Vuslatı inkardır Miracı inkar etmek…
Kader planını inkardır Miracı inkar etmek…Peygamberler arasında fark var vuslata yakınlıkta …şeytan da “İrci’i emrini alınca cehenneme dönecek ama hz Peygamber havz-ı kevsere dönecek…Yedikat gökte farklı yerlerdedir peygamberlerin yerleri…mezarları dünyada diye farkları yok sanma…hz Ademinmezarıdır KABE…hurmet farkı var diğer mezarlardan…evet muhabbet farkı var …Allahın muhabbeti de farklı her peygambere…her peygamberin Allaha muhabbeti de farklı bir Yunus peygamber ile bütün baskılara göğüs geren peygamberimiz bir mi…O Allahın habibi…cennetin kapısının anahtarı o…adl sıfatı farklılık oluşturucudur çünkü…Peygamberimizle bağını kopartan kopar ve düşer…Tek ip hz Peygamberimizdir…ondaki muhabbeti bir anlasak…miracı red etmeyiz…
Peygamberimizdeki aşkı eksik görmektir Miracı inkar etmek…
Şah damarımızdan yakın bize Allah ve ruhundan üflemiş…Allahın inkarıdır Miracı inkar etmek…esmanın etkinliğinin inkarıdır Miracı inkar etmek…
Evet…İsra’nın ikinci safhası olan miraç ve miraç olayları, Buhari-Müslim hadislerinde “müttefekun aleyh olarak haber verilmektedir (Buhari, Salat 1)
Evet…İbn Teymiyye ve İbn Kayyım gibi münekkit ve münekked alimler bile, miraç hadislerinin mütevatir derecesinde olduğunu belirtmişlerdir…
Evet…isra’nın kabulünde problem görülmediği için, İsrâ suresindeki ilgili ayetlerden bahsetmeye ihtiyac yok…Ahiret hayatınının tasviridir mirac…peygamberlerin gök yüzündeki yerlerinden bahsedilir miraç hadislerinde…manevi hayat yani ahiret hayatı tasvir edilmiş sanki…Sembolik bir ahiret tasviri gizli miraç hadislerinde…İnkar edenler işari tefsire de erişemez…hayal edemez cenneti…
Necm Suresi’nin ilk ayetlerinde anlatılanlar da miraç konusunda Kur’andan açık delildir (Necm,1-18). Bu ayetlerin evvelinde Allah Teâla yemin ederek, “Dostunuz (Muhammed) sapmadı da azmadı da. O (Peygamber)’in konuştuğu kendi hevâsından değildir; onun konuştuğu ancak kendine vahyedilendir” buyurarak, Rasülüllah Efendimiz (s.a.v)’in verdiği ve vereceği haberleri tezkiye etmektedir. Bundan sonra gelen ayetlerde de miraç olayımdan bir sahne anlatılmaktadır. Aradaki 12. Ayette Canab ı Hakk, “Onun gördükleri üzerinde tartışıp mücadele mi ederler?” diye bir uyarıya yer vermiştir. Rasülüllah Efendimiz’in anlattığı miracı alaya alarak ilk inkâr edenler o günkü Mekke müşrikleri idi…
Miracın inkârı dahil, İslam itikadını hedef alan iyimser çehreli görüşlerin tamamının temeli, başta Goldzier ve Sachaht olmak üzere diğer oryantalistlere dayanmaktadır. Müsteşrik/oryantalist, İslami ilimlerde araştırma yapıp uzmanlaşan gayr-i müslimlerdir.
