KASTAMONU (AA) - BİLAL KAHYAOĞLU - Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde yaşanan sel felaketinden geriye sadece çamur, ağaç parçaları, molozlar değil, ağır bir hüzün kaldı.
İlçenin ortasından geçen Ezine Çayı'nın, şiddetli yağışların ardından 11 Ağustos'ta taşması sonucu felaketi yaşayan Bozkurt'ta, suların çekilmesiyle ekipler cadde ve sokaklarda temizlik çalışmalarını yoğunlaştırırken, yavaş yavaş evlerine dönen insanlar da selden geriye kalan eşyalarını kurtarma telaşına düştü.
Selden eşi ve oğluyla, araçlarıyla son dakikada yüksek bir yere çıkarak kurtulmayı başaran İdris Şekerci de eşyalarını kurtarmaya çalışanlardan biri.
Giriş kattaki evi tamamen sular altında kalan Şekerci, büyüklerinden geriye kalan, çamura bulanan albümdeki, siyah beyaz fotoğrafları gözyaşları içinde temizlemeye çalıştı.
Şekerci, AA muhabirine, sel felaketinin yaşandığı gün Çankırı'nın Ilgaz ilçesine gitmek için hazırlandıklarını belirtti.
Daha sonra bir aracın evlerine yaklaşarak selin geldiğinin söylediğini anlatan Şekerci, "Eşim ve oğlumla araca binerek yüksek bir yere kaçtık. İlçe dışına çıktığımızda baktık ki her tarafı sel almış. Arabalar yüzüyor. Sonra gece orada bekledik, yol kapandı, geri dönemedik." dedi.
- "Sel bizim hatıralarımızı, anılarımızı aldı"
Daha sonra eve döndüklerinde çok ağır bir tabloyla karşılaştıklarını ifade eden Şekerci, "Evi geçen sene yaptırmıştık. Bir yıldır yeni tip koronavirüs (Kovid-19) dolayısıyla Kastamonu merkezden buraya geldim. Bir evde ne varsa her şey gitti." ifadesinde bulundu.
"Albümlerimiz gitti, en önemlisi onlar." diyen Şekerci'nin gözleri doldu.
Gözyaşlarını tutmaya çalışan Şekerci, hislerini şöyle dile getirdi:
"Eşyalar önemli değil, eşyayı yine alırız. Buzdolabı, çamaşır makinesi, fırınlar, hepsi. Özel eşyalarımız gitti, ona üzülüyoruz, yoksa alınabilecek şeylere üzülmüyoruz. Albümde büyüklerimizin resimleri vardı. Sel bizim hatıralarımızı, anılarımızı kayınpederimin, annemin albümlerini, resimlerini onlardan kalan eşyaları, hepsini aldı gitti. Esas üzüldüğümüz nokta orası. Allah ömür verirse eşyalarımızı tekrar yerine koruz ama yerine konulamayacak şeyler var."
