Şuradan başlayalım. Devletler para basmaz. Merkez Bankaları para basar. Devletler tahvil ve bono çıkarır, basılan bu paraları alarak borçlanmış olur.
Borçlarını da vergi toplayarak öder. Devlet ve toplum bir ekonomik denge içinde yaşar.
Sınırsız para basan devletlerin ve imparatorlukların, battığı ve yıkıldığı tarihin tespitidir. En belirgini, Roma İmparatorluğudur.
Küreselleşmenin direksiyonunda olan ABD, küreselleşme ile birlikte şirketlerin ve bankaların ödediği vergileri düşürerek yola koyulmuştu. Biz de aynı uygulamayı yapmış ve şirket vergilerini düşürmüştük.
Vergi toplamak yerine, para basarak borçlanma yoluna gidilmiş oldu. Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler de hem para basmış iç borçlanmaya gitmiş hem de dışarıdan borç almıştı. Çifte borçlanma…
Vergisi düşürülen şirketler de bu fırsatı değerlendirip, teknolojik gelişmelerine kaynak ayırmak yerine, spekülatif yatırımlara yönelmişlerdir.
Vergi toplayarak, devlet ve tolum varlığını idame ettirmek yerine, karşılıksız para basarak, borçlanarak yol almak, tüm devletleri Roma İmparatorluğunun akıbetine getireceği belliydi.
Amerikan finans sitemi bu mantığın üzerinde yürürken, iki büyük kriz ile karşılaştı. 2008 krizinin bedelini, rezerv Dolar kullanan ülkelere aktararak, 2008 krizinden çıktı.
Lakin finans kapitalin yapısal bozukluğu ve zorunluluğu, 2020 yılında, Amerika ve tüm dünyayı daha büyük bir krizin içine sokmuş oldu. Doların itibar kaybı sürdüğünden, rezerv dolar, Dünyada %59’a kadar düştü.
Amerika kendi krizi için gene sınırsız para basarak, tahvil ve bono satarak, yoluna devam etmek istedi. Lakin dünyanın içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik kötü durum, Amerika’yı artık para basarak, kurtulamayacağı bir konuma taşıdı.
Şimdi bir karar değişikliği ile sınırsız para basmak yerine, şirketlere vergi koyma yolunu seçti. Böyle bir durumda da kendi şirketlerinin yurt dışına kaçışını önlemek üzere, finans kapital ile yönetilen tüm ülkelere, siz de şirketlere ilave vergi koyun dedi.
İlk uygulama Amerika, İngiltere ve Türkiye’de oldu.
ABD vergiyi, %21’den %28’e çıkardı.
İngiltere vergiyi, %19’dan %21’e çıkardı.
Türkiye vergiyi, %23’den %25’ çıkardı.
Ülkemizde, şirketlere bu vergi artışı, şöyle anlaşıldı; salgından geçiyoruz, devletin ve halkın durumu kötü, şirketlere vergi artışına ihtiyaç var.
Şirketler daha fazla vergi ödeyeceği için daha az işçi ve daha fazla internet kullanarak yol alacaklar. Ya da dükkânı kapatacaklar.
Finans kapitale bağlı olmak, isteseniz de istemesiniz de Amerika’ya bağlı olmak demektir.
Ekonomik olarak bağlı olanların siyasi olarak bağlı olmadığını söylemek, saflıktan başka bir şey değildir.