RİZE (AA) - FİKRET DELAL - Karadeniz Bölgesi'nde huzur, sessizlik ve yeşili arayanların yeni adresi Elevit Yaylası, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede kademeli normalleşme sürecinde doğal ortamıyla ziyaretçilerine adeta nefes oluyor.
Kaçkar Dağları'nın eteklerinde deniz seviyesinden 1800 metre yükseklikteki yayla, yeşil doğası, endemik bitki örtüsü ve faunasıyla son dönemde pek çok ziyaretçinin turistlik amaçlı ilgi gösterdiği özel yerlerden biri olarak ön plana çıkıyor.
Kademeli normalleşme sürecinde ilginin daha da arttığı Elevit Yaylası, özellikle il dışından gelenlerin tercihleri arasında yer alıyor. İki derenin kesiştiği bölgede buluan yayla, doğal güzellikleri ve eşsiz manzarası ile ziyaretçilerini büyülüyor.
Eşi ile Kastamonu'dan gelen Elif Ökmen, AA muhabirine, ilk defa Elevit Yaylası'nı gördüğünü ve çok beğendiğini söyledi.
Ferahlamak için gezmeye çıktıklarını belirten Ökmen, "Çok iyi geldi. Burası çok güzel ve şahane. Bu güzel yerleri herkes gelip görmeli." dedi.
Tayfun Ökmen de salgın döneminde yoğun şekilde çalıştıklarını ifade ederek, "Devletimize ve vatandaşımıza yararlı olmaya çalıştık. 3-4 günlük bir fırsatımız olunca da buralara geldik. Sosyal medyadan buraları takip ediyorduk. İlk defa geldik. Güzel ve dinlenmek için iyi bir ortam. Hem dinleniyoruz hem de stresimizi burada atıyoruz. Bizim için iyi oldu. Mutluyuz. Enerji depoladıktan sonra tekrar görevimize döneceğiz." diye konuştu.
Fizik öğretmeni Ufuk Altop da salgın döneminde çevrim içi dersin kendileri için çok zor olduğunu dile getirerek, "Sürekli kapalı ortamda konuşmak bir öğretmen için çok zor oluyor ve öğrencileri de görememek bizim için de sıkıcı. Yavaş yavaş normalleşmeye başlayınca biz de buralara kaçtık. Buralar çok güzel. Buralara gelip nefeslenmeye çalışıyoruz. Herkesin buralara gelip gezmesini öneririm." ifadelerini kullandı.
- Düğün fotoğrafçıları için de eşsiz imkanlar sunuyor
Düğün fotoğrafçısı Oğuz Serin de kademeli normalleşmede yoğunluk olduğunu söyledi.
Bir hafta önceden randevuları almaya başladıklarını belirten Serin, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin her bir yerinden gelin ve damatlar geliyor. Özellikle Çamlıhemşin'in yükseklerinde bulut denizleri oluyor. Gito ve Huser Yaylası'nda olsun. Sırf onun için gelenler oluyor. Oraların da belli saatleri oluyor. Biz önce bir drone uçuruyoruz. Drone ile bakıyoruz, bulut denizi varsa arabayla oraya çıkıyoruz. Daha sonra gelin ve damada fotoğraf çekiyoruz. Onlar da bundan dolayı çok mutlu oluyor. Müthiş bir doğamız var. Gelin ve damatlar bundan dolayı çok şanslılar."
Düğün fotoğrafı çektiren gelin Zeynep Balsüzen de salgında birçok insanın zor durumda kaldığını ve kendilerinin de nişan dönemine denk geldiğini söyledi.
Doğada fotoğraf çekilmenin bambaşka bir duygu olduğunu dile getiren Balsüzen, "Doğayı ve yeşili seviyoruz. Böyle bir konsept tercih ettik. Stüdyo fotoğraflarının da bir ağırlığı ve güzelliği oluyor ama doğada fotoğraf çektirmek daha güzel oluyor." ifadelerini kullandı.