Bu güne kadar, çok devlet adamı gördük. Onların sözlerini dinledik: Süleyman Demirel, Ecevit, Erbakan ve Türkeş! Onların konuşmalarında Cumhuriyeti kuran, düşmanla ölümüne savaşan, soğuk ve açlıkla karşı karşıya kalan, ısınacak soba, yatacak yatak bulaman Kurtuluş savaşı kahramanlarıyla ilgili bir olumsuz ima bile duymadık. Günümüze göre az çok yokluğu onlarda gördü. Bugün ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı Tayyip beyin konuşmaları onlarınkine hiç benzemiyor. Onlar daha çok birbirlerini eleştirirdi. Geçmişte yapılan zaferlerle gurur duyup söz ederlerdi. Ama birbirlerini ölesiye tatlı dille eleştirirlerdi. Yapacaklarını söyler, önceki iktidarın enkaz devrettiğini dillerinden düşürmezlerdi. Siyasetlerine istismarı payende yapmazlar, Dini, ezanı ve bayrağı kullanmazlardı. Erbakan’ını hariç tutabiliriz. Ama oda bu kadar kutsalları kullanmazdı.
Cumhurbaşkanı, camiler haftası için Saraya topladığı din görevlilerine hitap ediyor. Mutat olan sözleri: Eskiden camiler yıkıldı, hazat mezat satıldı, ahıra çevrildi, dini anlatanlar, öğretenler hapislere tıkıldı. Daha fazlası da var! Şimdi yeni bir şey buldu. “Elif ba” kitabı basmak yasakmış da, elif bayı marangoz tahta yapar, hocalarda tahtaya yazıp öğretirlermiş. Öğrenilen harfler silinir, kalanlar yazılır, onlarda öğretilir. Sonrada tahtanın işi bitermiş. CHP dönemini kötülemek için bula bula bunları anlatıyor. Acaba bunlara inananlar var mı? Esas konuşulacak şeyi söylemiyor. Camilerde beş vakit ezanı okumak ve camilerin açık tutulması, camilerin ve çevresinin temizliğine özen gösterilmesini söylemiyor. Kaf dağından masallar anlatıyor.
600 yıl dünyaya meydan okuyan Osmanlı atalarımız, 600 yıl dini öğretmedi mi, hiç mi “elif ba” basmadı. Elif ba” kitabı atalarımızdan bize miras kalmadı mı? Demek itiraf ediyor, 600 yıl elif ba kitabı hiç basılmamış, basılmış olsaydı, her hanede bulunur, yeniden basılma ihtiyacı duyulmazdı. Çünkü o dönemde kitaba ve kaleme özen gösterilirdi. Pahalıydı ve kıymetliydi. Peki, Cumhuriyeti kuranlar Diyaneti kurup Kuran basımını yasaklanmadığına göre, Kuranı öğretmek için “elifba” kitabı gerektiğini bilmezler mi? devleti yönetenlerde akıl ve izan yok muydu? Sözlerine devam ediyor, ezanı susturamayacaksınız, bayrağı indiremeyeceksiniz, ülkeyi bölemeyeceksiniz! Ülkede birilerinin derdi bunlar mı? Bunlar kim, AKP ye muhalif olanlar mı?
Türkler nereye giderse gitsin, ezan okunuyor, bayrağı da sallıyorlar. Bu çağda hiç kimse başka bir inancı baskı altına almaya kalkamaz. Üstelik bu ülke % 98 Müslüman. Nasıl ezanı susturacaklar, nasıl bayrağı indirecekler? Barış sürecinde yandaş gazetecilerin yazdıklarına bir bakalım. Türk bayrağıyla sorunu olan, onlardı. Hala, onlar binlerce maaş alarak işe yaramaz yazıları yazıyor ve aktarıyorlar. Ümmetin en mazlumu Kürtler diyen de onlardı. Onlarında devlet kurma Hakkı olduğunu söyleyenler o bayanlardı. Şimdi Cumhurbaşkanı şeref misafirleri onlar. Özellikle Hilal… 50 yıl önce salon toplantılarında konuşulan işe yaramaz, ideoloji sözleri şimdi, devletin en üst kademelerinde makes buluyor. Tevekkeli devletin başı bu nedenle beladan kurtulamıyor.
Esas konuşulması ve din görevlilerin bilmesi gereken bilgiler verilmiyor. Türk subaylarının başına Irakta çuval geçiren Amerika, Şemdinli’de 1991 Kaymakama tokat atan Amerikalı subay, Eşref Bitlisin Uçağını zorla indiren çekiç güç, kandile silah yığan çekiç güç, Türk gemisini vuran Amerikan füzeleri, dünyanın ikinci deniz gücü Osmanlı donanmasını çürütenler, düyunumu umumiye ilan edenler, beceriksiz padişahlar ve dönemlerinden hiç söz edilmiyor. Ama Türkiye’nin aydınlanma dönemi cumhuriyet, ölesiye eleştiriliyor. Cumhuriyeti eleştireceksin, bari işe yarar akla uygun şeyler söyle! iyi niyet böyle olmaz.
Kanunlar değiştir, ülkeyi bölmeye, dışarıyla işbirliği yapan partileri meclise taşı. Ve protokollerde yerde ver. Milletin vergisinden otuz bin lira maaş öde. Şimdi de onlardan şikâyetçi ol! Bunlar AKP’nin oylarıyla kanunlaştı. 200 fazla üniversite var, dünyada ilk 300 girecek üniversite yok. Eğitimden akıl dışlandı. Okullar eğitim yerine, siyasi anlayışa teslim edildi. Cami konuşmalarında zaten akıl hiç hesaba katılmıyor. Bu ülke dünyayla nasıl yarışacak?
Allahtan korkmaz lazım. Cumhuriyet dönemindeki isyanları, dini duyguya dayandırıp işbirlikçileri unutuyorlar. Bu isyankarlar devletten saygı görüyorsa, gelecek ümit verici olamaz. Eba Müslüm Horasani” Onlar dostlarını devletten uzaklaştırdı, düşmanlar dost olur Saik’iyle devlete yerleştirdi, düşman dost olmadı, dostları da geri kazanamadılar, yok olmak mukadder oldu” demişti. Orta doğudaki dostlarımızı kim uzaklaştırdı? Dost olarak yaklaştığımız kimler? AKP ortak aklı kovdu. Bir adama teslim oldu.
hazine dolduğunda kendileri yapıyor, hazine bittiğinde dış güçler yapıyor. Ülke gül gülistanı yaşarken dış güçler akla gelmiyor. Tayyip Bey bizim derdimiz halk diyor, Halk ne derse onu yaparız. Öğretmen de öğrencinin isteğini yaparsa, öğrenci hiç ders işlenmesini istemez. Halk bedavadan yaşamayı, ister. Hak hukuk, helal haramı düşünmez ver Allah’ım kulun yer der. Bu görüş doğru olamaz. Ortadoğu’da sandık kurulmayan ülke yok. Ama demokrasi yok. Seçim ve demokrasinden söz etmeliyiz. Demokrasi içinde vaz geçilmez olan bağımsız mahkemeler, bağımsız medya ve özgür üniversiteler gerekir.
CAMİLER HAFTASI VE CUMHURBAŞKANI KONUŞMASI
Paylaş
HAYRETTİN ÖZTÜRK 6 Yıl Önce
AYNEN .