AMASYA (AA) - FATİH MEHMET KÜRKÇÜ - HÜLYA TURAN - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, "RTÜK olarak dezenformasyon mücadelemizi yapıyoruz, buna müsaade etmiyoruz. Sosyal medyada da müsaade edilmemesi taraftarıydık. Yapılan yasayla buna da müsaade edilmeyeceği gösterildi." dedi.
Şahin, AA muhabirine, aile, çocuk, kadına yönelik ve toplumsal şiddet ile milli ve manevi değerlere saygının kırmızı çizgileri olduğunu söyledi.
Bu ilkeler doğrultusunda müeyyideler uyguladıklarını, yayıncıları uyardıklarını belirten Şahin, bir süre önce TBMM'de kabul edilen "dezenformasyonla mücadele düzenlemesi" olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bu anlamda bir devrim niteliği taşıdığını kaydetti.
Bugünün şartlarında geleneksel medyada bu düzeni sağlayabildiklerine ama sosyal medyada birtakım eksiklikler yaşanabildiğine işaret eden Şahin, kabul edilen yasanın bu aksaklıkların giderilmesi için yapılan en güzel işlerden biri olduğunu dile getirdi.
Batı toplumlarında ve büyük devletlerde sosyal medyanın devletle, milletle ve kullanıcıyla ilişkisinin açık şekilde belirlendiğinin altını çizen Şahin, şöyle devam etti:
"Türkiye'de de sosyal medya yasasıyla bu, belirlenmiş oldu. Bu yüzden çok mutluyum. İnşallah yeni dönemde küfürsüz, birbirine saygılı, hakaretsiz, tehditsiz bir sosyal medya kullanımı hepimizin önünde olacak. RTÜK olarak dezenformasyon mücadelemizi yapıyoruz, buna müsaade etmiyoruz. Sosyal medyada da müsaade edilmemesi taraftarıydık. Yapılan yasayla buna da müsaade edilmeyeceği gösterildi. Kanunumuzdaki ana maddelerden biri de yalan habere müsaade edilmemesi, yalan haberin verilmemesi yönünde. Bunun müeyyidelerini çok ciddi şekilde uyguluyoruz uzun zamandır. Dezenformasyona müsaade etmemiz söz konusu değil. Elimizdeki imkanlarla kanunun vermiş olduğu güçle buna müsaade etmiyoruz."
- "Bu bir sansür yasası değil"
Şahin, çıkarılan kanunun dezenformasyonla mücadele yasası olduğuna dikkati çekerek, "Bu bir sansür yasası değil, yanlış anlatılıyor, maalesef yanlış bilgi veriliyor. Bu, tamamen yalan haber, hakaret, tehdit ve yalan haberin tanımlanmasıyla alakalı bir şey. Eğer sosyal medyada kendi fikirlerinizi, düşüncelerinizi özgür şekilde söylemek istiyorsanız bu engel değil ki ama siz ne zaman yalan haber vermek isterseniz, ne zaman bir dezenformasyon yapmak isterseniz, ne zaman bunu örgütlü şekilde yapmaya çalışırsanız, o zaman yasayla karşı karşıya kalırsınız ki doğal olan da budur." diye konuştu.
- "Türklerin yoğun olduğu ülkelerde medya çalıştayı yaptık"
Şahin, 2022 yılında uluslararası ve yerel birçok çalışmaya imza attıklarını, çalıştaylar düzenlediklerini söyledi.
Medya ve İslamofobi konularında da çalışmalar yaptıklarını belirten Şahin, "Yunus Emre Enstitüsü ile özellikle Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerde dijital medyanın zararları ve oradaki soydaşlarımız üzerindeki etkileriyle ilgili medya çalıştayı yaptık. Hem Türkçe'nin kullanımını anlatabilmek hem de dijital medya, yeni medya çalıştayı yaptık." dedi.
RTÜK olarak çocuklar ve gençlere yönelik de çalışmalar yürüttüklerini aktaran Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ülkemizde çocuklara, gençlere yönelik birtakım programlarımız oldu. İnşallah dijital medyanın veya dijitalin kullanımı ile ilgili bu ayın sonunda İstanbul'da sürpriz bir program yapmayı düşünüyoruz. Biz sadece bir iletişim kurumu değiliz. Bu kurum aynı zamanda görünürlüğüyle birlikte yapabildiklerini hem devletin vermiş olduğu imkanlarla hem de insanlarımızın beklentileri doğrultusunda kendilerine ulaştırmak, bizden beklentileri yerine getirmektir."