SEN NE BİLİYORSUN Kİ

Ülkede eğitim dibe vurmuş. Eğitim kurumlarının yöneticilerinin tamamına yakını her hangi bir sınavdan geçmeden sadece yandaş bir sendikanın torpillisi oldukları için atanan insanlar. Biz bunları yazınca saygısız, hain ve cahil oluyoruz.

Ülkede ekonomi dibe vuruyor. Bunu artık devlet yöneticilerimizin telaşlı açıklamalarından da gayet net anlıyoruz. Hal böyleyken, devletin hemen her ballı ihalesini alan küfürcü Mehmet CENGİZ denen adamın şirketinin 400 milyonun üzerinde bir vergi borcu başta olmak üzere toplamda 3 milyar liranın üzerinde bir vergi borcu siliniyorken, 300-500 lira borcundan dolayı taahhüdü ihlalden ceza evinde yatan binlerce vatandaşı kimsenin gözü görmüyor. Biz bunları yazınca saygısız, hain ve cahil oluyoruz.

Vergisi silinen şirketler : Cengiz inşaat : 422 milyon tl. Albayraklar : 56 milyon tl. Ak sigorta: 250 milyon tl. Emlak konut : 335 milyon tl. Türkcel iletişim: 450 milyon tl. Tuvtürk AŞ:390 milyon tl. Tuvtürk Aş: 377 milyon tl (alman şirketidir) vs. vs. Toplam silinen vergi borcu : 3. Milyar tl’nin üzerinde

Ülkede yargı bitmiş, bunu sayın Cumhurbaşkanımız bile dile getiriyor. Hakim savcı alımlarında en önemli kriter, Ak Parti den referans varmı, yokmu?Hukuk bilginiz olmasa da olur. Biz bunları yazınca saygısız, hain ve cahil oluyoruz.

Ülkede tarım bitmiş. Ülkenin % 60’ı tarım arazisi. Kendi kendine yetebilecek ender ülkelerden birisiyiz ama, patatesi Suriye'den, samanı Bulgaristan'dan ithal ediyoruz. Biz bunları yazınca saygısız, hain ve cahil oluyoruz.

Ülkede imar bitmiş, imar yolsuzlukları almış başını gidiyor. Sayın Cumhurbaşkanı bile biz İstanbula ihanet ettik diyor. Daha yeni yapılaşan Sancaktepe gibi bir ilçede bile iki araba yan yana geçemiyor sokaklardan. Milletin bilmem neyini bilmem ne yapacağını söyleyen bir ahlaksızın yapmış olduğu yollar köprüler çöküyor, devletin trilyonları sele kapılıyor.Rüşvetle imar izinleri gırla. Biz bunları yazınca saygısız, hain ve cahil oluyoruz.

Köylerdeki okulları öğrenci az diye kapatırken, 3-5 haneli köylere din görevlisi atanıyor, bazı köylerde 3-4 cami yapılıyor, Diyanet işleri başkanlığına 4-5 bakanlıktan fazla bütçe ayrılıyor. Biz bunları yazınca saygısız, hain ve cahil oluyoruz.

3 yıllık bir koalisyon hükümeti döneminde yaşanan 5 nisan krizinden dolayı dönemin yöneticilerini yerden yere vuranlar, yine 3 yıllık bir koalisyon hükümeti döneminde 2001 krizinden dolayı dönemin yöneticilerini yerin dibine sokanlar, bu gün 16 yıldır ülkeyi tek başına ve güçlü bir halk desteğiyle yönetenlere ses etmeyip tüm olan bitenleri dış güçlerin oyunu diye yorumlamakla kalmıyor, eleştirenlere de hakaret ediyorlar.

Ben, ve benim gibi düşünen çok sayıda insan, bu ülkenin beka’sı için her türlü sabrı gösterir, her türlü fedakarlığı yapar buna kimsenin şüphesi olmasın. Ancak, güzelim ülkenin tüm nimetleri çoğunlukla yandaş olanlar arasında paylaştırılırken, şimdi halktan sağduyu bekleyen, dayanışma ve sabır bekleyen yöneticiler ve onların destekçileri de en azından başarısızlıklarını, hatalarını kabul etmeli ve en önemlisi, bu zor dönemin sağlıkla aşılabilmesi adına, bir “sosyal barış adımı” atmalıdırlar.