Gerçek enflasyon ile kâğıt üzerinde ki enflasyonun farklı olması, sadece bizde yaşanan bir durum değildir.
Kapitalizm, 1980’li yıllardan sonra, finans kapitale geçtiği günden beri, tüm kapitalist ülkelerde, resmi enflasyon ile gerçek enflasyon arasında hep farklar olmuştur.
Amerika’da, Avrupa’da bu uygulama olunca, bizim gibi ülkeler, bu konuyu, daha da abartarak uyguluyorlar.
Kapitalizmde devlet vergileri düşük tutup, enflasyon üzerinden vergilendirmeye gittiği için, enflasyon ile mücadele ediliyor gibi yaparak, servet sınıfına servet transferi yapılır.
Enflasyondan kurtulamamak, krizlerden çıkamamak demektir.
Zaten enflasyon yalan olunca, diğer bütün rakamlar, enflasyona bağımlı olduğundan, tüm rakamlar da yalan olur.
1980’lerde, ABD’de enflasyon %15 civarında seyrediyordu. Bu yeni hesaplama sistemi geldikten sonra, hep iki ve/veya ikinin civarında enflasyon oldu.
Kredi kartı borcunuz varsa, o borç için alınan faizin, gerçek enflasyona yakın olduğunu göreceksiniz. Kredi kartı borçlarının fahiş olmasının sebebi, gerçek enflasyon üzerinden hesaplandığındandır.
1972’de, 100 Dolar, 1984’e gelindiğinde, 0,40 dolar olmuş, 2001’e gelindiğinde, 100 dolar 0,24 olmuştur. Ama halka gösterilen resmi enflasyon hep iki ve civarıdır.
Aynı hesaplama metodu Avrupa ve bize de geldiğinden, hep halkımız kendi enflasyonuyla resmi enflasyonu karşılaştırır olmuştur.
Amerika’da neden enflasyon yok, sorusunun cevabı vardır. Ancak çeşitli hesaplama oyunlarıyla küçük gösterilir.
Çünkü halkın fakirleşmesinin ana mekanizması enflasyondur.
Zaten sistemin, ana HİLESİ buradan peyda olur.
Halkın ekonomik akıl yürütmesini engellemek için de ekonomistler ekonomi jargonunu, halkın anlayamayacağı düzeyde sürdürürler.
Bu işi, sınırsız para basıcılar örgütlerler. Çünkü kapitalizmde, parayı basanlar, servet sınıfıdır. Halklar sanır ki, parayı devlet basar.
Amerika’da enflasyon olmasa, Amerika, iç borçlanmayı nasıl sağlar? Enflasyon gizli vergidir. Toplanan bu vergiler servet sınıfına akar.
Büyük servet sınıfı, parayı basan sınıf olunca, sitem krizlerden çıkamayınca, şifreli paralar ortaya çıktı.
Siz dijital para basarsınız da biz basamaz mıyız dediler ve bastılar.
FED’in bastığı dijital paraya benzer, dijital paralar basılmaya başlandı.
Servet sınıfının kontrolünden çıkan para basma olayı, parasal devrimin işaretlerini vermeye başladı.
Önce dediler ki, bunun arkasında bir devlet yok, kurumlar yok, bu paralar bir işe yaramaz. Dediler.
Dünya genelinde, şifreli paralar kullanılsa, enflasyon olmaz. Çünkü ne kadar ekonomi varsa, ona karşılık gelecek kadar şifreli para olur. Şimdi öylemi, ticari bankalar, para satıp para kazandığı için, ekonomiye karşılık gelen paradan daha çoğunu bastığından, enflasyondan kurtulamıyoruz.
Altın nasıl bir şey ise, BİTCOİN de öyle bir şeydir. Parasal devrim, gelir dağılımını bozmayan bir niteliğe sahiptir.
BİTCOİN her hali karda, servet sınıfının bastığı paradan, daha sağlam bir paradır.