SAMSUN (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kimse Türk ordusuna, Türkiye'ye, 'Suriye'de istila hareketi yapıyor' diyemez. Batı, istila hareketlerinin en güzel örneklerini vermiştir. Çünkü onlar müstevlidir." dedi.
Erdoğan, partisinin Yaşar Doğu Spor Salonu'nda düzenlenen Samsun 6. Olağan İl Kongresi'ne katılarak partililere hitap etti.
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin kutlandığı gibi Malazgirt Zaferi'nin de kutlanacağını belirten Erdoğan, "Çünkü 2071, göremeyeceğim ama bizim torunlarımız 2071'i kutlayacaklar." ifadesini kullandı.
Selçuklu Devleti'nin kurucularından Çağrı Bey'in niyetinin, doğuda Karahanlılar ve Gazneliler'le mücadele etmek yerine batıya ilerleyip geleceğini orada aramak olduğunu ancak gelişmelerin, Çağrı Bey'in bu stratejisini hayata geçirmesine izin vermediğini söyleyen Erdoğan, bu durumun, 1071'e, Sultan Alparslan'ın yeniden bölgeye yönelmesine kadar devam ettiğini dile getirdi.
Selçuklu sultanlarından Çağrı Bey ve kardeşi Tuğrul Bey'e Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, "Ecdadımıza Anadolu'nun kapılarını ilk defa açan bu büyük komutanın mirasına sahip çıkan Sultan Alparslan ve onun izinden giden tüm kahramanları da rahmetle yad ediyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anadolu, Hazreti Ömer döneminde, Diyarbakır'ın fethiyle güneyden bizim olmaya başlamıştı. Önce Çağrı Bey'in, ardından Sultan Alparslan'ın fetihleriyle ise doğudan batıya, İstanbul önlerine kadar tamamen ecdadımızın ve medeniyetimizin hakimiyetine girmeye başlamıştır. Ecdadımız Anadolu'yu fethe elbette kılıçla başlamıştır ama asıl fetih gönüller kazanılarak gerçekleştirilmiştir." dedi.
"Gazi derviş" denilen kişilerin, savaşçı kimlikleri yanında bilgileri, ahlakları, örnek hayatları ve insanlara faydalı hizmetler sunan meslekleriyle yerleştikleri yerleri cazibe merkezleri haline getirmeyi başardıklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugün de ecdadımızın izinde gidiyoruz. Terör örgütleriyle mücadelemizi ecdadın savaşçı kimliğinden aldığımız ilhamla ve ustalıkla yürütürken emanetimize aldığımız yerlerde de hemen gönül kazanma faaliyetine başlıyoruz. Zaten öz kardeşlerimizden ayrı görmediğimiz bölge insanına daha güvenli, huzurlu ve müreffeh bir gelecek sağlamak için her türlü çalışmayı sürdürüyoruz. Şehirlerin içme suyundan elektriğine ve yollarına kadar tüm altyapısını elden geçiriyor, kullanılabilir hale getiriyoruz."
Erdoğan, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'a teşekkür ederek, şehrin AK Parti iktidarında farklı bir konuma geldiğini belirtti.
- "Afrin'de etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3733'e ulaştı"
Afrin'de hastanelerden okula, insanların günlük hayatlarında ihtiyaç duydukları hizmetlerin faaliyete geçirildiğini, bölge halkının kendisini yönetebilmelerini sağlayacak kurumların hızlıca oluşturulduğunu vurgulayan Erdoğan, güvenlikten belediye hizmetlerine kadar ihtiyaç duyulan tüm görevlilerin, gereken eğitimlerden geçirilerek, donanımları sağlanarak işe başlatıldığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz oralara sömürmeye veya zulmetmeye değil kardeşlerimizi terör örgütlerinin pençesinden çekip almaya gidiyoruz. Bugün itibarıyla Afrin'de etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3733'e ulaşmıştır. Kimse Türk ordusuna, Türkiye'ye 'Suriye'de istila hareketi yapıyor' diyemez. Batı, istila hareketlerinin en güzel örneklerini vermiştir. Çünkü onlar müstevlidir. Bugün bile Afrika'ya gittiğiniz zaman kendilerini nasıl istila ederek, onlara köle muamelesi yaptıklarını hep anlatırlar. Dolaştığım Afrika ülkelerinde bunu gördüm, acımasızca yapmışlar ama bizim tarihimizde böyle bir şey asla yok. Tam aksine Batı hep istila yaparken biz onları kurtuluşa erdirdik ve oralara elimizi adeta merhametle uzattık. Şimdi söylüyorum, kendi geleceklerini inşa etmelerine yardımcı olduğumuz kardeşlerimiz bunu tamamen başardıklarında artık orada bize ihtiyaç kalmayacaktır."
