Zonguldak'ta "anıt ağaç" olarak tescillenerek koruma altına alınan 4 bin 120 yaşındaki porsuk ağacının klonlarından elde edilen fidanlar, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Araştırma ve Uygulama Serası'nda belirli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra insanların tahrip edemeyeceği noktalara dikilecek.
KTÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ercan Oktan, AA muhabirine, Zonguldak'taki 4 bin 120 yıllık porsuk ağacının belgesel çekimi sırasında tesadüfen bulunduğunu söyledi.
Ağacın 25,5 metre boyunda, 245 santimetre çapında olduğunu belirten Oktan, bu türün binlerce yıldır orman halinde yaşadığını ancak artık kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Oktan, Türkiye'deki tek porsuk meşceresinin (Yaş, ağaç türü kombinasyonu, büyüme ya da kuruluş şekli, bunların hepsi veya bir kısmı ile kendisini çevresinden açık olarak ayıran ve en az bir hektar büyüklükte olan orman parçası) Zonguldak Gümeli'de olduğunu belirtti.
Ağacın dallarındaki yalancı meyvesi hariç her yerinde zehir bulunduğunu dile getiren Oktan, ilk çağlarda silah olarak kullanılan bu zehirden modern çağda kanser tedavisinde kullanılan ilaçlarda faydalanıldığını söyledi.
- "Bu genetik yapının mutlaka korunması lazım"
Ağacın milattan önce 2000 yılı, yani Bronz Çağı'ndan beri yaşadığını belirten Oktan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyanın geçirdiği birçok döneme şahitlik etmiş, buzul çağlarını görmüş, kurak dönemleri görmüş bir ağaçtan bahsediyoruz. Bu nedenle bu genetik yapının mutlaka korunması lazım. İleride neye faydası olacağını henüz bilmiyoruz ama günümüz açısından çok basit bir değerlendirme yapmamız gerekirse iklim değişikliği açısından çok önemli bir ağaç. Bu kadar uzun süre yaşayabilen bir ağacın sürekli olarak karbonu depoladığını düşündüğümüzde, küresel ısınmanın azaltılmasında en önemli faktör haline geliyor. Sadece bu nedenle bile çok önemli bir ağaç."
Oktan, ağacın yaşını tespit ederken 3 farklı dönemde yaklaşık yüzer yıllık periyotlarla kendi büyümesini durdurduğunu tespit ettiklerini kaydederek, "Bu şu demek, ya çok büyük yangınlar gördü ya çok uzun süren kuraklıklar yaşadı ya da çok uzun süren kışlar yaşadı. Bunları yaşadığı zaman tıpkı kış uykusuna yatmış gibi artık büyümesini tamamen durdurmuş, neredeyse hiç gelişme sağlamamış, böylece kendini koruma altına almış. Bu nedenle porsuk ağacına mitolojide ve günümüzde hayat ağacı da deniyor." dedi.
- Binden fazla klondan sadece 70'i yaşıyor
Doku kültürüyle klonlama çalışması yürüttüklerini fakat bunun sonuç vermediğini belirten Oktan, şunları söyledi:
"2018'de çeşitli hormon takviyeleriyle IBA (Indol Butirik Asit) dediğimiz köklendirme hormonlarının farklı dozlarını kullanarak, özellikle kış döneminde aldığımız dallarından bu ağacı klonladık. Şöyle söyleyelim, 1000'in üzerinde klondan şu anda 70 kadarı yaşıyor. Bu da bu ağacın ne kadar hassas olduğunu, yaşından kaynaklı büyüme enerjisinin ne kadar düşük olduğunu gösterir. Araştırma ve Uygulama Seramızda bu ağaçtan ürettiğimiz bireyler koruma altında yaşamlarına devam ediyor."
- "Yeni porsuk ormanlarının oluşması için çok önemli bir adım olacak"
Porsuk ağacının KTÜ Orman Fakültesi laboratuvarlarında klonlandığını anımsatan Doç. Dr. Oktan, klonlardan elde edilen fidanları, insanların tahrip edemeyeceği noktalara dikeceklerini ifade ederek, "Mevcut yetişme ortamına götürüp dikeceğimiz bu klon bireylerin ileride büyüyerek yeni ormanlar oluşturacağını söyleyebiliriz çünkü düşünün, 4000 yaşından fazla bir ağacın özelliklerini taşıyan bireyler yine o ormanda olacak. Yeni oluşacak porsuk ormanları iklim değişikliğine dirençli, uzun yıllar karbon depolayacak ve umarım ki daha uzun yıllar yaşayacak. Dolayısıyla yeni porsuk ormanlarının oluşması için çok önemli bir adım olacaktır." diye konuştu. TRABZON (AA)