GİRESUN (AA) - Son bir ay içerisine 3 kişinin boğularak hayatını kaybettiği Giresun'da, denize girecek vatandaşlardan, başta rip akıntısı olmak üzere yaşanabilecek olumsuz durumlara karşı dikkatli olmaları istendi.
Kentte, 12 Haziran'da merkeze bağlı Gedikkaya Mahallesi'nde Burak Çetin (11), 29 Haziran'da Tirebolu ilçesinde Selim Balcı (36), 10 Temmuz'da merkeze bağlı Gemilerçekeği Mahallesi'nde Sevil Demirkan (16) serinlemek için girdiği denizde boğularak yaşamını yitirdi.
Giresun Belediyesi, boğulma olaylarının önüne geçmek için kent merkezindeki plajlar bölgesine uyarı levhaları koydu.
Belli bölgelerdeki levhalarda, vatandaşların, başta rip akıntısı olmak üzere yaşanabilecek olumsuz durumlara karşı almaları gereken tedbirler anlatılıyor.
Giresun Emniyet Müdürlüğünce kötü hava şartları ile denizin dalgalı olduğu günlerde sahil kesimde görevlendirilen ekipler tarafından vatandaşlar suya girmemeleri hususunda uyarıyor.
- "Güvenliği alınmamış yerlerde denize girenlere idari yaptırım cezası"
Öte yandan Giresun Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, yaz mevsiminin başlamasıyla deniz, dere, ırmak, gölet, baraj gibi yerlerde meydana gelen boğulmalar ile kaybolma olaylarını önlemek amacıyla bir dizi tedbir alındığı bildirildi.
Açıklamada, Vali Harun Sarıfakıoğulları imzasıyla yayınlanan "genel emir" gereğince, denize girilmesi yasak ve sakıncalı yerlerin belirlendiği belirtilerek, denize girilmesi uygun olmayan alanlara sorumlu belediye ve İl Özel İdare tarafından "Dikkat bu alanda denize girmek yasaktır" levhaları konulacağı aktarıldı.
Güvenliği alınmamış yerlerde denize girenlere idari yaptırım cezası uygulanacağına işaret edilen açıklamada, "İl ve ilçe belediyeleri tarafından oluşabilecek boğulma olaylarına müdahale etmek maksadıyla kullanılmak üzere 4-5 metre boylarında ve minimum 15 beygir gücünde kıçtan takma motorlu kurtarma botu temin edilmesi sağlanacak." ifadesine yer verildi.
Giresun Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Halil Topatan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, boğulma olaylarının meydana gelme sebeplerinin başında rip akıntısının geldiğine dikkati çekerek, akıntının gücünün 70 kilometreye kadar ulaşabildiğini belirtti.
Topatan, 70 kilometrelik hıza karşı profesyonel yüzücülerin bile çoğu zaman panikleyerek karşı koyamadığını, boğularak hayatlarını kaybettiklerinin görülebildiğini ifade ederek, sahillerde rip akıntısının olduğu yerlere karşı dikkatli olunmasını istedi.
Akıntı olmayan yerlerde dalgaların geriye dönüşlerde köpüklenme yaptığını, rip akıntısının olduğu yerlerde bu durumun meydana gelmediğini kaydeden Topatan, "Rip akıntısı sabit olmayabiliyor. Günden güne değişim de gösterebiliyor. Bugün görülen akıntı yarın oluşmayabiliyor ya da tam tersi, bugün o bölgede akıntı yoksa yarın meydana gelebiliyor. Bunun için mutlaka suyu ve çevresi kontrol edilmeli." dedi.
Topatan, gerekli güvenlik önlemlerinin alındığı plaj ve tesislerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Aşırı dalgalı günlerde, T mahmuzları ile buraların belli bölgelerinde denize girilmemeli. Buralarda, diğer bölgelere göre boğulma riski çok daha fazla artmakta." diye konuştu.
- "Mümkün mertebe sahile yakın ve paralel suda yüzülmeli"
Boğularak hayatlarını kaybedenlerin büyük kısmının, kendilerini çok iyi yüzücü olarak ifade eden kişiler olduğuna işaret eden Topatan, şunları söyledi:
"'Ben profesyonelim, çok iyi yüzücüyüm' diyerek insanlar sahilden açıklara gitmemeye özen gösterilmeli. Kramp girebilir, kalp krizi geçirebilirsiniz ya da başka etkenler olabilir. Bu durumlar boğulma olaylarının riskini artırmakta. Mutlaka dikkat edilmeli. Yüzme bilmeyenler mutlaka can yelekleriyle suya girmeli. Mümkün mertebe sahile yakın ve paralel suda yüzülmeli."
Denizler kadar iç suların da boğulma vakaları için risk taşıdığını belirten Topatan, yine başta çocuklar olmak üzere toplumun tüm kesiminin yüzme öğrenmesi gerektiğini kaydetti.