DÜZCE (AA) - ÖMER ÜRER - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığına düzenlenen saldırıda şehit olan 3. Sınıf Emniyet Müdürü Ufuk Baysan'ın ailesi, aradan geçen 5 yıla rağmen evlatlarının acısını unutamıyor.

Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına düzenlenen hava saldırısında şehit düşen Baysan'ın babası Ramazan Baysan, AA muhabirine, yaşadıkları acıyı unutmanın çok zor olduğunu dile getirdi.

Her geçen gün acısının katlanarak devam ettiğini fakat aynı zamanda gururu da birlikte yaşadıklarını anlatan Baysan, "Aradan 5 yıl geçti geçmesine ama onu bir de yaşayana sormak lazım. Çok zor ve ağır. Aklıma gelmediği bir gün bile yok. Aklım, fikrim onda. Attığım her adımda onu düşünüyorum. O kadar çok seviyorduk birbirimizi." dedi.

- "Devam eden davalar var, onları yakından takip ediyorum"

Verilen cezaların kendilerini mutlu ettiğini fakat devam eden yargılamaların da en ağır şekilde sonuçlanmasını istediğini belirten Baysan, şöyle konuştu:

"Kesinleşen davalarda aldıkları cezalar, müebbet. Devam eden davalar var, onları da yakından takip ediyorum. Ama sanki başlangıca göre biraz duraksadı gibi geliyor bana. Onların da en kısa sürede ağır şekilde yargılanmasını istiyorum. Bu kalkışmayı yapanlar, hak ettikleri cezaları almadıkları, piyasada gezdikleri sürece ben ve bizim gibilerin huzur bulması mümkün değil."

Baysan, oğlunun şehit olması kadar FETÖ yapılanmasının ihanetine de bir o kadar üzüntü duyduğunu vurgulayarak, böylesi ihanete uğramanın kendisini kahrettiğini dile getirdi.

"Polis, asker, güvenlik güçleri ve tüm siviller, görevlerini tam yapmazsa biz kime güveneceğiz." diyen Baysan, "Bizim ve devletimizin yaşam güvencesi onlar. Devletimizin bekası onlar. Gecelerini gündüzlerini bizler için harcıyorlar." ifadesini kullandı.

- "Gururluyuz, bu bizi ayakta tutuyor"

Oğlunu mesleğe başlarken asla vatanına ihanet etmemesi konusunda öğütlediğini aktaran Baysan, şunları kaydetti.

"Oğlum böylesi bir olayda değil de ismini bile anmak istemediğim bir işte canını verseydi, bu durumdan çok daha fazla üzülürdüm. Oğluma çok ama çok güveniyorum. Kendimden ne kadar eminsem, oğlumdan da yüzde 100 emindim. 'Ya onlardan olsaydı?' diye sormuyorum bile kendime. Böyle bir durum olsaydı, ekstra bir kahır olurdu benim için. Çünkü ben çocuklarımdan hiç böyle bir şey beklemem. Benim onlara tavsiyem, 'Yaptığınız işte dürüst olun.' oldu. Acı, geçen her gün daha da artıyor. Her insanın sevdiği ölüyor ama bu bizim için çok farklı. Gururluyuz, bu bizi ayakta tutuyor."

Röportaj sırasında duygulanan anne Hanife Baysan da çocuğuna doyamadığını, acısının asla dinmediğini dile getirerek, "Her geçen gün çocuğum burnuma daha çok kokuyor. Gün geçtikçe daha çok acı veriyor bana." dedi.