SAMSUN (AA) - FATİH MEHMET KÜRKÇÜ - Samsun'da yaşayan sınıf öğretmeni Özlem Kabaoğlu, başörtüsü nedeniyle gördüğü baskıyla üzülerek veda ettiği mesleğine yıllar sonra dönebildi.
Babası gibi öğretmen olmak isteyen Özlem Kabaoğlu, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Bölümünden 1993 yılında mezun oldu.
Aynı yıl Bafra'nın Asar Köyü İlkokulu'na sınıf öğretmeni olarak atanan Kabaoğlu, başörtüsü taktığı için gördüğü baskı sonucu mesleğinden gözyaşları içinde istifa etti.
Verdiği mücadele sonucunda 2014 yılında öğretmenliğe dönebilen 3 çocuk annesi Kabaoğlu, kendisini istifaya götüren süreçte yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
28 Şubat'ın altyapısının 1990'lı yılların başında yaşanmaya başladığını belirten Kabaoğlu, başörtüsü taktıkları için gördükleri baskı yüzünden mezun olmanın ve çok istediği öğretmenliğe başlamanın mutluluğunu dahi yaşayamadığına işaret etti.
Atanmasının ardından başörtülü olduğu için birçok sorunla karşılaştığını dile getiren Kabaoğlu, "İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde başlayan sorunlar, atandığım okulun yönetimiyle devam etti. Mutlu şekilde öğrencilerimle dersimi işleyeceğim sevincini yaşamak isterken okulumda haftanın her günü müfettiş kontrolünde, başörtüsüyle derslere giremeyeceğimiz, kılık kıyafet kanunu gereğince suç işlediğimiz ikazları, yazılar almaya başladım. Artık kabusa dönüşmüştü öğretmenliğim." ifadelerini kullandı.
Korku ve baskıyla görev yapabildiğini, daha sonra ise istifa etmek zorunda bırakıldığını aktaran Kabaoğlu, şöyle devam etti:
"Derslerime istediğim gibi giremedim, ilk görevimi doya doya yapamadım. İlk çocuğuma da hamileydim. O stres içinde onu da maalesef kaybettim. Kendimizi nasıl iyi hissediyorsak, kimliğimizi, kişiliğimizi nasıl kabul etmişsek devletimizin de bizi o şekilde kucaklamasını bekleyerek iradeli durmaya gayret ettik. Bunun mücadelesini vermeye çalıştık ama babam, görev yaptığım yerdeki müdürüm, öğretmen arkadaşlarım dahil hiçbirisine bu samimiyetimizi gösteremedik. Bizi üzen şey şuydu; kendi devletimizin, kendi milletimizin, ailemizin, vatanımızın içinde yabancıydık sanki, farklıydık. Neden? Dini inançlarımızı yerine getirmek istediğimiz için."
- "Biz yanlış yapmadık"
İstifa etmemesi durumunda aldığı ihtar ve ikazlar sonucunda atılacağını düşündüğünü belirten Kabaoğlu, bu süreçte çeşitli sağlık sorunları da yaşadığı vurguladı.
Kabaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a kamuda kıyafet serbestliği konusunda ortaya koyduğu irade nedeniyle teşekkür ederek, şunları kaydetti:
"2011 yılında geri dönmek için mücadele başlattım. 2014 yılında geri döndüm. Benimle birlikte göreve gelmiş arkadaşlarım 25-30 yıllık memurlar. Ben o 14 yılımın hesabını kime soracağım? 14 yıllık memurluk hakkım yok, derecem yok, emeklilikte her türlü maddi ve manevi kayıplarımızın giderilmişliği yok.
Biz yanlış yapmadık, biz de bu milletin evlatlarıyız. Okullarımızı başarıyla bitirdik. Mesleklerimizi yapmak istiyoruz. Bu gaye ile göreve başlamıştık. Yine aynı gaye ile geri döndük. Başarılı bir öğretmen olmak istiyordum. Öğrencilerime o birikimlerimi aktarmak istiyordum. Vermek istediğim çok şey vardı. Planlarımız vardı ama bizim o neşe ve isteğimizin yerini birden kabusa çeviren, bizleri sanki suç işlemişiz de aranan bir suçlu gibi kaçacak delik arar hale getirdiler. Ben bu devletin bir vatandaşıyım. Bunun kabul görmesi bizi mutlu etti. Biz sanki vatandaş değilmişiz hissiyatına kapılmıştık. Bundan sonra 28 Şubatlar asla yaşanmamalı. Asla insanlar kılık, kıyafet, düşünce ve inanç yönünden cezalandırılmamalı."