"Kendi sosyal hırsızlıklarını örtmeye çalışıyorlar"

- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: (1) - "Bugün Türkiye'ye dönük olarak o bölgedeki barış operasyonuyla ilgili demografik yapıyı bozacağı iddiasında bulunanlar, esasında kendi sosyal hırsızlıklarını örtmeye çalışmaktadır. Bu kadar açık ve net. Batı bu konuda samimiyetsizdir" - "Terörü desteklemedik, terör örgütlerine silah ve para vermedik, laboratuvarlarımızda sentetik uyuşturucular üretmiyoruz. Üretip de başka ülkelere göndermiyoruz. Bilakis dünyada hem terörle hem uyuşturucuyla en ciddi mücadeleyi veren ülkeyiz"

KARABÜK (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bugün Türkiye'ye dönük olarak o bölgedeki barış operasyonuyla ilgili demografik yapıyı bozacağı iddiasında bulunanlar, esasında kendi sosyal hırsızlıklarını örtmeye çalışmaktadır. Bu kadar açık ve net. Batı bu konuda samimiyetsizdir." dedi.

Bakan Soylu, Karabük Üniversitesi'nin (KBÜ) 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu'nda düzenlenen akademik yıl açılış törenine katıldı.

"Türkiye'nin 21. Yüzyıl Hedefleri Fırsatlar-Tehditler'" konulu ilk dersi veren Bakan Soylu, gençlere güzel bir dünya bırakmak için çalıştıklarını söyledi.

Türkiye'nin, dünyanın en çok insani yardım yapan, dünyanın en çok sığınmacı barındıran ülkesi olduğuna işaret eden Soylu, "Terörü desteklemedik, terör örgütlerine silah ve para vermedik, laboratuvarlarımızda sentetik uyuşturucular üretmiyoruz. Üretip de başka ülkelere göndermiyoruz. Bilakis dünyada hem terörle hem uyuşturucuyla en ciddi mücadeleyi veren ülkeyiz. Afrika'da, Somali'de, Myanmar'da bu ülkenin açtığı su kuyuları var, bu ülke insanının emekleriyle ve alın teriyle açılan sahra hastaneleri var. Sudan'da, Yemen'de yetim evlerimiz var. Yüzlerine gülümseme, sofralarına ekmek ve su olduğumuz, umut olduğumuz binlerce insan var." diye konuştu.

Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Balkanlar'a yeni bir gerdanlığın imzasını attığını aktararak, "Bu aynı zamanda bir barış yoludur çünkü biz sadece iyilik medeniyetinin çocukları değiliz, biz aynı zamanda barış medeniyetinin çocuklarıyız." dedi.

AK Parti hükümetinin hayata geçirdiği "mega projeler"den bahseden Soylu, bu projelerin ülkenin rekabet gücüne katkısına ve gençler açısından önemine değindi.

Soylu, Zeytin Dalı Harekatı'nı hatırlatarak, "Acaba mühimmatımız bize yeter mi diye bir endişemiz söz konusuydu çünkü mühimmatı aldığımız yer Amerika Birleşik Devletleri'ydi. Vermeyecekleri aşikardı. Onun için çok daha güzel bir planlama yapmalıydık. Bugün onlara ihtiyaç duymayan, akademisyenlerimizin, hocalarımızın öğrettiği, Türk mühendislerinin imal ettiği ve kimseye ihtiyaç duymadığımız mühimmatları Zeytin Dalı Harekatı'ndan bugüne kadar kendimiz üretebilme kabiliyetine sahip olan bir ülke haline geldik." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye büyük bir mücadele içerisinde"

Türkiye'nin büyük bir mücadele içerisinde olduğuna dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti:

"Terör, göç ve uyuşturucu, birbiriyle simbiyotik bir ilişki içinde olan küresel güvenlik problemleridir. Dünyanın bazı bölgelerindeki siyasal istikrarsızlık, gelir adaletsizliği, gıdaya, sağlığa, suya ve enerjiye erişimindeki sıkıntılar da bu saydığım üç problemin de temel sebebidir. 400 yıldır dünyaya egemenlik kurduğunu iddia eden ve bugün bu egemenlik bandını kaybeden batı, bugün bu konularda çaresizdir. Sadece size şu rakamı vereyim; 2016 yılında toplam 175 bin kaçak göçmen yakaladık Türkiye içerisinde. 2017 yılında 176 bin kaçak göçmen yakaladık, 2018 yılında yaklaşık 268 bin kaçak göçmen yakaladık. 2019 yılında şu andaki rakam 350 bin. Bunun sorumlusu biz değiliz, bunun sorumlusu maalesef dünyayı yönsüzlüğe mahkum eden ve kendileri de yönsüzlük içinde bulunan batı ülkeleridir.

Soylu, uluslararası petrol ihracatçısı ülkelerin oluşturduğu OPEC'in üye listesi incelendiğinde bu ülkelerin çoğunda iç huzursuzluk, çatışma, istikrarsızlık, fakirlik olduğunun ve vatandaşlarının başka ülkelere kaçmaya çalıştığının görüleceğini söyledi.

