Böyle bir soruya doğru cevaplar verebilmek için gerçekten büyük servet sahibi olmak gerekir. “Zenginin parası züğürdün çenesini yorar” konumundan hareketle bir yazı gibi olacak, ama ilginç noktaları da bilmekte yarar var.
Milyarderler öyle küçük servet sahipleri gibi servetlerini birkaç parçaya bölmezler. Sayısız parçalara bölerek saklarlar.
Servet sahipleri öncelikle işlemekte olan paralarının dışındaki servetleri için saklayacak yer ararlar. Faizde, dövizde, borsada, tahvilde, bonoda, yatırımda olan servetlerin dışındaki servetleri nerede saklayacakları sorundur.
Kriz dönemlerinde servetler nasıl korunur ve saklanır meselesi, başlı başına bir akıl işidir. Servet sahibi olmayanlar bunu bilemezler.
Kriz dönemlerinde servetler mümkün olduğunca nakitte dönüştürülür ve bankalarda tutulur.
Gayri menkul, toprak alımı zaten krizden önce var olan servetlerdir. Onlar için bir özel önlem almaya gerek yoktur. Sadece miktarını artırırlar.
Bankaların da batacağı gibi durumların sezilmesi halinde Altın, Gümüş, Lityum, Paladyum v.s gibi değerli metallere ve gayri menkule dönülür.
Onların paralarını, sayabilecek, bir para sayma makinesi yoktur. Kâğıt banknotları her hali karda, bankalarda tutmanın dışında fazla bir seçenekleri yoktur.
Lakin Altın Gümüş gibi değerli metallere dönüşmüş olan servetleri bir yerde depolamak ve muhafaza etmek oldukça zordur.
Saklama yerlerinin şöyle sıralandığına şahit olmak şaşırtıcıdır.
-Özel çöp kamyonu satın alarak, bahçenin bir köşesinde saklamak.
– Yat yoksa, yat satın alıp unun içinde saklamak.
-Vagonlu Lokomotif içinde saklamak.
-Vergi cennetlerinde para olarak tutmak. El an vergi cennetlerinde, 18 trilyon dolar olduğu açık kaynaklara düşmüş haberdir.
– II. Dünya Savaşından kalma kullanılmayan karargahları alarak/kiralayarak oralarda güvenlik sağlayarak saklamak.
Evin içinde bazı şeylerimize çoluk çocuk ellemesin diye saklarız, sonra da nereye sakladığımızı unuturuz ya, bu öyle bir iş değildir.
Dedim ya, serveti kriz dönemlerinde servet sahiplerinin saklaması o kadar da kolay bir iş değildir.
Zaten bu servetler yatırıma dönüşmüş olsaydı bu kadar çok işsizlik olmazdı.
Dedim ya servet sahiplerinin servetlerini koyacak yerleri ve sayılmayacak kadar paraları varsa, dünyada da sayılamayacak kadar işsiz insan vardır.
Yoksa bu dünya hepimize yetecek kadar bize imkân sunar. İnsanlık içinde yaşadığı düzenleri değiştire değiştire bu günlere geldi.
Elbet bu düzenini de değiştirecektir.