Evet…Fazlurrahman’ın çoğu görüşlerinin temeli de müsteşriklere dayanmaktadır. Bu kabilden olmak üzere Fazlurrahman, en güçlü mütevâtir hadis kabul edilen “men kezebe aleyye müteammiden …” hadisinin bile uyduruk olduğunu söylemektedir. Üç talaktan sonra kocasıyla tekrar evlenmek isteyen kadına “şer’î tahlil”i emreden ayeti inkâr etmekte ve bu ayetin Hz. Ömer r.a. tarafından Kur’an’a sokulduğunu söylemektedir (Fazlurrahman, İslâm Geleneğinde Sağlık ve Tıb (Çevirenler: Adnan Bülent Baloğlu, Adil Çiftçi), Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 1997, s. 178). Laik eğitimin asıl olduğunu kabul etmektedir (Fazlurrahman, İslâm, Çevirenin (Mehmet Aydın) Makalesi, s. 37). “Ortadoksluk” nitelemesiyle Ehl-i Sünnet’e saldırmaktadır (Fazlurrahman, İslâm, s. 47). Peygamber Efendimiz’in, kadınlara düşkün olduğuna işaret eden sözler sarfetmiştir. (Fazlurrahman, Allah’ın Elçisi ve Mesajı (Çeviren: Adil Çiftçi), Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 1997, s. 43). Fazlurrahman “garânîk/şeytan ayetleri” saçmalığını da kabul etmektedir. (Fazlurahman, İslam ve Çağdaşlık, s. 69; Fazlurrahman, Ana Konularıyla Kur’an, s.144). “Garanîk” hadisesi Güya, Hz. Peygamber (s.a.v.), Müslümanların Habeşistan’a hicret ettikleri zamanda, Necm Suresi’nin 19 ve 20. ayetlerini okuduktan sonra, Şeytan’ın vesvesesi ile “bu putların şefaatleri umulur” deyip, Necm Suresi’ni okumaya devam etmiş…
Evet…Fazlurrahman’ın vahiy anlayışı da oldukça tehlikelidir. Ona göre vahiy, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in kalbinde potansiyel olarak bulunan, ihtiyaç duyduğunda söze dökülen bir olgudur. Her ne kadar, “bu duygular Allah tarafından indirilir” dese de, O’nun görüşüne göre vahyin, Hz. Peygamber’in hayalen gerçekleştirdiği keyfi bir tasarrufu olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu şekildeki bir anlayışla, vahyin Allah tarafından indirildiği ve Allah kelâmı olduğu gerçekliği ortadan kalkar; Kur’an’ın, “halüsinasyon ürünü” olduğu düşüncesi gündeme gelir. (Bkz. Fazlurrahman, Ana Konularıyla Kur’an, s. 157).
Mevlâ ı Müteâl, namazlarımızı miraç ruhaniyetiyle eda edebilmeyi nasip etsin…Cenneti hayal edemeyiz miraçda yaşananları inkar edersek…
Ruhani bir alem var miraçta…ahiret aleminin sembolüdür o tanıtılan ruhani alem…somut alemden ibaret değil alemler var etmiş Allah ve İRCİ’İ emri gelince ruhumuz o alemdeki hak ettiğimiz yere gidecek…ruh kuşumuzun konacağı dalı hayal etme imkanı da veriyor miraç tasviri ve yaşananlar…eksik cennet algılarına düşmemek istiyorsak miracı anlamlıyız inkarı eksik ilimliliktir…
Miracı inkar etmek ne mi…doğadan başka her şeyi her sırrı inkardır…her alemi inkardır…
Cahiliye arablarına RAKİP olalım peygambere ve hadislere RAKİP olmayın aman…Evet…”Yahut da altından bir evin olmalı, ya da göğe çıkmalısın. Bize, okuyacağımız bir kitap indirmediğin sürece (göğe) çıktığına da asla inanmayız.”(İsrâ/93)dediler onlar…
Miracı inkar etmek ne mi…aşkı inkardır…muhabbeti inkardır…ama o muhabbet olmasaydı bu somut dünya helak olurdu …Allahı tanımaya tanıtmaya yetmez şu doğa…aşkın binde biri bu somut evrende yok…Allahın RAHMAN sıfatını eksik tanırız miracı inkar edersek…esmayı eksik tanımaktır miracı ve ahiret tasvirlerini ve yaşananları yaşanacakları inkar…
Evet…Miracı inkar etmek ne mi…aşkı inkardır…muhabbeti inkardır…