ZONGULDAK (AA) - Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında 17 Mayıs 2010'daki grizu patlamasında yaşamını yitiren 30 madenci, Yeni Karadon servis kuyusunun önünde anıldı.
Kilimli ilçesindeki maden ocağının eksi 540 kodunda, taşeron olarak galeri açma işi yürüten firmanın 30 çalışanının öldüğü grizu patlamasının 11. yılında madenciler için anma töreni düzenlendi.
TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, törende yaptığı konuşmada, yaklaşık 2 yıldır salgın döneminden geçtiklerini belirterek, "Bu süreçte fedakarlıkla yürüyor bu iş. Bu fedakarlıklarınızdan dolayı şükranlarımı sunuyorum. İnşallah en kısa zamanda sizi de kapsayacak şekilde aşıyla bu iş biraz daha rahat, sağlıklı yönetilebilir hale gelir. Onun da beklentisi içerisindeyiz. İnşallah bugün, yarın öyle bir haber de bekliyoruz. Bu tür travmaların bir daha yaşanmamasını dilerim." dedi.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil de 11 yıl önce ülke ekonomisine katkı sağlayan 30 madenciyi kaybettiklerini anımsatarak, "Dünyanın en zor işi madencilik sektöründe çalışmaktayız. Bunun üzerine pandemi eklendi. Salgının başlamasından bu zamana kadar özveriyle çalıştınız, yer altındaki cevheri yeryüzüne çıkarmaya çalışıyorsunuz. Bu kolay bir iş değil. Bu anlamda işimizin ne kadar zor olduğunu hep beraber burada yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Maden işçilerinden Mehmet Kara ise 30 madenciyi kaybetmenin derin üzüntüsünü hala yaşadıklarını aktararak, "Aynı hüznü içimizde yaşamaya devam ediyoruz ama maalesef yapacak bir şey yok. Kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum. Allah bir daha böyle acıları hiç kimseye göstermesin. Olayın olduğu gün çalışıyordum ama tam işe gelirken oldu. O an hiçbir şey anlamadık, o zaman yeni işçiydik. 'Grizu patlaması oldu.' dediler." diye konuştu.
TTK ve sendika yöneticileriyle çok sayıda maden işçisinin katıldığı törende, Kur'an-ı Kerim okundu ve mevlit şekeri dağıtıldı.
Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında 17 Mayıs 2010'da meydana gelen grizu patlamasında 30 madenci yaşamını yitirmişti. Madencilerden 28'inin cenazesi ocaktan çıkarılmış, Engin Düzcük ve Dursun Kartal'ın cenazelerine ise patlamadan 8 ay sonra ulaşılmıştı.