"Ben provokasyona gelmem"

- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: (1) "(Ekrem İmamoğlu'nu karşılayanlar arasından) Oradan bir söz geldi, 'Akıllı ol Süleyman Soylu' diye. Bakın, ben akıllı olurum, ben buraya Selahattin Demirtaş'ın kucağından gelmedim, ben buraya Kato Dağı'ndan geldim" - "Bugün karşılaştığım bu manzaraya ben cevap vermekten yoksun bir adam değilim biliyorsunuz ama ben provokasyona gelmem" - "İstanbul üzerinden, İstanbul'un gücü üzerinden benim ülkemi istikrarsızlaştırmaya çalışanlara ne olursunuz yüz de vermeyin fırsat da vermeyin" - "23 Haziran'ı Türkiye'nin bir ideolojik kavgasının başlangıcı yapmalarından ürküyor ve endişe ediyorum"

TRABZON (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nu Trabzon Havalimanı'nda karşılayanlar arasında bulunan bir kişinin sarf ettiği sözle ilgili, "Oradan bir söz geldi, 'Akıllı ol Süleyman Soylu' diye. Bakın, ben akıllı olurum, ben buraya Selahattin Demirtaş'ın kucağından gelmedim, ben buraya Kato Dağı'ndan geldim." dedi.

Soylu, AK Parti Trabzon İl Başkanlığınca Ramazan Bayramı dolayısıyla Atatürk Alanı'nda organize edilen programda vatandaşların bayramını kutladı.

Bakan Soylu, 31 Mart seçimlerinde gerçekleştirdikleri çalışmaları ve sonrasında alınan neticeleri değerlendirerek, Türkiye'nin bir çok yerinde seçimi kazandıklarını, kazandıklarının da kaybettiklerinin de başlarının üzerine olduğunu ifade etti.

İstanbul'da seçimi kaybetmediklerini vurgulayan Soylu, çocukluğundan itibaren siyasetin içinde olmasına rağmen sonuçları itibarıyla hiç böyle bir seçim görmediğini aktardı.

Süleyman Soylu, itirazları üzerine sandıkların ancak yüzde 10'unu açtırabildiklerini dile getirerek, farkın 29 binden 13 bine düştüğünü anımsattı.

Sandıkların yüzde 90'ının açılmasını istediklerine işaret eden Soylu, şu değerlendirmede bulundu:

"Eğer yüzde 90'ı açılmış olsaydı seçim olmayacaktı, 23 Haziran'ı konuşmayacaktık. Sonucu olduğu gibi herkes, bütün Türkiye kabul edecekti, açtırmadılar. Bizim, zarfın içindeki 4 pusulaya herhangi bir itirazımız söz konusu değil, o oylar masum oylardır. Zarflar sandıktan çıkıp masanın üzerine geldiği andan itibaren hile, hurda, çalma, çırpma, oyun ve tezgah başladı. 'Niye ilçe belediye başkanlığına itiraz etmiyorsunuz?'. Kadıköy'e itiraz etsek ne olacak? Onlar Bağcılar'a itiraz etse ne olacak? Oyların birbirine yakın olduğu büyükşehir belediye başkanlığında tezgahı kurdular. Buna itiraz etmememiz için ellerinden gelen her şeyi yaptılar."

Bakan Soylu, bu süreçte her türlü yalanın ortaya konulmaya çalışıldığını belirterek, "Öyle ki 'Süleyman Soylu 100 bin polisi İstanbul'a getirecek, oy kullandıracak 23 Haziran'daki seçimde.' dediler. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı CHP'nin diyor ki; 'Süleyman Soylu niye İstanbul'da çalışıyor? Gitsin bakanlığında bakanlığını yapsın, Ankara'da otursun'. İyi ya bugünde Trabzon'a geldik, vize alsaydık keşke." diye konuştu.

İşini en iyi şekilde yapmaya çalıştığının altını çizen Soylu, bayram olmasına rağmen ekibiyle trafik kazalarında meydana gelen ölümleri azaltmak için mücadele verdiklerini söyledi.

Süleyman Soylu, yapılan çalışmalar neticesinde, şu ana kadar meydana gelen trafik kazalarında yaşanan ölümlerin, geçmiş bayramların yüzde 61'inin altında olduğunu aktardı.

- "Bugüne kadar Trabzon istismarcılığı hiçbir zaman yapmadım"

Soylu, Şırnak'ta gerçekleştirdiği çeşitli temas ve ziyaretlerin ardından Cizre Havalimanı'ndan hareketle geldiği Trabzon Havalimanı'nda çok üzücü bir olayla karşılaştığını söyledi.

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nu karşılayan ekibin de Trabzon Havalimanı'nda bulunduğunu belirten Bakan Soylu, VIP'ten çıkmak üzere olduğu sırada yaşananları şöyle anlattı:

"Oradan bir söz geldi, 'Akıllı ol Süleyman Soylu' diye. Bakın, ben akıllı olurum, ben buraya Selahattin Demirtaş'ın kucağından gelmedim, ben buraya Kato Dağı'ndan geldim. Ben akıllıyım, ben bu şehrin evladıyım, Allah şahittir size hiçbir yanlışımız olmadı. Üzüldüğümü söylemek istiyorum, hiç yakışık almayan ve ondan sonra sloganlarla sanki nazire edercesine oradan bizi gönderenleri de buradan kınadığımı ifade etmek istiyorum. Böyle değildir bu işler, ben bugüne kadar Trabzon istismarcılığı hiçbir zaman yapmadım, hiçbir zaman cıvıklık yapmadım, hiçbir zaman birine Trabzon üzerinden istismar ortaya koymadım."

