İşverenin, aynı işyeri veya işletmede çalışan işçilere, objektif ve haklı olmayan sebeplere dayanarak farklı işlemde bulunması yasaktır. Buna işverenin eşit davranma borcu denilmektedir. Burada bahsedilen eşitlik, eşit durumda olan kişiler arasında eşitliğin sağlanması olup elbette ki eğitim, yabancı dil, kurs-sertifika, tecrübe, liyakat gibi nedenlerle bazı farklılıklar olabilmektedir.
İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz. Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz.
İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı kılmaz.
Diğer bir değişle çalışanın kadın olması daha düşük bir ücret ödenmesinin nedeni olamaz.
Kadın ve erkekler için eşit değerde iş için eşit ücret ödenmesi, iş değerlendirmesi yapılırken kadın ve erkekler için aynı ölçütlerin esas alınması dolayısıyla ücretlendirme koşul ve şartlarında cinsiyete dayalı her türlü ayrımcılık düzenlemeler ile yasaklanmıştır.
Buna göre cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu düzenlemelerin uygulanması, ücretinde bir indirim yapılması veya daha düşük ücret kararlaştırılmasını haklı kılmayacaktır (İşK. m.5/5).
Yine hamilelik durumunda da kadın işçinin daha hafif işlerde çalıştırılması durumunda ücretinde bir indireme gidilemeyecektir (İşK. m.74/4; Emz.Yön.,m.7/3).
Kadınların çalışma hayatında eşit tutulması, ayrımcılığa tabi tutulmaması gerekmektedir.
İşveren bazı özellikleri göz önünde tutarak ikramiye veya sosyal yardımların verilmesinde gruplandırmalar yapabilir.
İkramiyeyi veya bazı sosyal yardımları belirlemiş olduğu gruplara verebilir. Örneğin sadece işyerinde önemli sorumluluk taşıyan yöneticilere özel sağlık sigortası veya BES yaptırabilir, ağır ve tehlikeli işlerde ya da gece çalışanlara ek ödeme yapabilir, uzman ya da vasıflı işçilere, belirli bir kıdeme veya yaşa ulaşmış olanlara, evlilere yahut belirli sayıda çocuğu olanlara bazı ek yardımlar verebilir.
Ancak işveren her ne kadar bu gibi gruplar oluşturmakta serbest ise de, bu grupların oluşturulmasında keyfi davranamaz ve haklı nedenler olmadıkça aynı gruptaki işçiler arasında ayrım yapamaz.
Diğer bir deyişle kadın veya erkek ayrımı yapılmadan aynı gruptaki kişilere bu tür ek ödemelerin/sosyal yardımların verilmesi gerekir.
İşverenin bu şekilde çalışanları arasında ayrımcılık yaparsa işçinin bu durumu ispat etmesi halinde işçi, dört aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebilir.
Burada işçinin dört aya kadar ücreti tutarındaki (bu ücret çıplak ücret olup, prim, ikramiye ve diğer yan haklar burada dikkate alınmadan hesaplama yapılır) eşit davranmama (ayrımcılık) tazminatı isteyebilmesi için bir zarara uğramasına da gerek bulunmamaktadır. Ancak, işçinin yoksun bırakıldığı haklarının içerisine ücret ve diğer yan hakları da dahildir.
İşçinin salt kadın olması nedeniyle terfi ettirilmemesi halinde, terfi ettirilmiş olsa idi alabileceği hakları da talep edilebilecektir.
FacebookTwittergoogle_plusEmailPrint