Zaten prangalarımızdan kurtulamazken bir de muhalefet prangalarımız var.
Bağımsızlığımızın önünde duran prangaları sayalım.
NATO askerimizi bağlar.
İncirlik, Diyarbakır Üssü, Küreçik Üssü Orta Doğunun terör üssü olarak elimizi kolumuzu bağlar.
Serbest piyasa ekonomisi serbest değil Amerikan Baronlarına bizi prangalar. Merkez Bankasının borç veren sınıfa bağlı olması ekonomimizi yabancı bankalara bağlar. Prangalar bununla sınırlı değildir ki…
Özelleştirmeleri yapmazsan sana sıcak para vermen diyen borç veren sınıfı ille de özelleştireceksin diye baskı yapar.
Gümrüklerimiz, Gümrük Birliği Anlaşması ile bizi, Avrupa Bankerlerine pranga ile bağlar.
Bu prangalardan kurtulmak için iktidarı muhalefeti birlikte bağımsızlık mücadelesi vermesi gerekirken, muhalefet Amerika’nın yanında durur. Pranga vurucu ile beraber hareket eder.
Prangalarımızdan birisi ve belki de en önemlisi Muhalefet Prangasıdır.
Hiç olmazsa Amerikan silah baronlarından kurtulalım diye S-400 hava savunma sistemlerini ABD’den değil de Rusya’dan almaya karar verdik. Vay sen misin Rusya’dan silah almaya kalkan, diye Muhalefet Sözcüsü Ünal Çeviköz alır sazı eline ve sözde muhalefet yapar. Ve Tıpkı Amerikan senatosunda, ABD senatörleri gibi konuşur.
Rusya’dan S-400 alacağımız belli olunca, kimin Amerikancı kimin bağımsızlıkçı olduğunun turnusol kâğıdı S-400 alımı veya alınmaması ölçü oldu.
Turnusol kâğıdı sadece burada ortaya çıkmıyor. Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD ile mücadele etmek veya etmemek de içerdeki monşerlerin saflarını belirliyor.
Kurtuluş Savaşında da Ali Kemaller yapıyordu böyle işleri…
Muhalefet eskiden olduğu gibi Türkiye’de iktidarı Amerika belirler sanıyor. Oysa köprülerin altından sular geçti. Dünya dengeleri değişti. Üretim Asya’ya kaydı. Enerji ve ticaret dengelerimiz değişti. Hem iç hem dışta çok şey değişti.
Monşerler hala ABD diyor başka bir şey demiyor.
Beyfendinin siciline baktım. Hep ABD ilintili görevlerde bulunmuş. Amerika’yı Allah sanmaya devam ediyor.
Batıdan koparız Üçüncü Dünya ülkesi oluruz korkusu; eğer biz ABD’den koparsak ne olur korkusudur. Bizi ABD’nin kucağına mecbur eden gerici bir anlayış. Amerika’nın Türkiye içindeki varlığı azaldıkça, S-400 muhalefeti de azalacaktır.
Türkiye’ye Türkiye’den bakmayıp, Batı’dan Batı değerleriyle bakarsanız Türkiye gerçekleriyle tanışamazsınız.
Sömürgeciliği Batı değerlerine sığınarak savunmak gericiliğin ta kendisidir.