TOKAT (AA) - Tokat'ta eş ve çocuklarını şehit veren aileler, hayata onların emanetleriyle tutunuyor.
Hakkari Davultepe üs bölgesinde 28 Kasım 2019'da yıldırım düşmesi sonucu şehit olan ve geride 5 yıllık eşi ile 3 aylık kızını bırakan Jandarma Astsubay Çavuş Bünyamin Duymaz'ın Tokat'ta yaşayan ve öğretmenlik yapan eşi Hatice Duymaz, 2,5 yaşındaki kızının adeta üzerine titriyor.
Duymaz, eşine verdiği sözü tuttuğunu ve kızına çok iyi baktığını belirterek, şöyle konuştu:
"Eşimle konuşurken, 'Sen ailede herkesi kanatların altına aldın. İnşallah Allah seni bizden almaz.' dedim. 'Bana bir şey olursa kızıma iyi bak' dedi. 'Sen kızıma bakarsın herhalde, ayakta durursun.' dedi. Eşim şehit olduğunda 1,5 senelik askerdi. Hakkari'den tayin olmasına 6 ay kalmıştı. Eşim buraya gelecekti. Düzenimizi kuracaktık. Nasip olmadı işte."
Eşinin bir gün şehitliğin yanından geçerken, kendisinin de şehit olacağını hissettiğini söylediğini ancak o dönem asker olmadığı için bunun üzerinde durmadıklarını anlatan Duymaz, eşiyle şehit olmadan bir süre önce telefonla konuştuğunu ifada etti.
Duymaz, kızıyla hayata tutunduğunu, bir şehit yakını olarak devleti her zaman yanlarında hissettiklerini sözlerine ekledi.
- Şehit oğlundan geriye kalan atkıyla acısını hafifletmeye çalışıyor
Zile ilçesinde yaşayan Mehmet ve Cevriye Çakır çiftinin 4 çocuğundan biri olan Ömer Çakır ise 2013'te Çanakkale'de yaşanan silah kazasında şehit oldu.
Anne Cevriye Çakır, evindeki bir odayı oğlunun fotoğrafları ve kullandığı malzemelerle donattı.
Şehit oğlunun askere giderken taktığı Türk bayrağı temalı atkıyı sandıkta saklayan Çakır, oğluna özlemini atkıyı öpüp koklayarak hafifletmeye çalışıyor.
Anne Cevriye Çakır, şehit annesi olmanın gururunu taşıdığını vurgulayarak, "Dokuz yılın acısını anlatamam. Çok zor. Allah kimseye evlat acısı göstermesin. Beş sene önce de küçük oğlum Furkan'ımı kaybettik trafik kazasında. Acım çok büyük." diye konuştu.
Baba Mehmet Çakır ise oğlunu son gördüğü zamanki hislerini şöyle anlattı:
"Oğlum izne gelmişti. Ben şöyle bir şey sezdim, arabanın içinden 4 defa yanıma geldi. Bizlere sarıldı. Yakınları şehit olanlar söylerlerdi. 'Acaba benim oğlum da mı şehit olacak?' gibi düşünceler hafızamda oldu. İzinden döndükten 3 ay sonra şehit oldu. Terhisine de 5 ay kalmıştı."