumuz dernekler, federasyonlar, konfederasyonlarımız var, bunların hepsi bu konuda yakınıyor ve Yozgat’a sahip çıkmak gerekir diyorlar ama; elini taşın altına koyması gerekenler ortada yok!.. Böyle bir ucube içerisindeyiz arkadaş!..
O meşhur haberle giriş yaptık: “Sorgun Büyüktaşlık Köyü sınırları içerisinde yer alan Uşaklıhöyük’de
yapılan son kazılarla Tiryns’deki Miken Kaldırımı’na ait dünyanın en eski mozaiği olma ünvanını elinden aldı. “ haberi ile… Şimdi buna ne dersiniz? Basit bir misal vereyim: Un var, şeker var, yağ var helva yapan yok. Yozgat‘ in durumu bu! Hiç boşa şikayet etmeyin, dert de bizim, derman da bizde… “ Yozgat var, Yozgatlı yok!” sözünü sevmiyorum ama doğruluk payına inanıyorum.
Sağlık sorunlarım nedeniyle zaman zaman Kayseri’ye gidiyorum. Hepinizin bildiği gibi Kayseri’ye yatırım yapanların hepsinin şehirde bir eseri var, adı eseri ile birlikte yaşatılıyor? Onun için şehir büyümüş gelişmiş ve her konuda adından söz ettiriyor! Yozgat bu konuda sahipsiz, garip ve çaresiz!.. Dedik ya: Çare biziz, çare sizsiniz, Ey Yozgat Sevdalısı dostlarım…