KASTAMONU (AA) - ÖZGÜR ALANTOR - Kastamonu'da imamlık yapan iki çocuk babası Yusuf Dalkılıç, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bağlı sevgi evlerini ziyaretinde, bir kız çocuğunun, "Beni koruyucu aileye verecekler, koruyucu ailem siz olur musunuz?" sözleri üzerine bir kız babası daha oldu.
Bir oğulları ve bir kızları olan Dalkılıç ailesinin hayatı, dört yıl önce yedi yaşındayken sıcak yuvalarını açtıkları Z.K. ile renklendi.
Kastamonu'da Pırlaklar Camisi'nde imamlık yapan Dalkılıç (46), AA muhabirine, gençliğinden beri Aile ve Sosyal Politikalar il Müdürlüğüne bağlı kurumları sık sık ziyaret ettiğini söyledi.
Dalkılıç "Öğrencilik yıllarımda huzurevini ziyaret ederdim. Amatör çapta berberim. Oradaki yaşlıları tıraş eder, onlarla sohbet yapardım. Mesleğe başladıktan sonra da bu tür kurumlara gidip gelmeye devam ettim." dedi.
- "Eşim babasız büyüdüğü için o da bu konuda çok hassastı"
Evlerinin yakınındaki sevgi evlerini sık sık ziyaret ettiğini anlatan Dalkılıç, eski müftü Cevat Altun'un koruyucu aile sistemine yönelik düşüncelerinden etkilendiğini belirtti.
Dalkılıç, konuyu eşine de açtığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Eşim babasız büyüdüğü için o da bu konuda çok hassastı. Onun da istekli olduğunu görünce hemen başvurumuzu yaptık. Çocuklardan hiçbirinin bizim koruyucu aile olmak istediğimizden haberi yoktu. Bir gün sevgi evini ziyaretimde kızım Z.K, yanıma gelerek, 'Beni koruyucu aileye verecekler, koruyucu ailem siz olur musunuz?' dedi. O an gözlerim doldu ama belki olumsuz bir durum olur diye kesin bir şey söylemedim. Çocuklarım da sevgi evlerinde kalan çocukları tanıyordu. Z.K. ile çok iyi anlaştıkları için hep onu eve çağırıyorlardı. Bu arada gerekli prosedürler tamamlandı ve uyum için kızımı eve getirdim. Onun bizimle yaşayacağını çocuklara söylememiştim. Çok kısa sürede uyum sağlandı ve biz bu işe 'Tamam' dedik."
Kızı Z.K'nin fiziki olarak da kendilerine benzediğini ifade eden Dalkılıç, "Bizim çocuğumuz olmadığına kimse inanmıyor. Çocuklarımız onu, o da çocuklarımızı kabul etti. Çocukların birbiri ve mahalleyle çok güzel diyalogları var. İlişkileri çok güzel, birbirleriyle kardeş oldular. Birlikte oynayıp zaman geçiriyorlar." diye konuştu.
Z.K'nin kendilerine anne, baba demesinden mutlu olduklarını belirten Dalkılıç, çocuklarını birbirlerinden ayırmadığını vurgulayarak, "Hangi konuda olursa olsun aralarında hep adalet mekanizmasını işletiyorum. 'Benim çocuğum değil' diye bakarsanız o iş yürümez. Çocuklarımı birbirinden ayırmıyorum. Birlikte kelime oyunları oynayıp, yeni şeyler yapmayı seviyoruz. Çocukların hepsinin istekleri doğrultusunda gündelik hayatımız şekilleniyor." sözlerine yer verdi.