Kedilerin Zoolojik Sınırflandırması (Klasifikasyon)başlamadan önce kedilerin sınıflandırmasına bilmek gerekir. Kedileri zoolojik olarak sınıflandırmamızı maddeler halinde kısa ve net bir şekilde aktarmaya çalışacağız. Hemen başlıyalım.
Evcil kedi; Mammalia sınıfı, Carnivora şubesi, Felidae familyasında yer alır. Atası Afrika vahşi kedisidir (F.Silvestris libyca). İlk kez MÖ 3000’de Mısırlılar tarafından evcilleştirilmiştir. Biyolojik Gelişim Gebelik süresi ort. 63 gün. Doğum ağırlığı ~100-110 gr. Tat alma, koku alma, denge duyusu ve sıcaklık hissi iyi gelişmiştir (annenin memesini bulma). Daha sonra duyma ve görme duyusu gelişir. 2-5 haftalıkken süt dişleri çıkar, 3.5 aylıkken yerini kalıcı dişlere bırakırlar. Dört ayak üstüne düşme refleksi, 4. haftadan itibaren gelişir. Termoregülasyon yeteneği neonatal kedilerde yok ama sıcak bölgelere giderler, 3. haftada gelişmeye başlar, 7. haftada ergin düzeye ulaşır. Görme duyusu İyi gelişmiştir. Düşük aydınlıkta maksimum etkinlik için özelleşmiştir. Gözler vücuda oranla büyüktür, pupillanın genişleme yeteneği yüksek. Retinanın arkasında ışığı yansıtma özelliği olan hücrelerden bir tabaka vardır. Vücudun duruşu, yüz ifadeleri, kulak ve kuyruğun duruşları, hareketleri hayvanın durumu hakkında bilgi verir. Geniş bir ses frekans sınırını algılayabilirler. Akustik iletişimde kullandıkları sesler üç grupta toplanır; mırlama, miyavlama ve yüksek yoğunluklu sesler. Mırlama ilk olarak 1 haftalık kedilerde görülür ve yavrunun ılık bir ortamda ve tok olduğunu gösterir. Erginlerde genellikle memnuniyetin ifadesidir, bazen ağrıyı ve acıyı belirtir. Miyavlama, kedinin yiyecek ya da ilgi isteği ile ilişkilidir. Yüksek yoğunluklu sesler ise genellikle tür içi iletişimde kullanılır. Kediler, çevrelerindeki objelere, sahiplerine ya da türdeşlerine vücutlarının bazı kısımlarını sürterler. Sürtünme davranışı daha çok koku duyumu ile ilişkilidir. Çünkü bu sırada sürtündükleri yere vücutlarındaki bezlerden (ön patiler, alın, çene, dudak, kuyruk) koku bırakırlar. Taktil iletişim ve uyarım genç yavrularda önemlidir. Bulbus olfaktorius insana oranla büyüktür (~21cm2). Koku ve tat alma duyularının bir karışımı gibi iş gören vomero-nasal organa (Jakobson organı) sahiptirler. Bölge sınırlarının belirlenmesinde, seksüel davranışlarda kokusal iletişim kullanılır. Çevreye bırakılan koku uzun süre kalır ve kokuyu bırakan hayvanla ilgili bilgiler taşır. Koku sinyallerinin diğer iletişim yollarına göre bazı avantajları vardır: * yırtıcı hayvanlara karşı kediyi daha az belirgin yapar,* görsel sinyallerin zor algılanacağı durumlarda (gece) etkilidir. Davranış gelişimi Kediler için yaşamın ilk 2 ayı kritiktir. (ilerideki davranış biçimi açısından belirleyicidir). Kedilerde sosyalizasyon 4 aşamada gerçekleşir;
1. Neonatal period (0-2. hafta): Beslenme ve uyuma.
2. Ara period (2-3. hafta): Ergin kediler düzeyinde yemek yeme ve yürüme davranışları gibi basit sosyal davranış biçimleri başlar.
3. Gerçek sosyalizasyon fazı (3-9. hafta):
4. Gençlik periodu: Hareket etme ve avlanma için gerekli motorik yeteneğin geliştirilmesi. Yavru ilk 3 hafta anne sütüyle beslenir. Doğum sonrası 2 h içinde besin alımı başlamalıdır. 4. haftadan itibaren anne yuvaya av hayvanları getirmeye başlar. Anne kedi 5-6. haftaya kadar karın ve anal bölgeyi yalayarak boşaltımı kontrol eder. Sosyal oyunlar 4. haftada başlar ve 4. aya kadar sürer. Cisimlerle oynama 7-10. haftalarda görsel koordinasyon geliştiğinde görülür. Cisimlerle oynamanın artışı avlanma dav.nın öğrenildiği döneme denk gelir ve avlanma yeteneğinin geliştirilmesine yönelik bir antrenmandır. Sosyal ilişki açısından anne ilk sıradadır. Bunu, kardeşler, diğer dişi kediler ve insanlar izler. Yavru kediler ilk 8 hafta anne ve kardeşleriyle yaşamalı. (Hiperaktivite, yün çiğneme gibi erken ayrılmanın olası istenmeyen sonuçlarının engellenmesi açısından).