Soylu, vatandaşları, her türlü yaygarayı koparmaya çalışanlara karşı dikkatli olmaya davet ederek, "Bugün karşılaştığım bu manzaraya ben cevap vermekten yoksun bir adam değilim biliyorsunuz ama ben provokasyona gelmem. Orada birileri düşündüler ki 'Süleyman Soylu'nun biraz zembereği kısadır, ona laf söyleriz oradan başka bir şey çıkartırız' ama bunu kınıyorum, bunu yanlış buluyorum, bunu da ayıplıyorum. Ben bu şehrin evladıyım, ben istediğim zaman gelip, istediğim zaman gidebilme hakkına sahibim, kimseden de vize almam, kimsenin de beni engelleme hakkı yoktur." ifadelerini kullandı.

- "Bizim arkamızda millet var"

Yolculuklarına devam ettiklerini ancak bir endişesi de olduğunu dile getiren Süleyman Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye büyük fırtınalardan geçti. Size dedik ki 'Bize 4-4,5 yıl imkan, güç verin', verdiniz müteşekkiriz. Şimdi İstanbul üzerinden, İstanbul'un gücü üzerinden benim ülkemi istikrarsızlaştırmaya çalışanlara ne olursunuz yüz de vermeyin fırsat da vermeyin. Şehrimin istismarcılığını yapan birilerinin arkasına bir bakın. Bizim arkamızda kim var? Bizim arkamızda Tayyip Erdoğan var, bizim arkamızda millet var, bizim arkamızda koskoca medeniyet var. Onun arkasında da değerlerime, inancıma, ezanıma, namazıma hakaret eden Canan var, onun arkasında Sezai var, Selahattin var ve onun arkasında aynı zamanda Kılıçdaroğlu var. 23 Haziran'ı Türkiye'nin bir ideolojik kavgasının başlangıcı yapmalarından ürküyor ve endişe ediyorum. 23 Haziran'ı Türkiye'nin tam 4 yıl boyunca rahat nefes alabileceği bir zaman dilimi iken bir siyasal çatışma ortamına getirmelerinden ürküyorum ve korkuyorum. Bugün havalimanında ben yaşadım, geçen günlerde de Binali Ağabey gittiği bir gösteride karşı karşıya kaldığı hakaretlerle yaşadı."

Soylu, "Bu senaryolarda şunlar var, ülkemizin yarınına ait ilerlemesini durdurmak için ülke değerlerini istismar etmeye çalışan, bizi birbirine düşürmeye çalışan bir anlayış var." ifadesini kullanarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Buna gelmememiz lazım geldiğini söylüyorum. Diyor ki bana 'Sen git İstanbul'da çalışma Ankara'da otur'. Ey CHP'nin adayı, ey İmamoğlu sana söylüyorum, ben Kato'ya giderken, Cudi'ye giderken, Gabar'a giderken, terör örgütleri tek tek bizi hedef gösterirken, oralarda o mücadeleleri yaparken o zaman benim nereye gittiğime karışmadın da bugün Trabzon'a da gelirim, İstanbul'a da giderim, ülkemin her tarafına da giderim. Hiç merak etmeyin, aydınlık Türkiye'ye adım atacağız. 23 Haziran'da canım çıkana kadar İstanbul'da çalışacağım. Bize hemşehrilerimiz sahip çıkıyor, onlardan Allah razı olsun."

Trabzonlulardan İstanbul'da yaşayan yakınlarından seçimlere destek olmalarını istemelerini rica eden Bakan Soylu, "Sizden istediğimiz var, 17 yıldır Cumhurbaşkanımızın hemen sağında bulunan, bu memleketin her türlü eserinde imzası olan Binali Ağabey için ülkenin 23 Haziran'dan sonra bir istikrarsızlığa itilmemesi için bütün yakınlarınızı arayın, neden biliyor musunuz? Çünkü İstanbul önemlidir, güçlü bir şehirdir İstanbul. İstanbul'un gücü üzerinden birilerinin oyuna ve tezgaha girmelerine müsaade etmeyin." şeklinde konuştu.

Soylu, İstanbul'un önemine işaret ederek, şöyle konuştu:

"İstanbul sadece bizim İstanbulumuz değildir bilesiniz, Bakü'de 'yarın başıma bir şey gelirse' diye bakanların gözünü diktiği, umudunu aradığı yer İstanbul'dur. İstanbul Medine'nin İstanbul'udur, İstanbul Mekke'nin İstanbul'udur, İstanbul Halep'in, İstanbul Kerkük'ün, İstanbul Telafer'in, İstanbul Kosova'nın, İstanbul Bosna'nın, İstanbul Kabil'in, İstanbul Doğu Türkistan'da bugün zulümle karşı karşıya kalanların İstanbul'udur. İstanbul Fatih'in, İstanbul Mimar Sinan'ın İstanbul'udur, İstanbul bizim değerlerimizin, Trabzon'umuzla aynı değerlerin şehridir. Değerlerimizin, şehrinin kıymetini anlamayanlara, bunun kıymetini bilmeyenlere, eşinize, dostunuza söyleyin teslim etmesinler. Sonra anamın bir lafı vardır, 'Eyvah para etmez.' diye."

(Sürecek)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER