TOKAT (AA) - Niksar ilçesinde daha önce onlarca ailenin sepet örerek geçimini sağladığı Çatak köyünde mesleği temsil eden iki aile kaldı.
İlçeye 31 kilometre uzaklıkta bulunan Çatak köyü, yörede sepetçi köyü olarak biliniyor.
Son yıllarda sepet yapımı ile uğraşanların sayısı giderek azalsa da "sepetçi köyü" son ustaların emekleri ile bu unvanını sürdürmeye çalışıyor.
Köyde kalan son ustalardan 62 yaşındaki Recep Özdemir, AA muhabirine, 14 yaşından beri sepet ördüğünü söyledi.
Sepetçiliğin baba mesleği olduğunu belirten Özdemir, "Bir ara köyden İstanbul'a çalışmaya gittim. Deprem sonrası orada duramadım. Köyüme geri geldim. Baba mesleğimi devam ettiriyorum." dedi.
Köyde sepet örenlerin sayısının her sene biraz daha azaldığını dile getiren Özdemir, şöyle devam etti:
"Kendimi bildim bile bu köyde sepet yapılıyordu. Eskiden 90 haneydik bütün haneler sepet örme işi ile uğraşıyordu. O yüzden köyümüzün adı sepetçi köyü olarak biliniyor. Köyde bu işle uğraşan 2 hane kaldı. Gençler bu işle uğraşmıyorlar. Gençlerimiz hep gurbette."
Bir sepeti yaklaşık 1,5 günde yaptıklarını aktaran Özdemir, "Sepetlerin fiyatları değişiyor 50 liradan 12 liraya kadar var. Toptan da satışlarımız var. Büyük sepetleri 100 liradan küçükleri ise 50 liradan satıyoruz." diye konuştu.
Özdemir, örgü sepetlere özellikle turistler hediyelik eşya olarak ilgi gösterdiğini vurguladı.
Dayanıklı olduğu için sepetleri fındık ağacından yaptıklarına işaret eden Özdemir, fındık ağacının sepete dönüşme yolculuğunda geçtiği işlemleri ise şöyle sıraladı:
"Fındık ağacını önce kesiyoruz sonra soyuyoruz. Bu işlem tam bir hafta sürüyor. Kuruması lazım. Yaş olursa sepetlerde açılma yapıyor. Yaklaşık bir hafta kuruduktan sonra kullanıyoruz. Sepet yapımına başlarken de leğende bulunan suya batırdığımız malzemelerle örme işlemini yapıyoruz. Örme işlemi bittikten sonra sepet bir gün veya iki gün kurumaya bırakılıyor. Sepet kuruduktan sonra son işlemleri yapılarak satışa hazır hale getiriliyor. Geçmişe bütün köyün geçim kaynağı buydu."