OMÜ Ornitoloji Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yavuz'dan sulak alan vurgusu:

-"İnsan sağlığı sulak alanların sağlığına bağlıdır, çünkü sulak alanlar, bizim ve doğa için kesinlikle hayati işlevleri yerine getiren mükemmel dengeli sistemlerdir"

OMÜ Ornitoloji Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yavuz'dan sulak alan vurgusu:

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ornitoloji Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kiraz Erciyas Yavuz, "İnsan sağlığı sulak alanların sağlığına bağlıdır, çünkü sulak alanlar, bizim ve doğa için kesinlikle hayati işlevleri yerine getiren mükemmel dengeli sistemlerdir." dedi.

Doç. Dr. Yavuz, yaptığı açıklamada, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü'nün her yıl farklı tema ile kutlandığını belirtti.

Bu yılın temasının 'Sulak Alanlar ve İnsan Refahı' olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yavuz, "İnsan sağlığı sulak alanların sağlığına bağlıdır, çünkü sulak alanlar, bizim ve doğa için kesinlikle hayati işlevleri yerine getiren mükemmel dengeli sistemlerdir. Kuraklık zamanlarında su depolar, sellerde suyu emer, kirleticileri filtreler ve temiz içme suyu ve tarım için su sağlamaya yardımcı olurlar. Ancak gerçek şu ki, suyun azaldığı ve su stresinin arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu nedenle, sulak alanları koruyan, restore eden ve sürdürülebilir bir şekilde yöneten doğa temelli çözümler sunmak her zamankinden daha önemlidir." ifadesini kullandı.

Doç. Dr. Yavuz, sağlıklı ve iyi yönetilen sulak alanların insan yaşamının çeşitli yönlerinde kendini gösteren insan refahında çok önemli bir rol oynadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Sulak alanlar bir milyardan fazla insan için hayati öneme sahiptir, iş sağlarlar ve temel tatlı su kaynakları olarak hizmet ederler. Sulak alanlar 1 milyardan fazla insan için birincil protein kaynağı olan balıkları tedarik ederek ve yılda 3,5 milyar insanı besleyen çeltik tarlalarını sürdürülebilir kılarak küresel gıda güvenliğini sağlar. Ayrıca sulak alanlar doğal kalkan görevi görerek kıyı toplumlarını fırtına, sel, erozyon ve kuraklık gibi iklim değişikliğine bağlı afet risklerine karşı korur. Bu ekosistemler sadece biyoçeşitliliği desteklemekle kalmaz, aynı zamanda ruh sağlığını geliştirir ve kültüre ilham verir, insanları doğayla birleştirir, gelenekleri zenginleştirir ve yaratıcılığa ilham verir. Özünde, sulak alanlar insan refahının, ekolojik dengenin ve kültürel canlılığın sürdürülmesi için hayati öneme sahiptir. Gerçek şu ki, refahımız bu şaşırtıcı, hayati ve kesinlikle olağanüstü sistemlere bağlıdır. Bu nedenle, bu sulak alanları restore etmemiz ve onları tam sağlığına kavuşturmamız gerekiyor."

OMÜ'nün sulak alanların korunması için Tour du Valat Araştırma Enstitüsü öncülüğünde Fransa Kalkınma Ajansı (AFD) finansal desteği ile yürütülen 'Sürdürülebilir sulak alan korunması ve yönetimi' başlıklı proje ortağı olduğunu aktaran Doç. Dr. Yavuz, Akdeniz'de bulunan 9 ülkenin birlikte yürüttüğü projedeki nihai hedefin kalkınma ve planlama aşamalarında sulak alanların daha iyi dikkate alınması olduğunu ve bu proje kapsamında 'Kızılırmak Deltası izleme ve veri yönetimi' alt projesinin hayata geçirildiğini sözlerine ekledi.   SAMSUN (AA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER