"YPG ve PYD ne ise Sincar'daki YBŞ de aynı şeydir"

- Güvenlik ve Strateji Uzmanı Ağar: - "Bizim de buradaki fiili 'oldu bitti' olayını, kılıf değiştirmiş halini çok iyi okumamız gerekiyor çünkü buradaki YPG/PKK bir kurnazlık peşinde" - "PKK, 'Biz, buradan çıkıyoruz' yani YBŞ'yi gerekirse Irak merkezi hükümetinin emir ve komutasına bırakarak 'Biz buradan çekiliyoruz' gibi bir cümle kurdu. PKK'nın Sincar'dan çekilmesi büyük bir tuzak ve hiledir" - "YPG ve PYD ne ise Sincar'daki YBŞ de aynı şeydir" - "Buradaki kalıcı çözüm, Türkiye ve Irak'ın kalıcı, gelecekte her iki ülkenin menfaatine hizmet edecek eko-stratejik bir ortaklıktır. Bunun yolu da oradaki sınır kapısıdır"

BARTIN (AA) - YALÇIN ÇELEN - Güvenlik ve Strateji Uzmanı Abdullah Ağar, YPG ve PYD'nin, Sincar'daki Şengal Savunma Birlikleri'yle (YBŞ) aynı olduğunu belirterek, "Bizim de buradaki fiili 'oldu bitti' olayını, kılıf değiştirmiş halini çok iyi okumamız gerekiyor çünkü buradaki YPG/PKK bir kurnazlık peşinde." dedi.

Ağar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sincar bölgesinde sağlanacak istikrarın hem Türkiye hem de Irak açısından çok önemli olduğunu söyledi.

O istikrarla ortaya çıkabilecek, Ovaköy'den açılacak bir sınır kapısının, bütün coğrafyanın hem ekonomik anlamda hem de güvenlik anlamında kaderini değiştireceğini vurgulayan Ağar, şöyle devam etti:

"Çünkü Türkiye ile Irak arasındaki ticaret, son dönemde bozuldu ancak bu ticaretimiz hiçbir zaman gerçek anlamda doğrusal bir ticaret olmadı, arada hep aracılar ve Irak Bölgesel Yönetimi vardı. Buradan açılacak bir sınır kapısı, Telafer'e, Sincar'a, bir koluyla Musul ve Kerkük'e bir koluyla da Tikrit ve Samara üzerinden Bağdat'a ve Irak'ın güneyine inecek bir Türkiye etkisi bütün coğrafyanın kaderini değiştirir. Sincar bu anlamda bu kadar önemlidir."

Sincar'daki PKK varlığının ortadan kaldırılmasın önemli olduğuna dikkati çeken Ağar, Sincar'da yaşayan Ezidilerin de onlardan kurtarılması gerektiğini, şu an dünya üzerindeki en büyük Ezidi kampının Türkiye'de bulunduğunu belirtti.

Ağar, Ezidilerle ilgili rantı PKK'nın elde ettiğine değinerek, "Çünkü dünya kamuoyunu yönlendiren medya, Türkiye'nin ortaya koymuş olduğu, insanlık adına yapmış olduğu icraatları görmüyor ama bir terör örgütünün kendi hedef ve menfaatlerine hizmet ettiği için bu şekilde pazarlanmasına dünyadaki medyanın gerçekten çok büyük bir etkisi olmuştur." diye konuştu.

- "Onlara güvenli alan oluşturulması gerekiyor"

Sincar'a olası bir operasyonda temel parametrenin uluslararası hukuk normlarının, çok sağlam olarak ortaya koyulması gerektiğini aktaran Ağar, şöyle devam etti:

"Aynı zamanda da o ülkedeki meşru olan güçlerle iş birliği yapmak. Zaten, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu manada konuştu. 'Bu işi, Irak Merkezi Hükümeti isterse beraber yapalım, kendisi yapamaz ise biz yaparız.' tarzında bir cümle kurdu. Bir irade beyanı ortaya koydu. Burada sadece Türkiye'nin toprak bütünlüğü ve güvenliği meselesi değil, aynı zamanda Türkiye'de yaşayan Ezidilerin de bir şekilde güvenli bir alana kavuşturulması gerekiyor çünkü Türkiye'de Irak'tan Türkiye'ye kaçmış olan bir Ezidi nüfusu var."

Ağar, Türkiye'nin kendisinin sırtında çok büyük bir yük olan ve gelecek dönemde gerek ekonomik gerek sosyolojik gerekse psikolojik olarak yaşamış olduğu durumları, Türk toplumunda da olumsuz şekilde etki gösterebilecek bu yapılara karşı birtakım tedbirler alması gerektiğini söyledi.

Sincar'daki Irak merkezi hükümetinin ortaya koyduğu etkiye dikkat edilmesi gerektiğini bildiren Ağar, şunları kaydetti:

"Aslında en önemli günce budur. PKK, 'Biz, buradan çıkıyoruz' yani Şengal Savunma Birlikleri'ni (YBŞ) gerekirse Irak merkezi hükümetinin emir ve komutasına bırakarak 'Biz buradan çekiliyoruz' gibi bir cümle kurdu. PKK'nın Sincar'dan çekilmesi büyük bir tuzak ve hiledir çünkü Irak merkezi hükümeti, bunu kabul ediyor gibi gözükebilir, geçmiş dönemde PKK'ya angaje Ezidilerden oluşturulduğu söylenen ama idaresi PKK'ya bağlı olan o yapının Irak merkezi hükümetine bağlanması daha önceki dönemlerde de gündeme gelmişti."

"Bizim de buradaki fiili 'oldu bitti' olayını, kılıf değiştirmiş halini çok iyi okumamız gerekiyor çünkü buradaki YPG/PKK, bir kurnazlık peşinde." diyen Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kurnazlık şu; Türkiye'nin olası ister bağımsız, ister müşterek isterse Irak merkezi hükümetinin Türkiye ve Irak'ın hedef ve menfaatlerine hizmet eden müdahalesi engellemeye çalışan bir PKK fotoğrafı var ortada. Buna engel olunması gerekiyor, burada çok büyük bir kurnazlıkla Ezidi savunma birlikleri adını verdiği 'YBŞ'yi Irak merkezi hükümetinin Irak ordusunun iradesine bırakıyorum.' bu yalan bir cümle ve kurnazca bir cümle. Bu golün yenilmemesi gerektiğini düşünüyorum. YPG ve PYD ne ise Sincar'daki YBŞ de aynı şeydir. Şimdi, bu niye yapılıyor? Bu, bu coğrafyada Türkiye'nin etki üretmesine engel olmak üzere yapılıyor. Irak merkezi hükümetinin, bu coğrafyada kendi hükümranlık alanlarında nüfuzunu, egemenliğini ortaya koymaması için yapılan bir PKK hamlesidir, bunu çok iyi okumak gerekiyor. Buradaki kalıcı çözüm Türkiye ve Irak'ın kalıcı, gelecekte her iki ülkenin menfaatine hizmet edecek eko-stratejik bir ortaklıktır. Bunun yolu da oradaki sınır kapısıdır."

Ağar, ABD ve İran'ın, açılacak sınır kapısına karşı olduğunu vurgulayarak, "Türkiye ve Irak halkının direkt iletişime geçmesi bu coğrafyada çok oyunu bozar ve kaderini değiştirir. Türkiye'nin bu durumda bu coğrafyada çok büyük rol kapacağını bildikleri için karşı olduklarını ifade etmek gerekiyor." şeklinde konuştu.


YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER