GÜMÜŞHANE (AA) - Gümüşhane'de, "Uluslararası Marka ve Marka Kent Kongresi" başladı.
Gümüşhane Üniversitesi Gümüşhanevi Kampüsü Kongre Merkezi'nde, "marka yaratmak, markaların gücü ve marka kentlerin özellikleri" kavramlarının tartışılması amacıyla düzenlenen kongreye, 7 ülkeden 82 akademisyen ve uzman katılıyor.
Vali Okay Memiş, kongrenin açılış töreninde yaptığı konuşmada, markanın önemine işaret ederek, Gümüşhane Üniversitesinin kentin en önemli markası olduğunu söyledi.
Altyapı yatırımlarıyla kentin marka değerini artırmaya çalıştıklarına dikkati çeken Memiş, şöyle devam etti:
"Kentimizdeki Süleymaniye Mahallesi'nde Müslüman Türkler ve gayrimüslim tebanın yüzlerce yıl huzur ve barış içerisinde yaşamış olması bizim en büyük marka değerimiz. Süleymaniye'nin, Beypazarı, Safranbolu gibi Türkiye'nin çok önemli turizm destinasyonlarından birisi olduğunu hep beraber göreceksiniz. Süleymaniye Mahallesi de Karadeniz'in Safranbolusu ve Beypazarı olacak. Emin adımlarla turizmde markalaşmak adına geleceğe yürüyeceğiz."
- "Ziyaret edenlerin mutlu ayrıldığı kentler, marka kentlerdir"
Rektör Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek de marka ile marka kent kavramlarını birleştiren ender kongrelerden birine ev sahipliği yaptıklarını ifade etti.
Markalaşmanın çok çeşitli aşamaları olduğuna vurgu yapan Zeybek, markalaşan ve markaya konu olan unsurların sadece ürünler olmadığını belirtti.
Halil İbrahim Zeybek, isimler, ülkeler, filmler ve insanların da markalaşabildiğini kaydederek, şunları söyledi:
"Kentlerin markalaşabilmesi için üst yöneticilerin güçlü bir irade ortaya koyabilmesi, güçlü iş birliği içerisinde olabilmesi gerekir. Bir kent nasıl markalaşabilir? Marka kentlerden bizlerin neleri anlaması gerekir? Marka kentler her şeyden önce dışa açık kentlerdir. Cezbedici, davet edici, herkesin mutlaka hiç değilse ömründe bir kez görmek istediği kentlerdir. Sosyal kentlerdir, eğlenceli, kucaklayıcı kentlerdir. Ziyaret edenlerin mutlu ayrıldığı kentler, marka kentlerdir."
- "Marka ısrar ve sabırdan doğar"
Açılış konuşmalarının ardından ilk oturumda konuşan reklamcı ve TV programcısı Ender Merter, bugünün aynı zamanda "Dünya Turizm Günü" olduğunu anımsattı.
Kongrenin böyle bir tarihe denk gelmesini anlamlı bulduğunu ifade eden Merter, marka kent olmanın yollarına ilişkin katılımcıları bilgilendirdi.
Ender Merter, Türkiye'de 81 ilin 30'unun nüfusunun 1 milyonun üzerinde olduğunu belirterek, şunları aktardı:
"Kentlerin cazibesi varsa marka değeri artıyor. Marka değeri yüksek bir üründen bahsediliyorsa, marka değeri yüksek bir kentten de bahsedilebilir. Marka kent olmak isteyen her kent, kendine en az bir 10 yıllık yol haritası koymak zorundadır. Marka ısrar ve sabırdan doğar. Bir kenti markalaştırmak için kentin etkin yöneticilerinin katkısına ihtiyaç vardır. Bugün Anadolu'da birçok kent kendi yağıyla kavrulmak istiyor. Güçlü ve zengin bir şehir olunmak isteniyorsa dışa açılmak zorunluluktur."
Reklamcı Selim Tuncer ve ABD'nin Valparaiso Üniversitesinden Prof.Dr. Musa Pınar da birer konuşma yaparak, görüş ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.
Kongre yarın sona erecek.