Otomotivciler, geleceğin araçları olarak görülen elektrikli otomobillerde yerlilik payının artırılması için atağa geçiyor. Yan sanayiciler öncelikli ürünleri belirledi, elektrikli direksiyondan batarya üretimine kadar yerlileştirmeyi gündeme aldı.
Otomotivin geleceği olan elektrikli araçlar için tüm dünyada yatırımlar hızla sürerken, yerli sanayi de bu konuda atağa geçiyor.
Hazırlıkları devam eden ‘milli otomobil’i de elektrikli olarak piyasaya sunmayı planlayan sanayiciler, otomobillerin yerlilik oranını artırmak için önemli bir adım daha atıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda yerlileştirilmesi planlanan öncelikli ürün grupları 31 Ocak’ta TAYSAD’da yapılacak toplantı ile tüm yan sanayi firmalarıyla paylaşılacak. Hedef; 1 ila 3 yıl içinde elektrikli direksiyon, araç elektroniği, elektrikli motor, marş motoru gibi ürün gruplarındaki yerli alımların artırılması, uzun vadede ise elektrikli araç bataryalarının yerlileştirilmesi…
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Alper Kanca, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinasyonu ile Türkiye’de üretilen araçların yerlilik oranını artırmak üzere, otomotiv ana sanayi ve tedarik sanayiyi temsil eden STK’ların birlikte çalışma gerçekleştirdiğini belirterek, “Çalışma sonucunda ortaya çıkan ürün grupları için önem sırası belirlendi. Sonuçları tüm üyelerimizle de paylaşmak ve yetkinliklerini ana sanayi firmalarımıza iletmek amacıyla toplantı organize edilmesine karar verildi” dedi.
Otomotiv sektöründe otomobiller için yerlilik oranı modelden modele değişiklik göstermekle birlikte Toyota Corolla gibi bazı modellerde yüzde 65’e kadar çıkabiliyor. Ancak elektrikli araçlar için bu oranlar henüz çok düşük seviyelerde.
Alper Kanca, “TAYSAD üyeleri şu andaki araçlar için yüzde 75-80 üretebilme kapasitesine sahip. Fakat en son teknolojik bir elektrikli araçta bu oran ilk başta düşük olacak. Özellikle elektronik parçalar, gömülü yazılım ve yeni nesil araç gereksinimlerine cevap verecek ürün gruplarındaki yetkinliğimizi artırdıkça, yerlilik oranlarının da bu seviyelere yükselmesi hedefleniyor. Ancak yapılan çalışma sonucunda ana sanayinin beklentilerini artırarak karşılamayı hedefliyoruz. Özellikle 1 ila 3 yıl içinde elektrikli direksiyon, infotainment, araç elektroniği, elektrikli motor, marş motoru gibi ürün gruplarındaki yerli alımların artabileceğine inanıyoruz. Uzun vadede ise elektrikli araç bataryalarının yerlileştirilmesini gündemimizde” diye konuştu.
Yerliliği artırmak için ne yapılmalı?
• Sanayici yeni teknolojiye erişim için yurt dışında yatırım yapmalı ve/veya şirket satın almalı. Bunun için ihtiyaç duyulan sermaye düşük maliyetli ve proje garantili olarak sanayicinin kullanımına sunulmalı.
• Teknolojik ürünleri üreten yabancı firmaların Türkiye’de yatırım yapması özendirilmeli.
• Ar-Ge maliyetlerine yönelik destekler sunulmalı. Teknolojileri geliştirebilecek Ar-Ge merkezleri, üniversiteler ve enstitülerle ortak çalışmalar yapmalı.
• Yazılım sektörü, otomotiv tedarik sanayinin beklentilerini karşılayacak şekilde geliştirme çalışmaları yapmak üzere desteklenmeli.
• Savunma sanayi için geliştirme yapan kurumlar tedarik sanayiyle de çalışmalı.
İlk yerli ‘pil paketi’ üretimi Ford’dan
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Türkiye’de bir ilke imza atarak, pil paketi üretimine başlayacaklarını söyledi. Haydar Yenigün, elektrikli araçlar konusunda Türkiye’nin önünde çok büyük fırsatlar olduğuna dikkat çekerek, “Şu anda yeni yatırımlar yapılırken bunu konvansiyonel sistemler üzerine yapıp yapmayacağımız çok önemli bir konu. Bunu iki nedenden ötürü önemsiyorum. Birincisi i araç üretimi, aracın komponentlerinin üretimi. Örneğin; aküsünün üretimi. Maalesef şu ana kadar Türkiye’de hala yok. Ama olacak yakın zamanda. Ford Otosan pil paketi üretimine başlayacak. Seri üretim bir pil paketi üreteceğiz. Bunu kendi markamız için üreteceğiz. Aslında dışarıdan almak istiyorduk ancak Türkiye’de üreticisi olmayınca mecburen kendimiz yapacağız” dedi.
Pilin oluşumu hakkında bilgi veren Yenigün, “Pilin oluşumunda üç komponent bulunuyor. Birincisi ‘cell’ dediğimiz en küçük, pilin kendisini oluşturan kısım. Bunu dünyada üreten sayılı şirket var. Türkiye’de ise yok. Vestel’in böyle bir yatırımı vardı ama sanırım olumsuz sonuçlandı. İkincisi pillerden oluşan pil öbekleri. Yurt dışında ‘Array’ diyorlar. Bunun üretimi daha çok laboratuvar ortamı gerektiren bir yapıya sahip. Bunu da satın alabiliyorsunuz. Üçüncü seviyesi ise araca özel bir paket. Bunun içinde de Array’ler var. Ne kadar menzil ve kapasite istiyorsanız o kadar koyuyorsunuz. Soğutma sistemi ve izolasyon sistemi var. En önemlisi de yazılım sistemi var. Bunları tek başına aldığınızda iş bitmiyor. O pilin ne şekilde çalışacağının yazılımını yazmanız gerekiyor. Bu işin üçüncü kısmı. Şu anda en çok para eden şeylerden bir tanesi de işin yazılım kısmı zaten. Tabi üretime başladığınız zaman üçüncüden başlamak gerekiyor. Daha sonra ikinci ve birinci kısma inmeniz gerekiyor. Ama birinci seviyeyi yapmak istiyorsanız dünya çapında müşteri bulmanız gerekiyor. Ford Otosan olarak Array’leri alarak pil paketi haline getireceğiz” diye konuştu.
Türkiye’ye yapılan hibrit yatırımlarının müthiş fırsatlar yaratacağına vurgu yapan Yenigün, şöyle devam etti: “4,5 milyar dolar ile 7 milyar dolar arası bir yatırımla cell fabrikası kurabiliyorsunuz. 500 bin dolar ile 2 milyar dolar arasına Array fabrikası kurabiliyorsunuz. Bunların hiçbirisi yapılmayacak şeyler değil. Büyük paralar elbette ama Türkiye geleceği düşünüyorsa, bu paralarla tesis kurmalı. İlk bahsettiğim parayla bir plastik hammade tesisi de kuruluyor. Veya bir büyük bir otomobil fabrikası kurabilirsiniz. Geleceği düşünmek lazım. Hibrit üretimi ve onların üretim sistemlerini geliştirmek konusunda bence büyük bir fırsat var. Ford Otosan olarak hibrit araçların prototip imalatları devam ediyoruz. Cell fabrikası kurmak zor değil ama bir teknoloji ortağınız olması gerek. Teknoloji olmadan Türkiye’de kurulamıyor bu yatırımlarla ilgili rakamları bu yüzden verdim. İşin temeli Cell’i üretmekte esasen. Cell’i üreten herkese satabilir. Ama işin riski şu ki, bugün lityum iyon konuşuyoruz yarın ne konuşacağımız belli değil. Vestel’in pil yatırımında resmi bir açıklama yapmadılar ama gayriresmi olarak duyduğum kadarıyla üretimin olmayacağı yönünde”