DÜZCE (AA) - Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç, "Elbette darbe girişimine doğrudan katılan ve onları doğrudan ve dolaylı olarak destekleyenler en ağır cezaları almalılardır ki bu kadar şehitlerimizin kanı yerde kalmasın. Masumane bir şekilde hiç böyle bir olayı düşünmeden, duymadan, aklına bile getirmeden şu veya buna sempati duymuş insanları da haklıyla haksızı da birbirinden ayıracak bir mekanizmaya ihtiyaç var." dedi.
Düzce Belediyesi tarafından Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye Vizyon Konferansları" etkinliğine katılan Arınç, Türkiye'nin savunma sanayisinde başarılı olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin yaptıklarını hem ihraç ettiğini hem de kendi savunmasını kendi imkanlarıyla yaptığını belirten Arınç, şöyle konuştu:
"Gemiler yapıyoruz, İHA'lar yapıyoruz, SİHA'lar yapıyoruz. Bugünkü mücadelede başarılı olmamızın sebebi de budur. Bugün Allah'ın izniyle çıkacağız dediğimiz zaman Barış Pınarı Harekatı'nda da böyledir. Bundan önce biliyorsunuz yaptığımız işte diğer Afrin ve ona bağlı olan yerlerdeki çok güzel harekatlar işlendi ama kendi silahımızla kendi imkanlarımızla. Başkası ne derse desin. Artık bağımsız Türkiye'nin kendi ürettiği silahlarla bir gücü var."
Arınç, Türkiye'nin 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimi sonrası maddi ve manevi kayıplar yaşadığını söyledi.
Türkiye'nin koynunda beslediği yılanın ortaya çıkarak ülkenin önünü kestiğini aktaran Arınç, şöyle devam etti:
"Bütün bunlarla daha güvenlikçi politikalara dönüldü. Bunların yargılamaları oldu. Bunların kamuda varsa uzantılarının elbette önüne geçmesi için çalışmalar yapıldı. Benim son zamanlardaki bazı konuşmalarım, bu süreç içinde hukukun, yargının adaleti de gözeterek yapması gereken bazı çalışmalardır. Elbette darbe girişimine doğrudan katılan ve onları doğrudan ve dolaylı olarak destekleyenler en ağır cezaları almalılardır ki, bu kadar şehitlerimizin kanı yerde kalmasın. Masumane bir şekilde hiç böyle bir olayı düşünmeden, duymadan, aklına bile getirmeden şu veya buna sempati duymuş insanları da haklıyla haksızı da birbirinden ayıracak bir mekanizmaya ihtiyaç var. Çünkü bununla ancak mücadele edebilirsiniz. Adaleti gözeterek mücadele ettiğiniz zaman hedefe varırsınız. Yoksa birtakım haksızlıklar ister istemez olursa ve bunlara aldırış edilmezse toplumdaki meşruiyetinizi tartışmaya kalkarlar."
Arınç, konuşmasının ardından soru cevap kısmında katılımcıların sorularını yanıtladı.
- " Ben kriptolu odaya falan girmedim"
Bir dinleyicinin "Askeriyenin kriptolu odasına girmeniz ve bunun sonuçları hakkında, içeride istediğiniz şeyleri buldunuz mu?" sorusunu yanıtlayan Arınç, şunları kaydetti:
"Yanlış bilgilerin olduğunu bugün arkadaşımızın konuşmasından da anlıyorum. Ben kriptolu odaya falan girmedim. Bir şey aramadım, bir şey de bulmadım. Ne buldular ne bittiler biz bilmiyoruz tabi kimsede bilmiyor zaten. Ben şundan eminim eğer orada gizlilik derecesi yüksek olan şeyler varsa ilk arama kararından 7-8 gün sonra oraya girebildiklerine göre mutlaka onlar elden geçirilmiş gözden geçirilmiş olabilir. Sonra bu olay, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiası olarak gündeme geldi. 2009'dan 2019'a kadar 10 senelik kayıtlara bakın, benim hiçbir zaman ağzımdan 'Bana karşı suikast yapılacaktı. Vay vicdansızlar.' diye bir söz çıkmadı."
- "Çok yanlış yaparlar"
Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu hakkındaki düşünceleri sorulması üzerine Arınç, "Beraber siyaset yaptık. AK Parti'nin kuruluşundan bugüne kadar birlikte olduk. Başardıklarımızın içinde de onlar var başaramadıklarımızın içinde de onlar var. Onların hakkında şahsen kötü bir söz söylemem ama eğer AK Parti'den ayrılıyor ki istifa ettiler. İhraç edilmeleri karşılığında istifa ettiler başka bir parti kurmalarını bağışlayamam. Çok yanlış yaparlar. İkisi içinde ve ikisinin yanındaki arkadaşları içinde." dedi.
Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü de konuşmaların ardından Arınç'a hediye takdim etti. Konferansa, Düzce Valisi Zülkif Dağlı, AK Parti Düzce Milletvekili Fahri Çakır ve vatandaşlar katıldı.