MHP Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek,“Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 2002 yılında iktidara gelirken üç şey yani 3Y sloganı söylemişti. Onlar neydi? Onlar, bir yoksulluklar, iki yolsuzluk, üç yasaklar idi. Aradan geçen 12 yılın içerisinde, bunun tam aksini yaptı. Türkiye yolsuzlukta da, yoksullukta da ve yasaklarda da yasaktır. Türkiye yoksulluk, yasaklar ve yolsuzluklar ülkesi haline geldi” dedi.
Samsun’da, 25 Aralıkta birkaç yerde konferans şeklinde konuşmalar ve Samsun’un bütün ilçelerinde bildiri pankart şeklinde asarak, farkındalık uyandıracaklarını belirten MHP Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek, “Türkiye yolsuzluklarda, yasaklar konusunda da, dünya ölçeğinde, aşağıya doğru gidiyor. Yani basın özgürlüğünde, temel hak ve hürriyetlerde ve her şeyde ülke daha geriye doğru gitmeye başladı. Hatta sınır tanımayan gazeteciler, geçenlerde bir şey yayınladı. Basın özgürlüğünde, dünya sıralaması yaptı. Türkiye’yi bu konuda üçüncü dünya ülkeleri ile yani Uganda ile yani Malezya ile aynı sırada olan 163’üncü sıraya kadar indirdi. Bunların en ünlüsü ise neydi? Bu yolsuzluklarla mücadeledir. Geldiğimiz noktada ne oldu? Türkiye bir yolsuzluk ülkesi haline geldi. Dünya ülkeleri tarafından yolsuzluklarda eleştirilen ve bu yolsuzlukların üzerine de, kamu gücünü kullanarak, üstünü örten bir iktidar ile karşı karşıya kaldık. Bunun en zirve noktası ise; 17-25 Aralık 2013 dediğimiz,17-25 Aralık dediğimiz yolsuzlukların artık patlama noktasına geldiği durumdur.17 -25’de ne oldu? Bir savcı, ülkede gelişen önemli bir yolsuzluk için düğmeye bastı ve iktidarın çok yakın patronları, iktidara yakın insanları da, ayrıca d ört tane bakanı da ilgilendiren bir soruşturmaya başladı. Bunun üzerine iktidar, büyük bir panikle, kanunsuz bir şekilde, kanunları da millet meclisine getirerek, daha sonra da değiştirerek, onun önüne geçmeye çalıştı. Hani yolsuzlukla mücadele edecekti, yolsuzluğu savunan bir iktidarla karşı karşıya kaldık. Önce ne yaptılar, adli kolluk yönetmeliğini değiştirdiler. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir savcının verdiği görevi İdari izin vermediği için adli kolluk yerine getirmedi. O süreçte ne oldu? Emniyet Müdürünü değiştirdiler, jet hızıyla gece bir emniyet müdürünü oraya verdiler. Daha sonrada savcının başlattığı soruşturmanın önünü kesmek için 25 Aralıktaki soruşturmayı adli kolluk savcının emrini yerine getirmedi. Şimdi dünyada iki şey var. Dünya’da, Adliyenin emrinde olan bir polis teşkilatı var. Ama bu Türkiye’de bu yok. Türkiye’de herhangi bir soruşturma nedeniyle, savcı bir adli zabıtaya bir görev verdiğinde, artık o zabıta idarenin görevinden çıkmış oluyor. Savcıyla sır olacak şekilde bir soruşturmayı yürütüyor. O zaman adli kolluk görevi başlıyor. İktidar bu soruşturmayı önledi, daha sonra ne oldu? Meclise getirdikleri bir yasa ile yandaşlarının aranmasının önü kesildi. Polisi dağıtarak, polisi alt üst ederek, ‘yok paraleldi, yok başka bir yapıydı’ diyerek, her şeyi alt üst ederek, yolsuzluklarının üs tünü örtmeye çalıştılar” diye konuştu.
MHP Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek, “ Eğer bu milletin direnci olmadığını anlarsa Adalet ve Kalkınma Partisi, bu ülkeyi bölecek, yani burada bir en azından başlangıçta bir demokratik özerklik dedikleri, daha sonra federasyon, konfederasyon şeklinde ayırdıkları, bir bölgeye götürecekler. Burada bu iş tamamen milletin iradesine bağlı, Adalet ve Kalkınma Partisi bu işe dünden razı, geçenlerde Sayın Bülent Arınç ne diyordu? ‘Yahu Abdullah Öcalan’ı böyle söyleyip de, adamı itibarsızlaştırma’ diyor. Abdullah Öcalan kim ki; ne itibarı var? Abdullah Öcalan ne zamandan beri sayın oldu? Abdullah Öcalan bölücü, bu ülkenin bebek katilidir” şeklinde konuştu.
NAMIK AZGIN
Güncelleme Tarihi: 05 Aralık 2014, 13:01