Doğumdan ölüme kadar her hayatın her anında varlıklarını hissettiğimiz, bizi biz yapan değerli kadınlarımızın bu özel gününü yürekten kutlarım.
Günümüzden 159 yıl önce 8 Mart 1857 tarihinde New York’ta yaklaşık 40 bin dokuma işçisinin fazla çalıştırılmaları, çok düşük ücret almaları, çalışma ortamlarının düzgün olmaması, kadın işçilerin ücretleri ve çalışma şartlarının daha kötü olması, iş şartlarının iyileştirilmesi amacıyla greve başlaması sonucu 129 kadın işçinin fabrika binasında yanarak hayatını kaybetmesi, kadın hakları mücadelesinin simgesi olarak tarihe geçmiştir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 16 Aralık 1977 tarihli toplantısında 8 Mart gününün “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanmasına karar verilmiştir.
Ülkemizde ise 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün kutlanması ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” adıyla olmuştur.
8 Mart Günü kutlanmakla birlikte bugün dünyada ve Türkiye’de kadınlara yönelik yaşamsal sorunlar somut olarak çözüme kavuşmuş değildir.
Türk kültüründe, dinimizde ve milli tarihimizde kadına her daim değer verilmiştir. En eski Türk inancına göre, "Han ile Hatun" gök ile yerin evlatlarıdır. Kadının yeri yüce makam yedinci kat göktür.
Türklerde Kadın tek bereket kaynağıdır. Kendisine verilen bir takım haklardan dolayı hanların, hakanların, cengâverlerin önünde saygıyla eğildikleri bir şeref abidesidir. Eski Türk destanlarında kadın erkeğinin her daim yanında, erkeğinin güç ve ilham kaynağı kabul edilirdi.
Dinimizde Peygamber Efendimiz;
“Cennet annelerin ayakları altındadır” buyurmuştur.
Vedâ Haccı’ndaki meşhûr hutbesinde Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: "Ey insanlar! Kadınlar hakkında Allâh’tan korkunuz! Sizin kadınlarınız üzerinde hakkınız vardır. Kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır." buyurarak daha yedinci yüzyılda kadınların haklarını açıklamışlardır.
Milli mücadele yıllarında Erkeklerden kurulan ordunun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Cumhuriyet kadınlarla birlikte kurulmuştur. Cumhuriyetin ilanı ile kadına seçme seçilme hakkı ve medeni haklar verilmiştir.
Ulu Önder Atatürk ‘‘Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!’’ diyerek inkılâpların ana felsefesini ve kadın hakları ve eğitimi konusunun önceliğini belirtmiştir.
Kadının sadece bir gün değil 365 gün hatırlandığı, kadına şiddetin olmadığı, eşit, müreffeh bir toplum dileğiyle hepinize saygılar sunarım.
MHP Bafra İlçe Başkanı
Av. Hüseyin ACAR
Güncelleme Tarihi: 07 Mart 2016, 15:18