"Hakim savcı ruhu üfleyeceğiz"

- Yargı mensupları Abant Tabiat Parkı'nda düzenlenen Yargıda Birlik Derneği 6'ncı Geleneksel İftar Buluşmasında bir araya geldi - HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz: - "Tekrar her hakim savcının yüreğine hakim savcı ruhu üfleyeceğiz. Önemli olan o ruh zaten. O ruhu üflediğimizde işte o hakim bağımsızlığı, hakim tarafsızlığı denen olgunun etrafını çok daha güzel örebileceğiz. Onu başardığımız zaman zaten mesele tamamlanmıştır" - Adalet Bakan Yardımcısı Cengiz Öner: - "'Oranın adamı', 'buranın adamı' artık biz duymak istemiyoruz. Biz devletimize, milletimize hizmet etmek istiyoruz. O yüzden inşallah birliğimizi hiçbir şekilde bozamayacaklar"

BOLU (AA) - Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz, "Tekrar her hakim savcının yüreğine hakim savcı ruhu üfleyeceğiz. Önemli olan o ruh zaten. O ruhu üflediğimizde işte o hakim bağımsızlığı hakim tarafsızlığı denen olgunun etrafını çok daha güzel örebileceğiz. Onu başardığımız zaman zaten mesele tamamlanmıştır." dedi.

Yılmaz, Yargıda Birlik Derneği (YBD) tarafından Abant Tabiat Parkı'nda bulunan bir otelde düzenlenen 6. Geleneksel İftar Buluşmasına katıldı.

İftar yemeğinin ardından, etkinliğe katılan hakim ve savcılara hitaben bir konuşma yapan Yılmaz, İbni Haldun'un "coğrafya kaderdir" sözünü anımsatarak, Türk milletinin bu kaderi en olumsuz yaşayan milletlerden biri olduğunu söyledi.

Yılmaz, Türk milletinin Anadolu'ya kolay yerleşmediğinin altını çizerek, "Bu toprakları kolay yurt edinmedik. Neler çekildi? Büyük çileler çekti bu millet. Birliğini ve dirliğini tam sağladığı anlarda büyük imparatorluklar kurdu. Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu. Dünyaya örnek olacak büyük medeniyetlere adım attık. Barış ve huzur getirdik ama ne zaman birliğimiz bozuldu, dirlik de bozuldu ve o dağılmaz denilen imparatorluklarımız, güçlü devletlerimiz yok oldu. Ülke parçalanma aşamasına geldi. Birliğin önemini kavramak için tarihimize bakmamız, tarihten ders almamız yeterli." dedi.

Türkiye'de son 50 yılda birlik adına yapılmış en güzel şeyin YBD olduğunu söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti:

"Çok partili siyasi yaşama başladığımızdan beri bu ülkenin çocukları birbirlerine çok eziyet etti. Milliyetçi, muhafazakar, Atatürkçü, solcu, bölündü de bölündü ve yabancılaştı adeta birbirine. 28 Şubat geldi, ülkenin muhafazakar çocukları büyük eziyetler gördü. 12 Martlar geldi, farklı düşünen çocukları eziyetler gördü. 12 Eylül geldi, topyekun büyük eziyetler gördük. Yine de bıkmadık birbirimizi yemekten, yok etmekten. Ta ki yargıda birliğe kadar. Yargıda birlik bugün önemi çok anlaşılmayan ama gelecekte üzerine çok durulacak çok önemle bahsedilecek birliklerden bir tanesi. Öyle kolay kolay da dağılmaz. Temeli güzel atıldı, iyi atıldı."

- "Bugün Türkiye ittifakı denen olgu yargıda birlik ruhunda var zaten"

Yılmaz, başlangıçta bir koalisyon gibi bakılan YBD'nin sonra koalisyon olmadığının anlaşıldığını da anlattı.

"Bugün Türkiye ittifakı denen olgu yargıda birlik ruhunda var zaten." diyen Yılmaz, o yüzden geleceğin yargıda birliğin olacağını belirtti.

Yargı reformunun ilk ayağının yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacağına değinen Yılmaz, şunları söyledi:

"İçeriğini biliyorum. Bizi umutlandıracak çok güzel şeyler var orada. İnşallah ondan sonra da atılacak adımlar bizi çok daha iyi bir geleceğe götürecek. Her şeyin mükemmel olmadığını, yargıda her şeyin iyi gitmediğini en fazla bilen bizleriz. En fazla yakındığımız olay yargının işlemesi noktasında atamalarla ilgili sorunlar. Yoksa terfiyle ilgili, disiplinle ilgili problemleri aştık. Zaten bir hakim savcılık atama, terfi ve disiplin dışında korunacak özlük hakları anlamında önemli sayılacak başka bir elbisesi yok ama bu 3 sahadan 2 sahada sıkıntımız şu anda mevcut değil. Terfiyle disiplin. Sıkıntılı sahamız atama sahası. Atamadan kaynaklanan sahada bazı sorunlar var. Bunları da söylemek lazım. Resen yapılan tayinler sebebiyle atamada şu anda hakim güvencesinin gerisine düşmüş gözüküyoruz. Yine FETÖ'nün etkisiyle dağılan teşkilattaki o bütünlüğü sağlamak ama coğrafi teminat denen hususun devreye girmesiyle birlikte resen görevlendirmelerin ihtiyacı kalktığı surette atamalar da bizim istediğimiz misyonlara uygun hale gelecek. İşte o zaman sorunlarımız hallolacak. Ben gelecekten çok ümitliyim."

- "4 bin hakim savcıyı görevden attık"

Yılmaz, Türkiye'deki hakim ve savcı sayısının çok iyi noktada olmasına karşın bazı eksikliklerinin de olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:

"Eksiğimiz tecrübeli, bilgili, sizler gibi hakimlik savcılık yüreğine sahip hakim savcılarımızın azlığı çünkü maalesef yaşanan travma az bir travma değil. 4 bin hakim savcıyı görevden attık. Birçoğu cezaevine girdiler. Yaşanan her memleketin üstesinden geleceği, kaldırabileceği bir olay değil. Her teşkilatın da kaldırabileceği bir olay değil. Onların teşkilat üzerinde olumsuz etkileri tabii ki olacak. Onları aşacağız. O yaramızı saracağız. Tekrar her hakim savcının yüreğine hakim savcı ruhu üfleyeceğiz. Önemli olan o ruh zaten. O ruhu üflediğimizde işte o hakim bağımsızlığı, hakim tarafsızlığı denen olgunun etrafını çok daha güzel örebileceğiz. Onu başardığımız zaman zaten mesele tamamlanmıştır."

- "Kuvayimilliye ruhunu HSK seçimlerinde, 15 Temmuz sonrasında YBD ile canlandırdık"

Adalet Bakan Yardımcısı Cengiz Öner de hukukçular arasında YBD'nin bittiği yönünde sözler dolaştığını, hem kendi hem de bakanlığın nezdinde böyle bir şeyin asla söz konusu olmadığını belirtti.

Hem Türkiye'nin hem de yargı sisteminin çok zor günlerden geçtiğine değinen Öner, "FETÖ gibi bir belayla hepimiz mücadele ettik. Tabiri caizse Kuvayımilliye ruhunu HSK seçimlerinde, 15 Temmuz sonrasında YBD ile canlandırdık. Yani kimse kusura bakmasın. Biz böyle bir birlikteliği oluşturduktan sonra bunu bozmaya hiçbir şekilde niyetimiz yok. Birlik aslında tüm ülke ve toplumun istediği bir şey. Ülke olarak her zaman birliğe ihtiyacımız var. Keşke bunu sağlayabilsek. Yani biz böyle bir nimete kavuştuktan sonra bu birliği bozmayı, yargı olarak da düşünmeyiz." dedi.

Öner, kendisinin de bir yargı mensubu olarak yıllarca savcılık yaptığını belirterek, şunları söyledi:

"Birliğimiz aslında bana göre tarafsızlığımızın da bir görüntüsü. 'Oranın adamı', 'buranın adamı' artık biz duymak istemiyoruz. Biz devletimize, milletimize hizmet etmek istiyoruz. O yüzden inşallah birliğimizi hiçbir şekilde bozamayacaklar. Dernekle çalışmalarımız çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Yaklaşık bir yıldan beri bakanlığımız Yargı Reformu Strateji Taslağı, Strateji Belgesi üzerinde çalışıyor. Derneğin de bize çok ciddi katkıları oldu. Biz bunların hepsini dikkate alıyoruz. Sorunlara bildiğimiz içinde mümkün olduğu kadar can alıcı noktalarda çözümler üretmeye çalıştık. Yarın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın sunacağı Yargı Reformu Strateji Taslağı da bu kapsamda bir çalışmadır. İnşallah ülkemiz için hayırlı olur. Bu taslakta sergilediğimiz önerilerimizi inşallah yerine getiririz. Milletimiz, ülkemiz için ve yargımız için faydalı şeyler olacak diye düşünüyorum."

YBD Başkanı ve Yargıtay Üyesi Ali Nevzat Açıkgöz de FETÖ/PDY terör örgütünün, devleti ele geçirme çalışmaları kapsamında 2010 HSYK'da çoğunluğu elde edip, aklını ve vicdanını sınır ötesine teslim etmiş hakim ve savcılar eliyle hukuk ve adalet duygularını katleden uygulamalara imza atarak yargıyı hain emellerinin bir aracı olarak kullandıklarını anlattı.

Açıkgöz, hain darbe girişimi sırasında dernek üyesi hakim ve savcıların adına hüküm kurduğu milletinin özgürlüklerinin en büyük teminatı olan demokrasinin yanında saf tutarak, ilk dakikalardan itibaren başlattığı soruşturmalarla bir yandan güvenlik güçlerinin yaptıkları iş ve eylemleri hukuksal statüye kavuştururken, diğer yandan da psikolojik üstünlüğün sağlanarak, canı pahasına darbecilere karşı koyan halka ve güvenlik güçlerine moral kaynağı olduğunu ifade etti.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER