10 MADDEDE; TÜRK MİLLETİ NASIL BİR MİLLETTİR?
Tarihten bu yana, “bizim” insanımızı, başta kendimiz olmak üzere, yüzlerce etnik kökene sahip düşün ve fikir insanı tanımlamış ve değerlendirmiştir.
Haklı olanlar, haksız olanlar olduğu gibi, kısmen haklı olanlar da vardır. Ben onları bir kenara bırakarak birkaç cümle ile bizim milleti değerlendirmek istiyorum:
Buradaki ‘Türk Milleti’ tanımım, Atatürk Milliyetçiliği kapsamında sadece köken olarak ‘Türk’ olmayıp, kendini ‘Türk’ hissedenler bağlamında ele alınmıştır.
Türk Milleti Çalışkandır ve Zekidir. Bu cümleyi, Atatürk’ün söylediği için ‘annemin deterjanının kullanma’ kolaylığı ve skolastik şablonuyla değil gerçekten böyle düşündüğüm için başta zikrediyorum. Yıllarca Atatürk’ün bu sözünü ülkemizin geri kalmışlığını / geri bırakılmışlığını göz önünde bulundurarak eleştirmiş ve “yurdum insanı”nın tembelliğini ve bunun sonuçlarını yer yer ortaya koymuştum. Bu değerlendirmem, maruz bırakanların maruz bırakmaları kapsamında düşüncelerdi. Oysa ki Türk Milleti gerçekten çalışkan ve zekidir. Bunu bir İtalyan, bir İspanyol, bir Kübalı veya bir Arap ile karşılaştırdığımızda oldukça iyi görebiliriz. Belki Çin ve Japonlar kadar çalışkan olmasak ta, biliyorum ki, en az Almanlar kadar çalışkan olduğumuz bir gerçektir. Sadece üzerimizdeki belki son 300 yıllık psikolojik ablukanın etkisindeyiz ve hala o etkiden çıkamadık, belki de çok çok yakında çıkacağız. Türk Milleti Zekidir: Evet, şaka değil gerçekten zekidir. Zeki olmasa, binyıllarca dünya insanlarını yönetmeye muktedir olamazdı, dünya insanlara bir sığınma limanı olamazdı. Bu bağlamda belki de ‘fütuhat‘ ivmesiyle, toprağı işleme, kültür oluşturma ve edinmede ‘batı’ toplumu kadar başarılı olamamış olabilir. Bunun da sebebi, batının yine BİNYILLARCA SÜREGELEN SÖMÜRGECİ yönetiminden dünya insanlarını kurtarma düşüncesi olmuştur. Türk Milleti Barbar Değil Tam Tersine Medenidir: Evet Çin ve özellikle Batı toplumlarında milletimizle ilgili ‘barbar’ sıfatı binyıllardır kullanılagelmiştir. Belki Ortaasya’dan bu yana kökenimize baktığımızda barbarlıklarımız olmuştur, ancak bu barbarlık, Amerika’lı Sömürgecilerin Kızılderililer üzerinde veya Afrikalı toplumlar üzerinde uygulanan barbarlığa kıyasla esamesi bile okunmayacak kadar önemsizdir. Türk Milleti Merttir, Arkadan Saldırmaz: Türk milleti her zaman şartlarını ve kartlarını açık kullanmıştır. Savaşlarda ve ülkeler menfaat oyunlarında bunu hep uygulayagelmiştir. Bizans entrikaları gibi, İngiliz misyonerliği gibi entrikacılık yapmaksızın bodoslama bir oyun kurmuştur. Belki de bu onun seciyesinin en hassas noktasıydı. Türk Milleti Kadınlara, Çocuklara ve Yaşlılara Karşı Her Zaman Şefkatli ve Koruyucudur: Savaşta bile bunlara karşı müşfik davranmıştır. Rakibine karşı ne kadar amansız ve şiddetle mukabele ettiyse, çaresizlere ve aman dileyenler karşı kıyımsız olmuştur. Türk Milleti Yardımseverdir, Misafirperverdir, Tarih Boyu Ekmeğini Paylaşmasını Bilmiştir. Paylaşımcıdır. Türk milleti bu bağlamda belki de Sovyet Rusya’dan daha Komünisttir. Buna ilave olarak tarih boyunca, çevresinde zorda kalan, savaş içinde olan, soy kırıma uğrayan, mezalime uğrayan ulus, toplum ve ülkelerin insanlarına kapısını hep açmıştır. Kendi yurttaşının ekonomik ihtiyaç ve önceliğini bile görmeden sınırlarını sığınmacılara açmıştır. Son on yıldaki göçmen kabulü çoğu kesim tarafından siyasi bulunsa bile, inanın iktidarda hangi parti olursa olsun, savaştan kaçan halka karşı Türk Milletinin yöneticileri sınırını açardı. (Savaşın varlığını sebebini, bizim o savaştaki ilgimizi veya dahlimizi bu bağlamdan hariç tutuyorum.) Türk Milleti Değer, Töre ve Kültür Derinliğine Sahip Bir Millettir: Bu değer ve töreleri bazen hatta çoğu zaman abartmakta olsa da, tarihsel değerlere bağlılığı, toplumsal dinamiklere çoğu zaman tercih etmektedir. Kendine özgü DEVLET GELENEĞİ, ON BİN YILLARI AŞAN TARİHİ, KENDİNE ÖZGÜ MUTFAĞI bulunmaktadır. Hatta Türk mutfağı, kültürel karışıklığının bir sonucu olarak Ege, Adana, Urfa, Antep, Hatay ve Karadeniz Mutfağına sahiptir. (Milletimizin töre ve geleneksel din kökenli bağnazlıklarını aşması gerekliliği bu konunun dışındadır. Türk Milleti (Çok) Karışıktır. Bu karışıklık yine binyıllarca onun zenginliği olmuştur. Türk Milletinin özünde, onlarca belki yüzlerce etnik özelliğin, uygarlığın derin izleri bulunmaktadır. Bu izler, Türk Milletinin devlet yapısında, toplum yapısında, değer yapısında, folklöründe, Dil yapısında hasılı hemen hemen bütün mikro ve makro psikososyal yapısında bariz bir şekilde görülmektedir. İşin ilginç yönü de, Türk Milleti çok karışık olduğu için, kendisini karıştırmak ve üzerinde entrikalar yürütülmesini ilk elde anlamayacak belki de anlayamayacak kadar karışıktır. Bu Türk milleti için bir RİSK faktörü olsa da aslında bu Milletimizin evrensel / küresel kültürü sağlıklı bir şekilde özümseyebilmesi için çok büyük bir avantajdır. (Türk Milletinin Ortaasya Değerlerini son 1400 yıldan itibaren oluşturmasındaki eksen kayması ve bunun olumlu ve olumsuz etkileri başka bir yazı konusudur. Türk Milleti Kalenderdir: Türk Milletinin kalender olduğu, belki de üzerinde entrikaların kurulmasına aşırı tepki göstermemesinden de bellidir. Türk milleti AZLA YETİNMESİNİ BİLEN BİR MİLLETTİR. AZ İLE MUCİZELER YARATTIĞINI binyıllarca göstermiş bir millettir. Türk Milletinin Tepkisi Geç ama Pektir: Evet bu maddeyi sona yazdım. Zira Türk Milleti gerçekten hem kalender, hem misafirperver, hem müşfik, hem paylaşımcı olduğu için, derhal tepki vermez, vermemiştir. Ancak Türk Milleti sırtında taşıdığı insanları, etnik unsurları İKTİDARLARI kendisine zarar verse bile bir müddet sırtında taşımaya devam eder. Eder etmesine de, artık sırtında taşıdığı ve kendisine zarar vermekte oluğu gün gibi aşikar olan millet, unsur, toplum ve İKTİDARLARI, sabrı taşınca, derhal ve çok büyük tepkiyle sırtından atmasını bilir. Bu onun, Toplumbilimsel bağlamda Osmanlı Tokadırdır.Esenlik dileklerimle.