"Ege'de kaçak göçmen botlarında Afrika'da adını sanını duymadığımız ülkelerin vatandaşlarını yakalıyoruz." diyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Benim çocukluğumda ve gençliğimde Afrika'dan, Latin Amerika ülkelerinden, Orta Doğu'dan sürekli olarak darbe ve iç savaş haberleri gelirdi. Bugün de hala aynı haberler gelmeye devam ediyor. Yani istikrarsızlık, gelişmiş batılı ülkeler tarafından bir küresel yönetim modeli olarak uygulanıyor ve araçsallaştırılıyor. Bazı analistler bunu bir strateji olarak görebilir. Bana sorarsanız bu durum, batının yönsüzlüğü ve vizyonsuzluğudur, hatta aç gözlülüğüdür. Dünyayı sürekli çatışma halinde tutmak, bu çatışmaya silah satmak, terörü araçsallaştırıp küresel politikalarda kullanmak ve emperyalizmin radikalizm üzerinden dünyayı yönetmeye çalışması, belki başlarda strateji olarak görünmüştü ama bugün bu stratejinin iflas ettiği ortadadır. Bütün bunla birlikte yeni bir kavram daha var; gezgin terörizm. Bu da batının icadıdır. Bugün batının kapılarına dayanan göçmenler, kendi başkentlerinde patlayan bombalar, uyuşturucunun pençesinde eriyen kendi gençleri, strateji zannettikleri şeyin aslında bir yetersizlik olduğunu, yönsüzlük vizyonsuzluk olduğunu yüzlerine çarpmaktadır."

Bakan Soylu, Türkiye'nin tüm bu problemlerle ve küresel yönsüzlüğün olumsuz çıktılarıyla coğrafi konum itibarıyla temas etmek zorunda olduğunu, bununla mücadele ettiğini, kendi varlığını, kendi içindeki kardeşliği savunmak zorunda kaldığını vurguladı.

- "PKK'yı terör örgütü ilan etmelerine rağmen bu desteği verdiler"

Türkiye'nin yaklaşık 40 yıldır terör örgütü PKK ile mücadele ettiğine işaret eden Bakan Soylu, teröre rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde doğu illerinde hayata geçirilen yatırımlardan bahsetti.

Türkiye'nin terörle mücadelede başarılı operasyonla imza attığını vurgulayan Soylu, şöyle konuştu:

"Bunu artık çocuklar bile biliyor ki 'gelişmiş batı' diye tarif ettiğimiz ülkeler, bu örgüte 40 yıldır aklınıza gelebilecek her türlü desteği verdi. Para, silah, eğitim, uluslararası koruma verdiler ve son 5 yıl DEAŞ ile mücadele bahanesiyle bu desteği açıktan verdiler. Kendi uluslararası kuruluşlarının raporlarında PKK'yı onlarca defa terör örgütü ilan etmelerine rağmen, bu desteği verdiler. PKK terörünün Türkiye'ye parasal maliyetiyle ilgili yaklaşık 350 milyar dolar ile 1,2 trilyon dolar arasında çeşitli hesaplamalar ve analizler var. Keza başka bir uluslararası çalışmada, terörizmin gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme oranını yüzde 1,4 azalttığı yönünde bir sonuca ulaşılmıştır. Tabii bu işin bir de sosyal maliyeti var. PKK terörü, Türkiye'nin önemli bir gücü olan Anadolu'nun kardeşliğini bozmaya çalışmaktadır."

- "Biz o bölgeyi yeni tanımış değiliz"

Soylu, özellikle PYD eliyle son 5-6 yıldır DEAŞ ile mücadele bahanesiyle sınırın altında yapılmaya çalışılanın, tam anlamıyla oradaki demografik yapının bozulması, coğrafyanın altüst edilmesi, doğal yapının yerine kendilerine ait militan bir demografi oluşturulması ve bin yıllık kardeşliğin arasına terörün sokulması olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bugün Türkiye'ye dönük olarak o bölgedeki barış operasyonuyla ilgili demografik yapıyı bozacağı iddiasında bulunanlar, esasında kendi sosyal hırsızlıklarını örtmeye çalışıyor. Bu kadar açık ve net. Batı bu konuda samimiyetsizdir. Hiçbir gün de samimi olmamıştır. Kimse kusura bakmasın, biz o bölgeyi yeni tanımış değiliz. O bölgede köy köy, mahalle mahalle, kimin yaşadığını, hangi aşiretlerin, hangi akrabaların yaşadığını biliyoruz. Orada YPG'nin bir süredir ne yapmaya çalıştığını da izliyoruz. Şunu söyleyeyim harita çok net; bir terör koridoru oluşturulmaya çalışılıyor. Bu da batının eliyle yapılmaya, batının eliyle oluşturulmaya çalışılıyor. Yapmak istedikleri; Türkiye'yi taca çıkarmaktı ve Türkiye'yi etkisiz hale getirebilmekti. Yapmak istedikleri bizi medeniyetimizden, coğrafyamızdan ayırmaktı. Afrin'de yapmak istedikleri oydu. Bunu bir İçişleri Bakanı olarak söylüyorum; DEAŞ'ın, YPG'nin, PYD'nin ve PKK'nın da patronu aynıdır, farklı değildir. Bütün verilerimiz, bilgilerimiz, bütün saha çalışmalarımız bizi bu sonuca çıkarmaktadır."

Türkiye'nin çok güçlü bir devlet olduğunun altını çizen Soylu, "Sayın Cumhurbaşkanımız, 2003 yılının başından itibaren savunma sanayiyle ilgili Türkiye'ye bugünlerde çok lazım olan bu önemli meseleye asılmamış olsaydı, bugün biz bu noktada olamazdık." dedi.

(Sürecek)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER