Ülkü Ocakları il yöneticilerinden Tarihçi Okan IŞIK yaptığı açıklamayla, öncelikle bölgede rum halkın değil asıl Türk milletinin katliama uğradığını söyleyerek, Rum zülmü altında resmi kayda göre 8 bin olan şehitlerimizi hatırlattı. Pontus lobilerinin uluslararası camiada Karadeniz bir sorun var gibi göstererek önce soykırım sonra tazminat ardından toprak talebinde bulacaklarını söyledi. Bunun içinde terör örgütü pkk’yi maşa olarak kullanıldığını vurguladı.
Pontus isyanı hakkında kısa bilgi veren Ülkü Ocakları Samsun İl Yöneticilerinden Tarihçi Okan IŞIK “1. Dünya savaşı sırasında Osmanlı Devleti'nin hemen hemen her bölgesinde, düşman devletlerin destekleriyle köylere saldıran ve masum sivil halka zülüm eden azınlıklar bulunmaktaydı. Karadeniz bölgesinde de başta Merzifon Amerika Koleji ve Fener Rum Patrikhanesinin desteklediği Rumlar ayaklandı. Rumlar, Müslüman Türk köylerini basıp yöre halkını kılıçtan geçirdiler. Resmi rakamlara göre 8 binden fazla Müslüman Türk, rumların bu saldırıları sonucu şehit olmuştur. Bu olaylar üzerine bölge halkıda kendini savunmaya başlamış, başta Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyetinin Giresun Şubesi başkanı Topal Osman AĞA kendi birliği ile bu rum çetelerine karşı bölgedeki Müslüman halkı korumuştur. Bu olayları araştırmak ve huzur sağlamak için Osmanlı Devleti tarafından Mustafa Kemal Paşa 9. Ordu'nun müfettişliği göreviyle Samsun’a gönderilmiştir. 19 Mayıs 1919’da Gazi Paşa'nın Samsun'a geldiği bu kutlu gün, Pontus ve Yunan çevrelerince sözde "Pontus Soykırımı Günü" olarak anılmaktadır.” dedi
Bölgede Rumların yaptığı katliamları hatırlatan Sayın IŞIK“Geçtiğimiz günlerde Karadeniz turu düzenleyen Fener Rum Patriği Bartholomeos, Bafra Esençay'da kilise kalıntısında ayin düzenlemiştir. Bafra'da ayin düzenleyerek el altından Pontus'u anan Patrik, 10 Ekim 1915 tarihinde Bafra'da Rum çeteleri tarafından şehit edilen Kaymakam Zühdü Bey ve yetimhane müdürü Kadri Efendi'yi, 16 Aralık 1914 tarihinde Virancık köyünden Dedeoğlu Hüseyin ve oğlu Mehmet ve kızı Sakura ve çobanı Yusuf'u, 19.3.1917'de şehit edilen Karaköy köyü’nden Deveci Mehmet Ali’yi ve adını anamadığımız 8 binden fazla şehidimizi unutmasın. Bizler şehitlerimize söz verdik. Bizler yaşadıkça TÜRKİYE Cumhuriyeti'ni böldürmeyeceğiz. Ve bu topraklarda başka bir devlet kurulmasına izin vermeyeceğiz” diyerek sözlerini sürdürdü.
KARADENİZ’DE PONTUS VE PKK İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE
PKK’nin bölgede Pontus derneklerinin maşası olduğuna dikkat çeken Okan IŞIK “1995 yılından beri bölücü terör örgütü pkk, Karadeniz’e sızma girişimlerinde bulunuyor ve ara ara silahlı saldırılar düzenliyor. 2010 yılında ilimiz Samsun’da 2 polisimiz şehit edilmiş, son yıllarda Ordu’da Giresun’da ve Trabzon’da ormanlık alanlarda yapılan saldırılar sonucunda çok sayıda vatan evladımızı şehit olmuştur. Geçtiğimiz yıl Trabzon’da şehit olan 15 yaşındaki kardeşimiz Eren BÜLBÜL’ün acısı halen daha yüreklerimizde. Bilindiği üzere pkk’nin hedef noktasında olmayan Karadeniz’de bu tarz saldırılarda bulunması sebebi, bölgede pkk/pontus işbirliği ile uluslararası camiada bir Pontus sorunu olduğunu kabul ettirip, önce soykırım kabul ettirmek sonra da toprak talebinde bulunarak Pontus Devleti kurdurma çabasıdır. Bu alanda pkk ülke içinde faaliyet gösterirken, pkk’yi maşa olarak kullanan uluslararası lobiler ise dünya genelinde kamuoyu oluşturma çabasındalar. Bu faaliyetlerin sonuncusunda da Yunanistan ve ABD’nin bazı eyaletlerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıktığı 19 Mayıs tarihi Pontus soykırımı anma günü kabul edilmiştir. Son olarak da Fener Rum Patrik’i Bafra’da bir harabede ayin düzenleyerek Pontus tartışmalarını tekrardan alevlendirmiştir. ” dedi.
TÜRK LOBİLERİ PONTUS LOBİSİ KARŞISINDA ÇALIŞMALAR YAPMALI
Devletimiz de bu alanda bilimsel çalışmalar yapılmasına destek vermesi gerektiğine vurgulayan Okan IŞIK “Soykırımı anma tarihi olarak, Atatürk’ün Samsun’a çıktığı tarihi seçmeleri asıl hedeflerini oldukça net gözler önüne sermektedir. Bu kutsal günün 100. Yıl dönümünde ise uluslararası lobiler bu olayları kabul ettirmek için her yolu deneyecektir. Çözüm ise oldukça basittir. Öncelikle devlet olarak halkı aydınlatmalı bölge
insanı bilinçlendirilmeli. Yöre halkı tabelalarda ve işletmelerde Pontus kökenli isimlendirmeden uzak durulması sağlanmalı. Bunların ötesinde uluslararası alanda çalışma yapan Pontus lobisine karşı, Türk Lobileri de çalışmalı ve uluslararası alanda bilimsel çalışmalar yapılarak, bu çalışmaların tanıtımı gerçekleştirilmeli. Ve Dünya kamuoyu’na gerçekler aktarılarak Ermeni ve Süryani iftiralarından sonra Pontus iftirasından koruyarak, devletimize sahip çıkmalı.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Samsun Haber, Samsun Haberleri, Haber Samsun, Samsun, Haber, Son Dakika, Altinovagazete.com