Özellikle sosyal medya kutlama alanı gibi…
Hal böyle olunca bu yapıyı ve seçimleri, sonuçları, nedenleri araştırma gereği duyuyor insan…
Syriza…
Synaspismós Rhizospastikís Aristerás
Yani Türkçe karşılığı, “radikal sol birliktelik/ittifak”
Bu ittifakın ürünü olan Syriza, sol grupların oluşturduğu siyasi bir parti...
İttifakı incelediğimizde, 2004 yılında kurulan bu siyasi partinin temelinin 2001'de bazı sol gruplar arasında oluşturulan “Solun Birliği” ve “Ortak Eylemi için Alan” platformuna dayandığı anlaşılıyor.
Bu birliğin 2004 seçimlerine girerken bir sol ittifak kurmak istemesiyle Syriza ortaya çıkmış ve yapılan seçimlerde oyların yüzde 3,3'ünü alarak, 6 milletvekili çıkarmış.
2007 genel seçimlerinde oylarını arttırarak yüzde 5'e ulaşan Koalisyon, 2009 seçimlerinde oy kaybına uğrasa da, 2012 yılının Mayıs ayında yapılan seçimlere partileşerek girme kararı almış. Yunanistan'ın seçim sistemine göre en fazla oyu alan partinin 50 fazladan (bonus) milletvekili alma hakkından yararlanmak isteyen koalisyon, bu adımıyla yeni bir dönem başlatırken, seçimlerde yüzde 26,9 oranında oy alarak ana muhalefet partisi konumuna yerleşmiş.
Ve 2015 seçimlerine Yunanistan bu siyasi durum içerisinde girmiş…
Bugün herkesin birbirine sorduğu “Nedir bu Syriza?” sorusuna Türkiye'de ki karşılığına bakarak anlatmak gerekirse;
Syriza = CHP'nin sol kanadı (Ulusalcı olmayan) + HDK (Halkların Demokratik Kongresi) + BHH (Birleşik Haziran Hareketi ) + TKP'den kalanlar olarak tanımlanabilir…
Yunanistan'ın “Genç Parti”si benzetmeleri ile “sol yükselişe geçiyor” şeklinde yorumlar da yapılıyor…
Genç Parti benzetmesi, Syriza'nın sağlam zeminler üzerine oturtulmadan, niyet odaklı vaatlerinden geliyor…
Yunanistan seçimlerinde “radikal sol ittifak” seçim kazanmış olabilir ama işin pratiğini görmeden bunu bir yükseliş olarak görmek aşırı iyi niyet olur.
Komşudaki bu değişimi, 2002 seçimlerinde DYP ve ANAP'ın tıkanmış siyasetinde çıkış arayanların AKP'ye destek vermesi şeklinde görmek ve işi sağ-sol gibi değil de popülist siyasi akım ve yıpranmış, tükenmiş siyasi partilere karşı alternatif arayışı olarak görmek daha doğru olur.
Bu sol ittifakın “AB'ye karşı değiliz” söylemlerinden de işin popülist sol olduğu anlaşılmaktadır.
Komşudaki seçimlerin Türkiye'de ki etkileri nasıl olacak şimdiden bir şey söylemek zor ama kesin olan bir şey var ki, Türkiye'de Yunanistan'da ki bu değişimi tetikleyecek durumlar yok!..
Aynı şartlar olmadığı gibi, etnik yapı, ekonomik yapı, AB ilişkileri ve yaptırımlar, seçim kanunları, baraj sistemi, yakın geçmişteki sendikal hareketler ve toplumsal olaylar gibi yapılar vb. rakamlar, yapılar ve kanunlarda bir benzerlik asla söz konusu değil…
Yunanistan'daki değişimden HDP'ye pay çıkarmaya çalışan küçük bir grubun da ortalarda popülist söylemlerle algı oluşturma peşinde olduğunu da görmek gerek.