DÜZCE (AA) - Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ege Güleç Balbay, uygun ilaç tedavisiyle astım belirtilerinin kontrol altına alınabildiğini bildirdi.
Türk Toraks Derneği Düzce İl Temsilcisi de olan Balbay, "5 Mayıs Dünya Astım Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, astım hastalığının Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından çok önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiğini belirtti.
DSÖ'ye göre, dünyada 339 milyon kişinin astım hastası olduğunun tahmin edildiğini aktaran Balbay, şunlar kaydetti:
"Dünyanın hiçbir yerinde astımı tamamen ortadan kaldıran bir ilaç tedavisi bulunmuyor. Astım tedavisinin amacı, hastalığın şikayetlerinin kontrol altına alınması ve hastanın yaşamını normale en yakın şekilde devam ettirmesidir. Uygun ilaç tedavisinin verilmesiyle astım belirtileri kontrol altına alınabilmektedir.
Uluslararası ve ulusal astım rehberindeki en önemli yenilik; nefes açıcı (kurtarıcı) ilaçların astım atak tedavisinde artık tek başına kullanılması yerine mutlaka asıl tedavi edici ilaç olan inhaler kortizonla birlikte alınması önerisidir."
- "Astım her yaşta ortaya çıkabilir"
Astımla ilgili toplumdaki yanlış kanaatler ve doğru bilgilere değinen Balbay, "Astım, bir çocukluk çağı hastalığıdır. Zamanla kaybolur düşüncesi, yanlış olup astım çocuklarda, ergenlerde, yetişkinlerde ve yaşlılarda olmak üzere her yaşta ortaya çıkabilir. Astımlı çocukların bir bölümü büyüyünce şikayetsiz devam etse de tamamı düzelmemektedir." ifadelerini kullandı.
Balbay, astımın sadece yüksek doz kortizonla kontrol edilebildiği düşüncesinin doğru olmadığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Astım genellikle düşük-orta doz inhaler kortizonla kontrol altına alınabilir. Astım ilaçları bağımlılık yapar düşüncesi de yanlış olup astım tedavisinde kullanılan hiçbir ilacın bağımlılık yapıcı etkisi bulunmamaktadır, yani ilaçlar kesildiğinde yoksunluk belirtileri ortaya çıkmaz. Hastanın şikayeti olmasa bile astım müzmin bir hastalık olduğundan hekim kontrolünde astım ilaçlarının uzun süre kullanılması gerekebilir."
Prof. Dr. Balbay, hastanın tedaviye uyumunu etkileyebilecek ve azaltabilecek doğru bilinen yanlışların ortadan kaldırılması için hastaların ve toplumun bilgilendirilmesinin önem taşıdığını vurguladı.