"Dünyada çok daha söz sahibi bir Türkiye profili ışıl ışıl parlamaktadır"

- AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı: - "Uluslararası birtakım geleceğe yönelik projeksiyonlarında da gelecekte çok daha güçlü, kudretli, büyük ekonomilerin arasına girmiş, dünyada çok daha söz sahibi bir Türkiye profili ışıl ışıl parlamaktadır. Cumhur İttifakı bu çerçevede bir yaklaşıma sahiptir" - "Millet İttifakı'nın içinde yer alan siyasi partilerin beka meselesine ilişkin önemsizleştirme, yok sayma teşebbüsleri, bütünüyle seçimlere yönelik bir manevra niteliğindedir. Çünkü orada da çok kıymetli, Türkiye'nin yakın tarihini iyi bilen, son dönemde yaşananları iç ve dış dinamikleri ile tahlil eden insanlar vardır. Onların davranışını tamamen seçimlere yönelik, Cumhur İttifakı'nı zayıflatmaya dönük bir seçim yaklaşımı olarak görüyorum"

AMASYA (AA) - AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, "Uluslararası birtakım geleceğe yönelik projeksiyonlarında da gelecekte çok daha güçlü, kudretli, büyük ekonomilerin arasına girmiş, dünyada çok daha söz sahibi bir Türkiye profili ışıl ışıl parlamaktadır. Cumhur İttifakı bu çerçevede bir yaklaşıma sahiptir." dedi.

Bostancı, Taşova ilçesinde pazarcı esnafını ziyaret ederek, AK Parti Belediye Başkan Adayı Bayram Öztürk'e destek istedi.

Bostancı, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Cumhur İttifakı'nın beka sorununu gündeme getirdiğini, Millet İttifakı'nın ise olmadığını söylediğini anlattı.

Beka konusunun yeni bir hadise olmadığını, uzun yıllardan beri bulunduğunu vurgulayan Bostancı, "Cumhuriyetimizin 2023 yılında 100. yılını kutlayacağız. Beka meselesi, bugüne kadar bu coğrafyada her zaman bizim için bir husustur. İmparatorluğun yıkılışı, Cumhuriyetin kuruluşu, büyümesi, gelişmesi, daima beka meselesiyle bağlantılı olmuştur. Cumhuriyeti kuran kadroların tercihlerine bakıldığında, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ve sanayileşme modelinde her zaman Türkiye'nin varlığını sürdürebilmesi, en temel konulardan biri olmuştur. Bu genel bir mecradır." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin son 17 yılda AK Parti ile yakaladığı büyüme ivmesiyle gayri safi milli hasılanın üç kat artmasının, dış politikada kendi milli politikalarını takip etmesi hususunda elini kuvvetlendirdiğini belirten Bostancı, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin bir bakıma bu pozisyonundan, bu coğrafyada milli politikaları takip etmesinden memnun olmayan, kendi senaryoları çerçevesinde Türkiye'ye rol biçen birtakım ülkeler ve küresel güçler var. Bunlar Türkiye'ye yönelik çok çeşitli biçimlerde etkileyici politikaları devreye almak, Türkiye'yi istikrarsızlaştıracak birtakım gelişmelerle bağlantılı olmak diyebileceğim bazı hususlar konusunda kafalarda bazı sorular doğuran pozisyona sahiptirler. Kastettiğim, 2013 yılındaki Gezi olayları, 2014 yılındaki emniyet ve hukuk darbe girişimi, 2016 yılındaki 15 Temmuz. Bunları sadece iç dinamikler çerçevesinde okumak mümkün değil. Bunların dışarıda da uzantıları vardı ve bölgede istikrarsızlaştırılan ülkeler gibi Türkiye'ye yönelik politik durum olarak okunmaktadır. Böyle bakıldığında özellikle son dönemde öteden beri var olan beka meselesi çok daha önemli hale gelmiştir. Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş referandumu, bunlar hep Türkiye'yi istikrarsızlaştırma siyasetlerine karşı milli duruşa sahip olan safların mukabelesi şeklinde ortaya çıkmıştır."

Millet İttifakı'ndaki partilerde yer alanların beka meselesini okumasının daha farklı olduğu kanaatleri bulunduğunu aktaran Bostancı, "Millet İttifakı'nın içinde yer alan siyasi partilerin beka meselesine ilişkin önemsizleştirme, yok sayma teşebbüsleri, bütünüyle seçimlere yönelik bir manevra niteliğindedir. Çünkü orada da çok kıymetli, Türkiye'nin yakın tarihini iyi bilen, son dönemde yaşananları iç ve dış dinamikleri ile tahlil eden insanlar vardır. Onların davranışını tamamen seçimlere yönelik, Cumhur İttifakı'nı zayıflatmaya dönük bir seçim yaklaşımı olarak görüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Bostancı, beka meselesinin dövizde yaşanan manipülasyonda bir kez daha görüldüğünü söyleyerek, "Çünkü uluslararası politikanın çok çeşitli araçları vardır. İçerideki dinamikleri kullanmak isterler, kaba gücü kullanmak isterler veya daha sofistike yöntemler olarak rezerv paralar üzerinden bir etki yaratmak isterler. En son ağustos ayında yaşanan hadise, rezerv para üzerinden bir girişimdi. Türkiye büyük, kudretli ve bu tür zorlukların üstesinden gelebilecek bir ülke. O dönemde birtakım kötümser tellalların, 'Dolar 10 lira olacak, her şey kötü olacak' tarzındaki çığırtkanlıkları bir neticeye ulaşmamıştır." diye konuştu.

Seçimlerden sonra özellikle istikrarlı dört sene içinde Türkiye'nin daha da toparlanacağı kanaatinde olduklarını vurgulayan Bostancı, "Uluslararası birtakım geleceğe yönelik projeksiyonlarında da gelecekte çok daha güçlü, kudretli, büyük ekonomilerin arasına girmiş, dünyada çok daha söz sahibi bir Türkiye profili ışıl ışıl parlamaktadır. Cumhur İttifakı bu çerçevede bir yaklaşıma sahiptir." dedi.




YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER