İSTANBUL (AA) - Medicana Bahçelievler Hastanesi Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Osman Şahin, idrarda protein kaçağının böbrek yetmezliğine sebep olduğunu belirterek, "Günümüzde kronik böbrek yetersizliğinin ilk bulgusu idrarda protein kaçağıdır. Kronik böbrek yetersizliğine en çok neden olan hastalık diyabettir. Diyabetik hastalarda böbrek tutulumunun olup olmadığı idrarda protein tespiti ile anlaşılır." ifadelerini kullandı.
Şahin, yaptığı yazılı açıklamada, böbreklerin nefron adı verilen yapılardan oluştuğunu, sağlıklı bireylerde böbreklerin günde 180 litre kanı süzerek yaklaşık 1-1,5 litre idrar ile vücuttan toksinleri uzaklaştırdığını kaydetti.
Proteinlerin hücreleri oluşturan temel yapı taşlarından olduğunu vurgulayan Şahin, "Böbrekler, yaklaşık 1-1,5 litre idrar ile vücuttan toksinleri uzaklaştırır. Çok değerli olan protein, kan temizlenirken böbrekler tarafından tutulur. Sağlıklı bireylerde, idrarda standart ölçümlerde protein saptanmaz, duyarlı yöntemler ile yapılan ölçümlerde ise günlük 150 mg’dan daha az protein saptanabilir. Çeşitli durumlarda idrarda atılan protein miktarı 150 mg/günden fazla olabiliyor. Biz bunu idrarda protein kaçağı ya da proteinüri olarak adlandırıyoruz. İdrarda protein varlığını tespit etmek için tarama testi yapılmakta. Günün herhangi bir saatinde yapılabilen spot idrarda protein/kreatinin oranı proteinüri tanısında daha sık kullanılmakta." ifadelerini kullandı.
- "Kronik böbrek yetersizliği gelişimi açısından idrardaki proteinin miktarı önemli"
Osman Şahin, idrardaki protein kaçaklarının ve diyabetin kronik böbrek yetmezliğiyle ilişkili olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"İdrarda protein kaçağı böbrek yetmezliğine sebep oluyor. Günümüzde kronik böbrek yetersizliğinin ilk bulgusu idrarda protein kaçağıdır. Kronik böbrek yetersizliğine en çok neden olan hastalık diyabettir. Diyabetik hastalarda böbrek tutulumunun olup olmadığı idrarda protein tespiti ile anlaşılır. Erken dönemde klinik bulgu olmadan proteinüri saptanması bu hastalarda kronik böbrek yetersizliğine gidişi önlemek açısından çok önemlidir. Benzer şekilde hipertansiyon tanısı ile izlenen hastalarda da aralıklı proteinüri takibi yapılarak kronik böbrek yetersizliği gelişmesi erken dönmede önlenebilir. Kronik böbrek yetersizliği gelişimi açısından idrardaki proteinin miktarı önemlidir. İdrardaki protein miktarı ne kadar fazla ise kronik böbrek yetersizliği o kadar hızlı olur. Tedavi ile protein atılımı azaltıldığında kronik böbrek yetersizliği gelişimi yavaşlar."
- "Proteinüri tedavisinde diyet ve ilaç tedavisi uygulanmaktadır"
Medicana Bahçelievler Hastanesi Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Şahin, diyabetik veya hipertansiyon tanılı hastalarda belli aralıklarla idrarda protein varlığının araştırılması gerektiğini, diyabetik veya hipertansiyon hasta popülasyonunda erken dönemde proteinüri tespit edilmesinin bu hastalar için hayati önem taşıdığını vurguladı.
Erken dönemde uygulanacak tedavi ile kronik böbrek yetersizliği gelişmesinin önüne geçmenin mümkün olabileceğini belirten Şahin, "Proteinüri tedavisinde diyet ve ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Proteinüriye neden olan durumun tedavisi ile birlikte diyette protein alımının azaltılması, tuzun kısıtlanması önemli yer tutar. Diyet ile yeterli tedavi edilemeyen hastalarda çeşitli ilaç tedavileri uygulanmaktadır. Çoğu kez idrarda protein atılımının klinik bulgusu olmaz. Bu nedenle sağlıklı da olsa tüm kişilerin ara ara idrar tahlili yaptırmaları proteinürinin erken tanısı açısından önem taşımaktadır." ifadelerini kullandı.