ORDU (AA) - Ordu'da bedensel ve konuşma engelli Erdinç Yılmaz, kullanabildiği tek parmağıyla üçüncü kitabını hazırlıyor.
Altınordu ilçesinde yaşayan 24 yaşındaki Yılmaz, hastalığı nedeniyle lise 1. sınıfı yarıda bırakarak eve kapandı. Ailesinin desteğiyle sosyal etkinliklere katılarak moral bulan Yılmaz, arkadaşının tavsiyesi üzerine de kitap okumaya başladı.
Bu süreçte kitap yazmaya karar veren Yılmaz, yaklaşık üç yıl önce yaşamını dizüstü bilgisayarda güçlükle kullandığı iki parmağıyla kaleme aldı. Kitabı hazırladığı dönemde hastalığı ilerleyen Yılmaz, "Azmin Zaferi" adlı kitabını tek parmağını kullanarak tamamlayabildi.
Yılmaz'ın, daha sonra engeli dolayısıyla hayatını tekerlekli sandalyeye bağlı sürdürmek durumunda olan bir gencin aşkını aktardığı ikinci kitabı "Gün Batımı" yayımlandı.
Olumlu eleştirilerin yanı sıra farklı illerde kitap fuarlarına katılan ve imza günleri düzenleyen Yılmaz, yeni kitabının hazırlıklarına başladı. Üçüncü kitabına "Aşk ve Ölüm" adını veren Yılmaz, ayrılıklar, kavuşmalar ve ölümün de yer aldığı bir aşk hikayesini konu ediniyor.
Tek parmağıyla yeni hikayesini satırlara döken Yılmaz, yazarlık açısından güzel yerlere gelmeyi istiyor.
Ailesi ve çevresindeki kişilerle yazarak iletişim kuran Erdinç Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kitap okudukça ve yazdıkça mutlu olduğunu söyledi.
Yılmaz, yazdığı iki kitapla birçok fuara katıldığını belirterek, kitaplarına olan ilginin kendisini çok memnun ettiğini ve böylelikle kitaba daha çok bağlandığını ifade etti.
Üçüncü kitabını bir hayal ürünü olan aşk hikayesi üzerine kurduğunu anlatan Yılmaz, bu kitabının da sevilerek okunmasını temenni etti.
- "Kendini yazmaya verince rahatladı"
Baba Latif Yılmaz, 2015 yılından beri 700'ün üzerinde kitap okuyan oğlunun, okuma ve yazmasıyla kendilerine gurur yaşattığını aktardı.
Kitap fuarlarında Erdinç'e ilgi gösterildiğine işaret eden Yılmaz, "Bu süreçte çok sayıda fuara katıldık. İnşallah önümüzdeki yıllarda da kitap fuarlarına katılmayı düşünüyoruz. Kitap yazan kişi için bu tip etkinlikler güzel oluyor." dedi.
Erdinç'in kitap okuma ve yazma serüvenine değinen Yılmaz, şunları söyledi:
"Kitap okumayı kız arkadaşı tavsiye etti ve Erdinç ondan sonra kitap okumaya başladı. Kitap okudukça kitap yazmaya karar verdi. Büyük yazarlar da oğlumun ilk kitabını gördüğünde, 'kitap okuyor mu' dediler, 'okuyor' dedik. Kitap okuyan insanın kitap yazabileceğini söylediler. Okumak çok önemli. Okuyan insanın ufku daha çok açılıyor. İnsanın dünyaya bakışı değişiyor."
Yılmaz, Erdinç'in kitap okumadan önceki haliyle şimdiki durumu arasında çok fark olduğuna dikkati çekti.
- "Kurslar sayesinde kendine öz güveni geldi"
Oğlunun, kitap okudukça ve fuarlara katıldıkça dünya görüşünün değiştiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Artık daha geniş düşünüyor, ufku açıldı. Erdinç kitap okumadan önce evde oturdukça hırçınlaşıyordu. Tabii ki elinde değildi, sıkılıyordu. Kitap okumaya başladıkça daha da rahatladı. Kendine bir meşguliyet buldu, yazmaya başladı. Kendini yazmaya verince biraz daha verimli zaman geçirmeye başladı, rahatladı. İnsanlarla iletişimi iyi kurdu. Bunlar çok önemli şeyler. Kitap okumayan insan kimseyle iletişim kuramaz."
Engelli bireylerin ailelerine tavsiyelerde bulunan Yılmaz, "Sosyal faaliyetlere katılmaları gerekiyor. Mesela Erdinç, Ordu Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kurslarına katılmıştı. Fenerbahçe'nin 100'üncü yıl marşını çalmıştı. Erdinç bu kurslara katılmasından dolayı başardı. Kendine özgüveni geldi. Engelli aileleri çocuklarının engeli ne olursa olsun mutlaka toplumun içine katmaları lazım. Çocuklarının kafalarını rahatlatmaları lazım." diye konuştu.
Yılmaz, Erdinç'in kazancıyla bir sonraki kitabının basımına katkıda bulunduğunu, ev ekonomisini de katkı sunduğunu sözlerine ekledi.