En namuslu paranın Altın olduğunu söyleyerek söze başlayalım.
Amerikan Dolarının fiziki Altın ile savaşını birkaç kez yazmıştım. Bu savaşın, eninde sonunda, Altın tarafında zaferle sonuçlandırılacağını herkes biliyor. Ama hiç bilmiyormuş gibi yorumlar yapıyor.
Tarih bize, sınırsız basılan paranın, eninde sonunda pul olacağını kesin bir şekilde söylüyor. FED’in son üç ayda bastığı para miktarı 6 trilyon dolara çıktı.
Anlatmıştım. Okumayanlar için kısaca hatırlatırsak;
Fiat Money denilen kredi parası ve/veya ticari bankalar tarafından üretilen, itibarı dijital parayla, ekonomiye karşılık gelen gerçek değerin birbirinde ayrılması, yani ticari bankalarca üretilen dijital paraya, kâğıt dolarların bir türlü yetişememesi hali. Kısaca söylersek, karşılığı olmayan kredilerin enflasyonu. Bir başka değişle, kredi enflasyonu…
Çin, Doların nasıl naylon bir para olduğunu bilen tek ülkedir. Neden derseniz, Çin Amerikan finans sisteminin sonuna geldiğini bilen bir ülkedir. Çünkü Amerikan doları ile en çok ticaret yapan ülkedir.
Çin, Doların kötü kaderinden kurtulmaya çakışıyor. Çin kendi parası olan Yuan’ı altına endeksledi. Yanı benim param Altındır dedi.
Doların çöküşü Amerikan imparatorluğunun sonu demek olduğundan, Amerika Altın’a karşı verdiği savaşı hızlandırdı.
Amerika bir ülke veya bir değerle savaşmaya karar verdiğinde, ilk yapacağı iş; karşı tarafın değerlerini tahrip etmekle işe başlar. ABD’nin savaş sistematiği böyledir.
Ancak bu kez, Çin ile savaşında arada altın var. ABD’nin önce Altını yenmesi gerekiyor.
Reuters Haber Ajansı Çin’den bir haber geçti. Çin’de sahte altın yolsuzluğu diyerek verilen haberde, sahte altın ticareti üzerinden Altın’ı sanki suçluymuş gibi gösterdi.
Haberin, Altın ile savaşı yansıtıyor olması; ABD gizli servislerinin bu şekilde sahte altın haberleri vererek, “bakın dolara güvenmeyenler görsün, altın da güvenilir bir para değil” demeye getiriyor.
ABD ile Çin arasındaki savaşın, ilk önce, ALTIN ve DOLAR arsında yaşanacağını söylersek yanlış yapmış olmayız.
Çin’in Deng Xiaoping döneminde böyle bir uygulamadan geçtiğini biliyoruz.
2020 yılının sonlarına doğru Amerika’nın ağır bir enflasyon baskısı altında kalacağı kesindir. Krizin temmuz ayında başlayacağını ifade eden ekonomistler çoğunluktadır.
Bizde neler oluyor derseniz, hala üretimin değil, spekülasyonların peşinde koşan bir servet sınıfına sahibiz.
İktidarı açığa satış opsiyonunu neden açmıyorsunuz diye zorluyor. Açığa satış; bir spekülasyon aracıdır. Haksız kazancın aracıdır.
Şimdi işi gücü bırakmış Açığa Satış Opsiyonunun yasağını kaldırmaya çalışıyorlar. Amerikan finans sisteminin, en ahlaksız aracından, umut bekliyorlar. Yani doların şahane bozgununa en hazırlıksız yakalanmaya çalışıyorlar.