Fırat Kalkanı Harekatı ile 2 bin kilometrekare alanın kontrol altına alındığına ve 160 bin kişinin Cerablus, Rai ve Bab'a döndüğüne dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şimdi de burada, Afrin'de operasyonlar bittiği anda, ki dönmeye başladılar, oraya dönecekler ve biz o insanları orada güvence altına alacağız. Bölgede bulunan devletlerden sadece sadece Türkiye'nin böyle bir bakış açısı, böyle bir niyeti, böyle bir gayreti vardır. Bizim dışımızdaki herkes farklı niyetlerle ve taktiklerle oradadır. Bölgede yaşayan kardeşlerimiz bu durumu gördükleri için Tel Rıfat'tan Münbiç'e, Telabyad'a, Resulayn'a kadar her yerde Türkiye'nin gelip oraları da güvenliğe, huzura, düzene kavuşturmasını isteyen mesajlar gönderiyor. İnşallah onların bu çağrılarını karşılıksız bırakmayacağız."
Bu sırada partililerin "Reis bizi Münbiç'e götür" sloganına Erdoğan, "Gençler ihtiyaç olduğu anda önce ben, sonra siz beraber gideceğiz. Şu anda Mehmet'imiz, Mehmetçik'imiz bu işi başarılı bir şekilde sürdürüyor." karşılığını verdi.
- "Kardeşlerimizi huzura kavuşturacağız"
Erdoğan, "Unutmayın biz inlerine gireceğiz dedik mi? Cudi'ye, Gabar'a, Tendürek'e, Bestler Dereler'e girdik. Onlar kaçtı, biz kovaladık. Suriye'ye kaçtılar; önce Fırat bölgesi daha sonra Afrin'e kaçtılar ama biz kovaladık, kovalıyoruz, kovalamaya da devam edeceğiz ve oradaki kardeşlerimizi huzura kavuşturacağız." diye konuştu.
O zulümden kaçan 3,5 milyon Suriyelinin, Türkiye'ye sığındığını, Türkiye'nin de onlara kucak açarak her türlü desteği verdiğini, vermeye devam edeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suriye sınırlarımız boyunca, gözünü ve kalbini bize yöneltmiş tüm kardeşlerimizin de en kısa zamanda yanlarında olacağız. Hem Suriye'deki kardeşlerimizi kurtarana hem de Suriye üzerinden ülkemize kurulan tuzağı tamamen bozana kadar durmayacağız. Türkiye'nin bölgesinde ne yaptığını ve ne yapmak istediğini bilenler ya tüm samimiyetleriyle yanımızda yer alıyor ya da tüm husumetleriyle karşımıza dikiliyorlar. Neredeyse bu işin ortası kalmadı desek yeridir. Esasen bu durum bizim tercihimiz değildir. Biz müttefiklerimiz başta olmak üzere dünyadaki, bölgemizdeki herkesle iyi ilişkiler kurmak, güçlü iş birlikleri tesis etmek istiyoruz. Demokrasiden ekonomiye her alanda büyük hedefleri olan Türkiye için başka türlüsü zaten düşünülemez.
Dostlarımızın sayısını artırmaktan memnuniyet duyarız ama birileri ısrarla gelip burnumuzun dibinde adeta gırtlağımıza bıçak dayarcasına işler karıştırmaya devam ederse işte o zaman kimseyi gözümüz görmez. Bu da böyle bilinsin. Haklıya hakkını verirken bize husumet besleyenlere haddini bildirmek de vazifemizdir. Milletimiz bu makamları bize kendisinin ve ülkemizin menfaatlerini müdafaa edelim diye emanet etmiştir. Türkiye'nin sınırlarının dibinde terör koridoru kurulurken sırf başımız ağrımasın diye biz bu hakikate arkamızı dönemeyiz. Ülkemizde 3,5 milyon Suriyeli kardeşimiz hayatını sürdürmeye çalışırken onların bu duruma düşmesine yol açan gelişmeleri biz görmezden gelemeyiz."
Bu sırada "Dik dur eğilme, Samsun seninle" sloganı üzerine Erdoğan, "Biz bugüne kadar hiçbir beşeri gücün önünde eğilmedik. Biz sadece ve sadece Allah'ın huzurunda rükuda ve secdede eğildik. Bunun dışında asla." dedi.
- "Bunlar terörist gençler"
Boğaziçi Üniversitesi'nde Afrin programı sırasında çıkan olayı hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"İstanbul'da bir üniversitede, adını söylemeyeyim siz zaten anlarsınız, çıktılar, orada imanlı, milli, yerli gençlik Afrin'le ilgili lokum dağıtıyor ve bu gençlik orada lokum dağıtırken o komünist, vatan haini gençler, onların bu masalarını dağıtmaya yelteniyorlar. Bunlar terörist gençler ve bu terörist gençlerle ilgili her türlü çalışmayı yapıyoruz. Onu söyleyeyim. Bunların eşkallerini, her şeyi belirlemek suretiyle bu terörist gençlere bu üniversitelerde okuma hakkını vermeyeceğiz. Çünkü üniversite terörist gençlik yetiştirmez, üniversite vatanına, milletine hizmet edecek, kendisine hizmet edecek bir nesil yetiştirir. Biz işte bunun için yıllardır her fırsatta Rabiamızı haykırıyoruz."
(Sürecek)