"Cumhur ittifakı ruhundan asla ayrılmayacağız"

-MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk Aksu: - "30 büyükşehir ile bazı il ve ilçelerde cumhur ittifakıyla ortak aday çıkartmak suretiyle seçimlere gireceğiz. Onun dışında kalan yerlerde ise Gümüşhane örneğinde olduğu gibi kendi adaylarımızla seçime gideceğiz" - "Kendi adaylarımızla seçime girdiğimiz yerlerde cumhur ittifakı ruhuna saygılı davranacağız. Cumhur ittifakı ruhundan asla ayrılmayacağız. Çünkü, bu sadece seçim nedeniyle yapılmış bir ittifak değildir. Bu ittifak, daha sonrasında da devam edecektir"

GÜMÜŞHANE (AA) - MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, 30 büyükşehir ile bazı il ve ilçelerde cumhur ittifakıyla ortak aday çıkartarak, onun dışında kalan yerlerde ise kendi adaylarıyla seçime gireceklerini belirterek, "Kendi adaylarımızla seçime girdiğimiz yerlerde cumhur ittifakı ruhuna saygılı davranacağız. Cumhur ittifakı ruhundan asla ayrılmayacağız. Çünkü, bu sadece seçim nedeniyle yapılmış bir ittifak değildir. Bu ittifak, daha sonrasında da devam edecektir." dedi.

Aksu, partisinin aday tanıtım toplantısı için geldiği kentte, MHP Gümüşhane İl Başkanlığını ziyaret etti.

İl Başkanlığında gazetecilere açıklamalarda bulunan Aksu, Gümüşhane'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yıl dönümü dolayısıyla tebriklerini iletti.

MHP'li Aksu, 15 Temmuz gecesi hiçbir siyasi mülahazanın ve düşüncenin, devletin birliğinden, bütünlüğünden ve bekasından daha önemli olmadığının fark edildiğini belirtti.

15 Temmuz'un her bakımdan bir dönüm noktası olduğuna dikkati çeken Aksu, şöyle devam etti:

"Yenikapı'da oluşan milli diriliş ruhu, 16 Nisan 2017'de yaptığımız anayasa değişikliği ile 24 Haziran 2018'de yaptığımız Cumhurbaşkanı ve milletvekilliği seçimleriyle Türkiye yepyeni bir döneme girdi. Biz bu dönemi Cumhuriyetin 3. evresi olarak tarif ediyoruz. 1923'de başlayan kuruluş dönemi, 1948'deki çok partili hayata geçiş ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle başlayan yeni dönem. Biz MHP olarak; aziz milletimizin iradesiyle kabul edilen ve yürürlüğe giren bu yeni sistemi, Türkiye'nin bugüne kadar ayağında pranga olmuş bir takım şeylerden kurtulması ve Türkiye'nin kudretli bir devlet haline gelebilmesinin yolunu açan bir sistem olarak görüyoruz. Türkiye sadece kendisinden mesul bir ülke değildir. Biz bir medeniyet tasavvuru olan, gönül coğrafyasında bu medeniyet tasavvuru doğrultusunda hareket etmek isteyen bir millet ve devletiz. İnşallah önümüzdeki dönem bütün bunları gerçekleştirmek için bir vesile olacak. 31 Mart'ta yapacağımız seçim de bu sürecin son virajıdır."

- "Cumhur ittifakı ruhuyla seçimleri gerçekleştireceğiz"

İsmail Faruk Aksu, Türkiye'nin hasmı çevrelerin ülkeye karşı kurdukları tuzakları boşa çıkarmak gerektiğini ifade ederek, "15 Temmuz'da gerçekleştirilemeyen hain emeller, daha sonrasında ekonomik savaşlarla Türkiye'yi ekonomik, siyasi ve diplomatik abluka altına alma girişimleri ile tezahür etti, halen de devam etmektedir. Sebze fiyatlarıyla, başka şeylerle, nasıl halkın aklını çelebiliriz, nasıl onları farklı alanlara doğru yönlendirebilirizin gayreti içerisinde olan birtakım çevreler var. Ama aziz milletimiz bunları görüyor ve bunlara karşı tepkisini de sert bir şekilde ifade ediyor." diye konuştu.

MHP'nin "önce ülkem ve milletim" anlayışı ve düsturuyla hareket eden bir parti olduğunu dile getiren Aksu, sözlerini şöyle tamamladı:

"İşte bu anlayıştan cumhur ittifakı doğdu. Cumhur ittifakı Türkiye'yi, Türk milletini, devletini istiklal içerisinde istikbale taşımanın teminatıdır. Cumhur ittifakı ruhuyla önümüzdeki seçimleri gerçekleştireceğiz. 30 büyükşehir ile bazı il ve ilçelerde cumhur ittifakıyla ortak aday çıkartmak suretiyle bu seçimlere gireceğiz. Onun dışında kalan yerlerde ise Gümüşhane örneğinde olduğu gibi kendi adaylarımızla seçime gideceğiz. Ancak kendi adaylarımızla seçime girdiğimiz yerlerde de cumhur ittifakı ruhuna saygılı davranacağız. Cumhur ittifakı ruhundan asla ayrılmayacağız. Çünkü, bu sadece seçim nedeniyle yapılmış bir ittifak değildir. Bu ittifak, daha sonrasında da devam edecektir. Bu mücadelemiz, Türkiye'yi istiklal içinde istikbale taşıma ve kudretli bir güç haline getirebilme mücadelesidir; bu mücadeleyi verenlerle onun karşısında olan, Türkiye'nin hasmı çevrelerin taşeronluğunu yapanların mücadelesidir. Artık Türkiye'de sistem tartışmalarının ve tartışmaların tetiklediği rejim krizlerinin sonuna gelmiş olacağız. Bütün bunlar için son viraj 31 Marttır."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER